22 Aralık 2024 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Sürdürülebilir ticaret için demiryolu taşımacılığı şart

UTİKAD Yönetimi ile Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın sektöre etkilerini, Suudiler'in Türk mallarına ambargosunu ve Kapıkule'deki geçiş sorununu konuştuk. UTİKAD Başkanı Kapıkule'deki geçiş sıkıntısı yüzünden ülkemizin her yıl 1.3 milyar avro hizmet ihracatı gelirinden mahrum kaldığını bildirdi.

Sürdürülebilir ticaret için demiryolu taşımacılığı şart
A+ A-
Recep Erçin

UTİKAD Demiryolu Çalışma Grubu Başkanı Tirman ise sürdürülebilir ticaret için demiryolunun kritik önemine dikkat çekti.

Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD), sektördeki gelişmeleri ele alan bir sohbet toplantısı düzenlendi. UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener'in yönetiminde düzenlenen toplantıda sektör temsilcilerine Avrupa Yeşil Mutabakatı, Suudi Arabistan'ın gayri resmi ambargosu ve Kapıkule'de yaşanan geçiş sorunları olmak üzere üç soru yönettik. Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın sektöre etkisine yönelik sorumuzu yanıtlayan Emre Eldener, “Ticaret Bakanlığı'nın girişimleri var. Ticaret Bakan Yardımcısı Gonca Yılmaz Batur ile seri toplantılar düzenlendi. Yeşil Mutabakat sürecine Bakanlık beni şaşırtacak derecede önem veriyor” dedi. Uluslararası Taşıma İşleri Organizatörleri Dernekleri Federasyonu (FIATA) Sürdürülebilir Lojistik Çalışma Grubu Başkanı Cavit Uğur da, Avrupa nezdinde bağlı oldukları derneklerde sürece ilişkin çalışmalar yürütüldüğünü anlattı.

AB'NİN ŞOFÖR UYGULAMASI TERS TEPTİ

Lojistik açısından emisyon uygulamalarının ticari maliyetlere yol açmasının beklendiği kaydeden Uğur, şu bilgileri paylaştı: “Havayolu bunu ödüyor. Esasen maliyetlerin içine bu girdi bile. Dünya çapında uygulanan bir sistem var. Avrupa ile birlikte çifte maliyetlendirme söz konusu. Bunun uyumlandırılması süreci var. AB şoförlerin sürüş zamanını, park yeri zamanını, ücretleri vs belirledi. Uygulamaya da alındı. Ancak bunun çok da hedefe hizmet etmediği görüldü. Şoförler Avrupa içinde bulunma süresi kısalınca kendi ülkelerine gidip gelme durumu oldu. Böylece gereksiz yere mesafe kat edildiği görüldü. Bu da bazı önlemlerde daha dikkatli olunması gerektiğini gösterdi. Bizim filomuz oldukça etkin. Balkan filosuna göre Avrupa standartlarındayız. Araç yenilemede sıkıntıda kalmayacaktır. Avrupa dışı bir ülke olsak da, bu maliyetlerin yüksek standartları araçlar için daha düşük baremlerde uygulanması gerektiğini dile getiriyoruz. Denizlerdeki filomuza etkileri için Bakanlık yeni bir çalışma başlattı. Sektörden görüş istendi. Yeşil Mutabakat kapsamında sektörün maliyetlerini yükseltebilecek konuları çalışıyoruz. Uluslararası kurumlarda da dile getiriyoruz.”

UTİKAD'ın Karayolu Çalışma Grubu Başkanı Ayşem Ulusoy da, Euro 3 motor araçlara izin belgesi verilmediğini bu nedenle filoların Euro 5-6'ya geçiş yaptığını anlatarak, en son Avusturya'dan mazot alımında KDV iadesini konusunda sıkıntı yaşandığını hatırlattı. Ulusoy, “Yeşil Mutabakat'ın etkilerini çok daha fazla yaşayacağız. Türk şirketler buna hazırlıklı olmalı” diye konuştu.

