Süresi geçen Kovid-19 aşısı, 'kırmızı' uyarıyla kullanım dışı kalıyor
Prof. Dr. Ateş Kara, "Türkiye'deki Aşı Takip Sistemi sayesinde aşının üzerindeki koddan aşının kullanım ömrünün ne kadar uzayabileceği görülüyor. Herhangi bir şekilde süresi geçtiyse sistem zaten 'kırmızı' uyarı veriyor ve o aşı uygulanmıyor." dedi.
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, Kovid-19 aşılarının son kullanım tarihinin her parti aşı için sürekli tekrar edilen testlere göre uzayabildiğini belirterek, "Türkiye'deki Aşı Takip Sistemi sayesinde aşının üzerindeki koddan aşının kullanım ömrünün ne kadar uzayabileceği görülüyor. Herhangi bir şekilde süresi geçtiyse sistem zaten 'kırmızı' uyarı veriyor ve o aşı uygulanmıyor." dedi.
Kamuoyunda "Türkiye'de son kullanma tarihi geçmiş BioNTech aşılarının vatandaşlara uygulandığı" iddialarının gündeme gelmesinin ardından Sağlık Bakanlığı dün yaptığı açıklamayla böyle bir durumun söz konusu olmadığını, vatandaşların gönül rahatlığıyla aşılarını yaptırabileceğini bildirdi.
Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara da aşıların son kullanma tarihinin ne anlama geldiği, bu sürelerin tespitine yönelik nasıl bir bilimsel süreç yürütüldüğü konusundaki detayları anlattı.
Genel olarak rutin tüm aşıların üstünde bulunan son kullanma tarihinin ay olarak belirtildiğine ve bunun aşının ay sonuna kadar güvenle kullanılabileceği anlamına geldiğine işaret eden Kara, "Uzun dönem takip edilmiş aşılar ise son kullanma tarihinden sonra en az 3 ay daha normal şartlar altında kullanılabilir. Yani pek çok diğer üründen farklı olarak aşıların, kıymetli biyolojik ürünlerin üzerindeki son kullanma tarihinden sonra biraz daha güven aralığı vardır." ifadesini kullandı.
Prof. Dr. Kara, salgınla mücadelede kullanılan mRNA ve inaktif aşıların son kullanma tarihi süreçlerine ilişkin şu bilgileri paylaştı:
"BioNTech, Sinovac veya önümüzdeki dönemde umarım Türkiye'de de klinik kullanıma girecek olan aşımız TURKOVAC... Bunların son kullanma tarihi genel olarak pandemi döneminde hep 3'er aylık yazılır. Örneğin, BioNTech haziran ayında üretildiyse son kullanma tarihi eylül, temmuzda üretildiyse ekim ayı şeklinde yazılıyor. Bunun temel nedeni, pandemi döneminde aşılar üretildiklerinde önce laboratuvar ortamında 'stabilite' dediğimiz aşının dayanıklılık düzeyine bakılıyor. Sonrasında da aşının ne kadar süre sağlıklı kaldığını saptamak için 1 ay, 2 ay, 3 ay gibi düzenli aralıklarla bu testler tekrar ediliyor."
'AŞILARIN SON KULLANIM TARİHİ, TESTLERİ UYGUN SONUÇLANDIYSA UZAYABİLİR'
Bu testlerin aşının her parti üretimi için gerçekleştirildiğini, daha uzun süreli sonuçların çıkması üzerine o partideki aşıların son kullanma tarihinin bazen 1 yıla kadar uzayabildiğini aktaran Kara, "Üzerindeki tarih aşı üretildiği anda basıldığı için etikette 3 ay görünse de testlerle elde edilen süre önce üretici tarafından bildirilir, ardından bu test sağlık otoritelerince tekrar yapılır ve aynı sonuç çıkıyorsa son kullanma tarihi buna göre güncellenir." dedi.
Prof. Dr. Kara, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'ye gelen tüm aşıların da belli bir bölümü, bu laboratuvar incelemeleri için örnek olarak ayrılır. Bunlar aralıklı testlere tabi tutulur. Bu testler sırasında herhangi birisinde çeşitli sebeplerle bir değişiklik görülürse o partinin (lotun) kullanımına izin verilmez. Diyelim ki tüm sonuçlar düzgün, 3, 6 veya 9 ay daha kullanılabilmesine izin verilir. Şu anda da BioNTech aşılarında genel olarak bu süre 9 ay.
