'Suriye ve Rusya ile işbirliği PKK’nın bitirilmesini kolaylaştırır’
Suriye'ye yeni harekât hazırlığını Aydınlık'a değerlendiren emekli komutanlar, Şam ve Moskova'nın itiraz etmeyeceini söyledi. Komutanlar, bu ülkelerle işbirliğinin PKK'nın bitirilmesini kolaylaştıracağını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada Suriye’nin kuzeyine yönelik yeni bir askeri harekât mesajı verdi. “Güney sınırlarımız boyunca 30 kilometre derinliğinde güvenli bölgeler oluşturmak için başlattığımız çalışmaların eksik kalan kısımlarıyla ilgili yeni adımları da yakında atmaya başlıyoruz.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemize ve güvenli bölgelerimize sık sık yapılan saldırıların, tacizlerin, tuzakların merkezi konumundaki alanlar harekât önceliğimizin başında yer almaktadır.” ifadelerini kullandı. Erdoğan, hazırlıklar tamamlanır tamamlanmaz operasyonların başlayacağını belirterek, yarın yapılacak Milli Güvenlik Kurulu toplantısında gerekli kararların alınacağını bildirdi. Erdoğan, “Ülkemizin güvenlik hassasiyetlerine saygı gösterenler ile kendi çıkarları dışında hiçbir derdi olmayanların ayrımını bu süreçte bir kez daha görecek ve gelecekteki politikalarımızın referansı yapacağız.” diye konuştu. Cumhurbaşkanı’nın mesajlarını, emekli Tuğgeneral Fahri Erenel ve emekli Kurmay Albay Ünal Atabay Aydınlık’a değerlendirdi. Fırat’ın doğusundaki durumunun kritik olduğunu ve adım adım terör devletine doğru gidildiğini belirten komutanlar, bu harekâtın zorunluluk olduğunu söyledi. Fahri Erenel; Suriye ve Rusya’nın ABD güdümündeki PKK/YPG’ye yönelik bir harekâta zımnen de olsa destek vereceğini belirtirken, Ünal Atabay; Suriye ve Rusya ile işbirliği yapmanın harekâtın hedeflerine ulaşmayı kolaylaştıracağını vurguladı. Komutanların değerlendirmeleri şöyle oldu:
‘M4'ÜN 10 KİLOMETRE AŞAĞISINA İNİLMELİ’
Emekli Tuğgeneral Fahri Erenel: Suriye sahasında birtakım değişimler oluyor. Rusya’nın yavaş yavaş Fırat’ın doğusundan askeri birliklerini çekiyor olması, ABD’nin YPG’yi yaptırımlardan muaf tuttuğunu açıklaması, Türkiye’nin Irak’ın kuzeyinde giderek artan etkisi yeni bir durum ortaya çıkarıyor. İşte bugün de 3 şehit verdik. PKK burada vekil olarak kullanılıyor. Türkiye eğer zamanında tedbir alamazsa, sınırımızda bir terör devleti kurulacak.
Daha önce Barış Pınarı’nda M4 karayoluna kadar gidilememiş ve Kamışlı’ya kadar olan bölge kontrol altına alınamamıştı. ABD ve Rusya ile birer mutabakat yapıldı. Bu iki mutabakat gereği devriyeler olacak, Suriyelilerin dönüşü için güvenli ortam oluşturulacaktı. Bu devriyeler de hiçbir sonuç üretmedi. Dolayısıyla bu mutabakatlar boşa çıktı ve PKK terör örgütünün adeta kantonel altyapıyı oluşturmasına zemin hazırlandı. Yani Fırat’ın doğusunda adım adım bir terör devleti oluşuyor. Ben artık bundan dönüş olduğunu da düşünmüyorum. Herkes Suriye’nin toprak bütünlüğü diyor ama fiilen şuan Suriye, Fırat’ın doğusu ve batısı olarak ikiye bölünmüş durumda. “Türkiye bu süreçte hızlı adım atmalı ve M4'ün güneyine inerek 5-10 kilometre daha derindeki alan dahil bölgeyi kontrolü altına almalıdır. Aksi durumda PKK terör örgütü konfederal bir yapı oluşturacak. Şu an tam bir kaos var Suriye’de. Herkes kendi milli hedeflerine yönelmiş durumda. Türkiye elini hızlı tutmalı yoksa bir terör devleti komşumuz olacaktır. Aynı şekilde Münbiç de ele geçirilmelidir çünkü burası da bir geçiş noktasıdır.