KAPIKULE ÇİLESİ MİLYAR KAYBETTİRİYOR

Kapıkule'deki sorunun sadece nakliyecinin değil ihracatçının da sorunu olduğunu göstermek için TİM Başkanı İsmail Gülle ve beraberindeki heyetle sınır kapısına giderek inceleme yaptıklarını hatırlatan UTİKAD Başkanı Eldener, “Gerek Kapıkule gerek Hamzabeyli'de her iki kapı 2'şer bin araç elleçleyebiliyor. Kapıkule'den bin 200, Hamzabeyli'den 450 araç geçiyor. Bulgaristan tarafında tıkanıklık görülüyor. Bizim tarafta çalışma bitmiş. Ama karşı tarafın açması gereken hatlar var. Onlar açılmazsa bunu gideremeyiz. TİM Başkanı ile orada ayak üstü hesap yaptık yıllık 1.3 milyar avro hizmet ihracatı kaybı var” dedi.

DESTEK ÇIKAN ÜLKELER OLDU

Nisan ayında yapılacak Genel Kurul'da başkanlığa aday olan Ayşem Ulusoy, Bulgaristan sınır kapılarında yaşanan sorunlara ilişkin, şunları aktardı: “Biz Karayolu Çalışma Grubu olarak 39 maddelik bir eylem planı yaptık. Sınır geçişlerinin ticarete olumsuz etkilerini inceledik. Kapıkule aynı zamanda ihracatçının da ithalatçının da meselesi. Bankolar artırıldı. Fiziki alan genişledi. Avrupa standartlarının çok üstünde Kapıkule. Fakat siz ne kadar geliştirirseniz geliştirin Bulgaristan'daki alan dar ise şişenin ağzı gibi daralıyor. Geçen haftalarda FIATA karayolu toplantısında çok net ve biraz da sert bir dille vurguladık: bu sadece bizim konumuz değil. Türkiye biraz da transit geçiş yeri. Bulgaristan makamlarınca da ilgilenilmesi gerektiği konusunda bize destek olan ülkeler oldu. Yığılmayı sadece biz çekmiyoruz. İhracatta artış hedefliyorsak orayı toparlamak zorundayız.”

DEMİRYOLUNUN ÖNEMİ ANLAŞILDI

Eldener, Kapıkule'den Avrupa'ya demiryolu hattı olduğunu da hatırlatarak sözü UTİKAD Demiryolu Çalışma Grubu Başkanı Ekin Tirman'a bıraktı. Tirman, pandemi ile birlikte taşımacılıkta en az paya sahip olan intermodal taşımacılığa yani demiryolu ve Ro-Ro'ya olan ilginin arttığını söyledi. Her şeyin başladığı süreçler karayolu geçişlerinde sıkıntı olunca bir miktar daha insansız denilebilecek, elleçlemenin az olduğu demiryolu taşımacılığı ile sorunlara çözüm bulunduğunu anlatan Ekin Tirman, şu ifadeleri kullandı: “Batı ile Kapıkule üzerinden yürüyen bir bağ var. Sadece zor zamanlarda değil Türkiye'nin ihracatının kesintisiz şekilde akması için bu modelin yeri olduğu anlaşıldı. İhracatçı zor dönemde maliyetlere ve alışkanlıklara da bakmadı. Zorunlu bir yük kayışı oldu. Avrupa ile ciddi bir Ro-Ro bağlantısı var, o aktif ilerliyor. Karayolu açılınca demiryolu bir miktar kendi normaline döndü. Ama bu her halükarda zihinlere kazındı. Altyapısal ve algısal olarak değişmesi gereken alanlar var. Sürdürülebilirliğin buradan geçtiğinin anlaşılması için bir araç oldu.”