Yani aşıların son kullanım tarihi, eğer stabilite testleri uygun sonuçlandıysa uzayabilir. Bu süre de hemen ilk günden değil, her parti için devamlı yapılan testlere göre değişkenlik gösterir. Şu anda Türkiye'de kullanıma sunulan serilerin daha önce yapılmış testleri var, bu nedenle 9 ay diyebiliyoruz. Ama yeni bir seri geldiğinde '9 ay' denilebilmesi için yine ara testlerinin yapılması lazım. Böyle bir takip ve değerlendirme süreciyle gidiyor."
Aşıların birkaç yıl boyunca aynı şekilde üretilmesinin ardından son kullanma tarihlerinin 12 veya 24 ay olarak belirlenebildiğini belirten Kara, bunun da sadece laboratuvar değil, hastaneler, aile sağlığı merkezleri gibi farklı ortamlarda aşı dolaplarında tutulan örnekler üzerinde yapılan incelemelerle saptandığını anlattı.
'TÜRKİYE'DE KULLANILACAK HER AŞI MUTLAKA AYRICA TEST EDİLİR'
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Kara, "Türkiye'de kullanılacak her aşı mutlaka ayrıca test edilir. Dünyanın neresinde üretilirse üretilsin Türkiye'deki aşı kaliteleri hep çok yüksek tutulur. Özellikle çocuklara uyguladığımız aşılar, dünya kalitesi ortalamasının çok üstünde aşılardır." diye konuştu.
Türkiye'de kullanılan Aşı Takip Sistemi (ATS) ile gelen her aşıya kod yapıştırıldığını aktaran Kara, bu kod üzerinden aşının ne zaman, nerede, hangi şartta üretildiği, üretildiği noktadan ne zaman yola çıktığı, uçakta ne kadar yolculuk yaptığı, kaç derecede muhafaza edildiği gibi tüm kayıtların izlendiğini belirtti.
Kara, aşılara etiket yapıştırabilmek için görevlilerin aşıların muhafaza edildiği 2-8 derecelik odalara girdiğini söyleyerek, şu değerlendirmeleri yaptı:
"BioNTech aşısı ise eksi 80 derecede saklanıyor. 2-8 derecede de 30 gün kadar kalabiliyor ama genel ideal saklama şartları eksi 80 derece. Dolayısıyla eksi 80 derecedeki bir odaya girip etiketinin değiştirilme imkanı mevcut değil. Fakat Türkiye'deki Aşı Takip Sistemi sayesinde aşıya etiket yapıştırılamasa bile üzerindeki mevcut koddan bilgisayar ortamında aşının son kullanım ömrünün ne kadar uzayabileceği görülüyor. Uygulanacak aşının kodu da önce sisteme okutuluyor. Diyelim ki aşının herhangi bir şekilde süresi geçtiyse sistem zaten 'kırmızı' uyarı veriyor ve o aşı uygulanmıyor."
Kara, aşı taşınırken ya da dolaptaki muhafazası sırasında herhangi problem olması halinde de sistemin kırmızı uyarı verdiğini anlatarak aşıların üzerindeki etiketten ziyade sistemin önemli olduğunu vurguladı.
'AŞI OLMAK KONUSUNDA LÜTFEN ENDİŞE ETMEYELİM'
Prof. Dr. Kara, "Aşı olmak konusunda lütfen endişe etmeyelim. Bugün dünya geneline baktığımızda yaklaşık 9 milyar doz pandemi aşısı uygulandı ve güvenli oldukları görüldü. Artık içimiz rahat olsun." çağrısında bulundu.
Aşının nadiren istenmeyen etkilerinin görülebileceğini aktaran Kara, "Türkiye dünya genelinden daha erken hatırlatma dozu uygulama şansına sahip oldu. Avrupa, hatırlatma dozunda bir miktar geciktiği için çok yüksek vaka sayıları oldu. Türkiye buna erken dönemde başladığı için insanların mevsim sebebiyle kapalı ortamlarda daha fazla kaldığı böyle bir dönemde vaka sayılarında çok büyük yükselme yok. Kendimizi korumak için lütfen hatırlatma dozlarımızın süresini lütfen geçirmeyelim." şeklinde konuştu.
Kara, vatandaşların genel olarak aşılar ve diğer tüm ürünlerin son kullanma tarihine dikkat etmesi, bu konuda bir endişesi varsa yetkili kişilere danışmasının önem taşıdığının altını çizdi.