Suriye çöllerinde bir hayalet dolaşıyor
Terör örgütü DEAŞ, Suriye'de bir süredir adından tekrar söz ettirmeye başladı. Örgütün hükümet güçlerine karşı düzenlediği saldırılarda 2024'ün başından dikkat çekici bir artış var. Yeni lider Ebu Hafs'ın örgütün ayakta olduğunu kanıtlamak istiyor
DEAŞ militanları cuma günü Suriye çölünde üç askeri mevziye saldırdı, en az 15 Suriyeli hükümet yanlısı savaşçıyı öldürdü. Bu, aşırılık yanlısı terör örgütünün Suriye'deki son eylemiydi." İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR ) şu açıklamayı yaptı: “Doğu Humus kırsalında rejim güçlerine ve onlara sadık savaşçılara ait üç askeri bölgeye saldırdılar, silahlı çatışmaları tetiklediler. Ve 15 kişiyi öldürdüler."
SOHR, 30 Nisan'da DEAŞ militanlarının Suriye'nin doğusundaki Deyrizor ilinde hükümet yanlısı milislerden dört savaşçıyı bir pusuda öldürdüğünü duyurdu. Bu olaydan sadece birkaç gün önce Palmira kırsalında DEAŞ teröristleriyle çıkan çatışmalarda Liva el-Kudüs'a bağlı iki askerin öldüğü, üç askerin yaralandığı ve önceki 72 saatte içinde öldürülenlerle birlikte kayıp sayısının dokuza yükseldiği bildirildi.
On beş gün kadar önce de Suriye'nin orta kesiminde DEAŞ üyesi olduğundan şüphelenilen kişilerin hükümet yanlısı güçlere düzenlediği saldırıda 22 savaşçı öldürüldü. Ölenlerin hepsi, Suriye'de hükümet ve Rusya destekli bir grup olan ayrıca çoğunlukla Filistinli savaşçılardan oluşan Kudüs Tugayı'ndandı. Olayın meydana geldiği Sukhna bir zamanlar DEAŞ'ın kalelerinden biriydi. SOHR'a göre çatışmalarda 2023'ün ortalarından beri büyük kısmı hükümet güçlerinden oluşan yaklaşık 160 kişi öldürüldü. Bunların yalnızca 11'inin DEAŞ militanı olduğu bildirildi.
AYAKTA KALDIĞINI GÖSTERMEK İSTİYOR
DEAŞ 2019-2023 yılları arasında dört liderini kaybetmiş ve zayıflayarak daha önce elinde tuttuğu birçok yerden geri çekilmişti. Bu süreçte Suriye ve Rus uçakları, Rakka, Deyrizor ve Humus vadilerinde örgütün saklandığı yerleri vurarak ve hücrelerini takip ederek örgütün saldırı kabiliyeti geliştirmesini ve “ABD koalisyonu” tarafından kendisine sağlanan destekten faydalanmasını engellemede önemli bir rol oynamıştı. Bu da DEAŞ'ın kabiliyetlerinin büyük bir kısmını kaybetmesine neden olmuştu. Ağustos 2023'de Iraklı Ebu Hafs el-Haşimi el-Kureyşi'nin başa geçmesiyle örgüt birkez daha saldırılara başlayarak eski askeri gücünü yeniden kazanmayı umuyor. Ebu Hafs'ın örgütün varlığını ve ayakta kalabildiğini kanıtlamak için militanları faaliyet ve saldırılarını arttırma yönünde motive ettiği belirtiliyor. Yeni “Halife”, hakkında çok az şey bilindiği için DEAŞ'ın “meçhul liderlerinden” biri olarak nitelendiriliyor fakat iktidarı geniş bir mutabakatla aldığı da ifade ediliyor.
ÖRGÜTÜN GÜÇLENMESİ DESTEĞE İŞARET
Terör örgütünün saldırılarında dikkat çekici bir artış var. 2020'den bu yana azalan saldırılar, bu yılın başından itibaren yeniden yükselişe geçti ve yaklaşık üçte ikisi Suriye ordusu ile müttefik güçlerin kontrolündeki bölgelerde olmak üzere 150'den fazla saldırı kaydedildi. DEAŞ'ın sadece beş ay gibi kısa bir süre içerisinde bu kadar çok saldırı düzenleyebilmesi, uzmanlara göre örgütün maddi, askeri ve lojistik olarak tekrar desteklenmeye başladığını gösteriyor. Kimileri örgütün kısa vadede daha fazla saldırı düzenleyeceği, orta vadedeyse çöle yakın kimi bölgelerde kontrolü “yeniden ele geçirme aşamasına kadar gelebileceğini” öngörüyor.
Suriye ordusu, DEAŞ'ın askeri geri dönüşünü kırmızı çizgi olarak görüyor. Yerel muhabirler Şam'ın, örgütün hareketlerini havadan hedef alma, hücrelerinin faaliyetlerini izleme ve karşı önleyici saldırıları son dönemde arttırdığını bildiriyor. Al Mayadeen'in kaynaklarına göre "Saldırıların yapıldığı yerler, Amerika'nın terör hücrelerini canlı tutmak ve özellikle Şam-Bağdat yolu olmak üzere Suriye hükümetinin kontrolü altındaki bölgelerde istikrarı baltalamak için kullanmak amacıyla DEAŞ'a verdiği askeri ve istihbari desteği ortaya koyuyor.” Washington eskiden beri Suriye'deki varlığını DEAŞ hücrelerini takip etme bahanesiyle temize çıkarıyor, savunma analistlerine göre örgütün saldırılarını sürdürmesi tam olarak da bu yüzden ABD için önem taşıyor.
Al Mayadeen'in aktardığı saha verileri, hücrelerin çoğunun ülkenin doğusunda ve güneyinde Amerikan işgalinin bulunduğu bölgeler arasında hareket ettiğini ve “kendilerine verilen görevleri” yerine getirdikten sonra geri çekildiğini gösteriyor. Suriyeli kaynaklar hükümet güçlerinin tüm çölü örgüt hücrelerinden arındırmak için taramaya yöneldiğini söylüyor. Analistlere bakılırsa DEAŞ'ın faaliyetlerinin tamamen ortadan kaldırılması bu saydığımız nedenlerle direkt olarak Amerikan güçlerinin Suriye'den çekilmesiyle bağlantılı.
ŞAM ÖNEMLİ GİRİŞİMLERİ PÜSKÜRTTÜ
Uzmanların dikkat çektiği bir başka nokta ise örgütün şu anda önceki dönemde sahip olmadığı fakat aldığı dış desteği kanıtlayan askeri araç ve güdümlü füzeler gibi ekipmanlar kullanıyor olması. Ancak yine de yerel kaynaklara göre Suriye çölündeki hücrelerin düzenlediği ve neredeyse rutin bir hal alan saldırılara rağmen DEAŞ, operasyonel kabiliyetlerini henüz yeterince geliştirebilmiş değil ve kendisinden kurtarılan bölgelerin “tek bir karışını bile” geri kazanmayı başaramadı. Bu dönemde örgüt, Rakka ve Deyrizor kırsalındaki iki kasabayı kontrol etme girişiminde bulunsa da Suriye ordusu bu girişimleri püskürttü.