YATIRIM VE İSTİHDAMDA ARTIŞ ÖNGÖRÜLDÜ

Toplantıda UTİKAD tarafından Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Tuna ve ekibinin işbirliği ile hazırlanan "Lojistik Eğilimler ve Beklentiler Araştırması" da kamuoyu ile paylaşıldı. Araştırmanın sonuçlarına göre, lojistik sektörü 2021'den umutlu. Birçok göstergede 2019'a kıyasla beklentiler olumlu yönde artmış durumda. 2020 yılında sektörde fiyat rekabeti öne çıktı. Araştırmaya göre finansman imkanı ve yatırımlarda artış bekleyenler ağırlıkta. Firmaların yüzde 58'i 2019'da yatırım yapacaklarını belirtirken bu oran 2020'de yüzde 70'e çıktı. Sektör büyüyecek diyenlerin yüzde 78'i yatırım yapacağını belirtirken, küçülme bekleyenlerin de yüzde 67'si yatırım planı olduğunu ifade etti. Yatırımlarda teknoloji ve insan kaynağı öne çıkan iki unsur oldu. İstihdam beklentilerinde de 2019'a göre 2020 anketinde bir miktar artış oldu. Şirketlere “Önümüzdeki dönemde istihdamınızı artıracak mısınız?” diye sorulduğunda yüzde 71.4'ü evet dedi. Bu oran 2019'da yüzde 68.9'du

SUUDİ'NİN BOYKOT KEYFİ

Suudi Arabistan sorununun ise küçük çaplı bir kangren olduğunu dile getiren UTİKAD Başkanı Eldener bu konuda sözü UTİKAD Yönetim Kurulu Üyeleri Barış Dillioğlu ve Cihan Özkal'a bıraktı. Eldener, her gün ihracatçıların da bakanlığın da bu konteynerler nerede diye sorduklarını ifade etti. Barış Dillioğlu da, “Bu bir boykot değil. Boykot olsa hiçbir mal gitmez. İhtiyacı olan malları hem alıyor hem de çekiyorlar. Bozulacak mallarla ilgili bekletme var. Bir ara Türkiye'de Fransız malları kullanmayın denildi. Böyle bir şey. Halk tarafından yapılan bir boykot. Market ürünlerinde bozulabilir ürünlerde var. Demir çelik gibi inşaatta lazım olanları alıyor. Bir 10-15 gündür hareket başladı. Hatlar açılırsa hareket daha da artacaktır” dedi.

ÇOK FAZLA KONTEYNER KALMADI

Suudi tarafındaki boykotun resmi bir tarafı olmadığını anlatan Cihan Özkal ise şunları söyledi: “Gerçek şu ki gıda ve kimyada konteynerlerimizin gereksiz bekletildiği, işlemlerin yavaşlatıldığı konusunda şikayetler vardı. İstatistiklere bakınca kimyada düşüş görülüyor. Pandemi etkisinin de olduğunu görüyoruz. Bununla birlikte ciddi müteahhitlik hizmetimiz; 3 milyar dolarlık iş hacmimiz var. Müteahhitlerin doğrudan iş almalarında sıkıntı yaşadıkları ancak ABD'li firmaların taşeronları olarak iş yapanlarda sıkıntı olmadığını söylemek lazım. Denizyolundan giden yüklerin büyük kısmı tahliye edildi. Çok azı kaldı. Dernek olarak hem Riyad Büyükelçiliğimizle hem de muhatap STK'lara yazdığımız yazılarla rahatsızlığı bildirdik. Konteyner çok fazla kalmadı. Bazı ekipmanlarda bozulabilen gıdalarda bekleyenler var. Yüksek günlük demuraj masrafları ödenmekte.”

DTÖ'YE ŞİKAYET ETTİK

Cavit Uğur da konuya ilgili olarak, Bakanlıktan kendilerine iletilen bir yazı olduğunu ve bunu da üyelerle paylaşmaya hazırlandıklarını aktararak, özetle şu bilgileri aktardı: “Bakanlık diyor ki; Suudi muhataplarla temasa geçildi. Türk ihraç ürünlerine yapılan uygulamalardan üzüntü duyulduğu belirtildi. Suudiler ise ayrımcı tutum sergilemediklerini iletmişler. Gümrükte bekleyen yüklerin çekilmesi için yerelde görüşmeler devam ediyormuş. Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) nezdinde de girişimler yapılmış.”

ekonomi Suudi Arabistan gümrük UTİKAD