‘SURİYE’DEN CİDDİ BİR İTİRAZ GELMEZ’
“Arzu edilen Suriye’nin bu harekâtı desteklemesidir fakat Suriye Ordusu’nun Fırat’ın doğusunda birkaç hudut birliği ve yereldeki birkaç askeri polis gücü dışında pek gücü yok. Ancak Şam tarafında yeni güçler kurmaya başladılar. Uzun süredir bir çatışmasızlık durumu var, belki o bilrliklerin bir kısmını buraya kaydırabilirler. Böyle bir durumda ABD de sıkıştığında beslediği DEAŞ unsurlarını hem Suriye hem Türkiye’ye karşı devreye sokmaya çalışacaktır. Sanıyorum Suriye bu operasyonlar sırasında Irak’ın yaptığı gibi uluslararası hukuk gereği kısmi bir ‘Niye topraklarımıza girdiniz’ gibi şeyler söyleyecek fakat pek ses çıkarmayacaktır. Yani zımni bir desteği olacaktır çünkü Suriye bölünüyor.”
‘VETO KARTINI DESTEKLEYECEK’
Emekli Kurmay Albay Ünal Atabay: Fırat’ın doğusuna harekât uzun süredir konuşuluyor. Fırat’ın batısında da Tel Rıfat ve Münbiç meselesi var. Biliyorsunuz Amerika ile Ankara’da, Rusya ile de Soçi de birer mutabakat yapıldı. Her iki ülke de sözlerinde durmadılar. Barış Pınarı Harekâtı yapıldı ama ana hedeflerine ulaşamadı. Yani Fırat’ın doğusunda güvenli bölge ilan edilmesi düşünülen 480 kilometrelik hat boyunca uzanan ve 30 kilometrelik derinliğe inen bölge kurulamadı. Ayrıca Münbiç’te 1500-2000, Tel Rıfat’ta da 1000-1500 civarında terörist de hala duruyor. Özellikle Tel Rıfat bölgesinden İdlib bölgesindeki TSK unsurlarına yönelik taciz ateşleri yapılıyor. Aynı şekilde Fırat Kalkanı bölgesine de oradan saldırıda bulunuyorlar. “Buradaki esas mesele şu: Terör örgütünün ABD’nin silah ve mühimmat desteği ile her geçen gün güçlenmesini, palazlanmasını, kurumsallaşmasını ve devletleşmesini bekleyecek miyiz, yoksa terör örgütünün buradaki varlığını sona mı erdireceğiz? Bunun kararını vereceğiz. Şimdi yapacağımız harekât bir güvenli bölgenin tesisine katkı sunacak, PKK/YPG’nin barındığı yerlerden sökülüp atılmasını sağlayacak, uluslararası konjonktürde NATO’ya veto kartını destekleyecek ve Türkiye’nin pozisyonunu yeni bir platforma taşıyacak.”
‘RUSYA VE SURİYE İLE ABD VE PKK VARLIĞI SONA ERER’
“Amerika’nın desteklediği bir PKK/ YPG’ye operasyon olması nedeniyle de Rusya sıcak bakacaktır veya sessiz kalınmasını öncelikli görebilecektir. Suriye ile de görüşülürse PKK ile mücadele daha da kolaylaşır. Suriye ve Rusya ile üçlü olarak bunu ele alacak şekilde bir vizyon geliştirilirse, PKK ile mücadelemiz kolaylaşacaktır. Suriye’nin toprak bütünlüğünün sağlanması kolaylaşacaktır. ABD’nin Suriye sahasındaki varlığı sona erdirilecektir. Ama bizim müstakil yapacağımız bu harekâtta ABD’nin oradaki varlığı sona ermez. Çünkü Deyrezor’da 30 kilometrenin daha güneyinde ABD yine bulunuyor. Terör örügütü de 30 kilometrenin aşağısına inip yine varlığını sürdürecektir. Bunların tamamıyla Suriye sahasından temizlenebilmesi için harekâtın Rusya ve Suriye ile işbirliği halinde yapılması daha etkili olur.”
ASTANA GÖRÜŞMELERİ 14-16 HAZİRAN’DA
Suriye konulu 18. Astana görüşmelerinin 14-16 Haziran’da Kazakistan’ın başkenti Nur Sultan’da yapılacağı duyuruldu.
Kazakistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Aybek Smadiyarov, Türkiye, Rusya ve İran garantörlüğünde Suriye krizine çözüm amaçlı oluşturulan Astana görüşmelerinin gelecek ay Kazakistan’da yapılacağını bildirdi.
Smadiyarov, 14-16 Haziran tarihlerinde yapılması planlanan görüşmelerin başkent Nur Sultan’da gerçekleştirileceğini ve şu anda bakanlık olarak Astana görüşmelerinin garantörleri ile gözlemci statüsündeki ülkelerin katılımlarını onaylamak için süreci başlattıklarını duyurdu.
En son 21-22 Aralık 2021’de gerçekleştirilen Suriye konulu 17. Astana görüşmelerinde, Suriye’deki güncel durum, insani yardımların ulaştırılması, Cenevre’deki Suriye Anayasa Komitesi çalışmalarının yeniden başlatılması, mahkumların değişimi, rehinelerin serbest bırakılması ve kayıp kişilerin aranması gibi güven artırıcı önlemler başlıca gündem maddeleri olmuştu.