Süt üreticileri köklü çözüm bekliyor: Günü kurtarmayalım, planlama yapalım

Ergün, bölgede domates üretiminin azaldığına da dikkat çekti.

Üretici ürettiği üründen kazanamıyor, tüketici yüksek fiyatlardan şikâyet ediyor. Ulusal Süt Konseyi, mayıs ayında yapılan toplantısında soğutulmuş çiğ süt tavsiye satış fiyatını 7,50 TL/litre olarak belirlemişti. Maliyette önemli bir değişiklik olduğunda ise piyasa şartlarına göre tekrar değerlendirme yapılacağı açıklanmıştı. Yem fiyatlarına yetişemeyen süt üreticileri, “Ya yem fiyatları düşsün ya da süt fiyatları artsın” diyor.

Süt üreticisi bir litre süt sattığında 1,5 kilo yem alabilmeli. Buna ‘süt/yem paritesi’ deniliyor. Sürdürülebilir bir süt hayvancılığı için ideal parite 1,5. Şu anda ise 1 kilo yem 6.5-7 lira arasında, süt fiyatı ise 7.5 lira. Parite 1.13’lerde seyrediyor. Dünyada ise bu parite 1.5’lerde. Bayramiç Süt Üreticileri Birliği’nden alınan bilgiye göre hayvancılıkta önemli illerimizden biri olan Çanakkale’de süt üretiminde yarı yarıya düşüş var. Hayvanlarını besleyemediği için kesime gönderen üretici, enflasyonunun geçici tedbirlerle değil, köklü çözümlerle düşeceğini ifade ediyor.

Aydınlık’a konuşan Biga Ziraat Odası Başkanı Güray Ergün, üreticinin süt fiyatları 10 lira olursa rahat bir nefes alabileceğini belirtti. Geçmişteki hatalardan ders alınmadığını ifade eden Ergün, tarım ve hayvancılıkta doğru adımların atılması çağrısı yaptı.

‘NESİLLERİ YAŞATAMIYORUZ’

Güray Ergün, yem maliyetlerindeki artış nedeniyle üreticinin hayvanlarını besleyemediğini, dişi hayvanların kesildiğini, nesillerin yaşatılamadığı için de hayvancılıkta ilerleyemediğimizi belirtti. Biga’nın hayvancılıkta önemli bir yere sahip olduğunu ifade eden Ergün, “Süt üretimi düşüyor. Doğurganlığı yaratamıyoruz. Pariteyi yakalayamıyoruz. Bunun nedeni de yem fiyatlarındaki istikrarsızlık” dedi.

Ergün, Et ve Süt Kurumu (ESK)’nun kuzu etinde yaptığı indirimle ilgili de şu değerlendirmeyi yaptı: “Vatandaş et yiyemiyor, kuzu, üreticinin elinde kaldı, fiyat 43 liraya düştü. Zorunlu olarak üretici elinden çıkarıyor hem de ağlayarak kesiyor hayvanını. Bizi arayan çiftçiler ‘çoluk çocuğumuzun rızkını hayvanlara yediremeyiz artık’ diyorlar.”

‘PARİTE 1.5 OLMALI’

Arpa ezmesinin 7 lira olduğunu da belirten Ergün, “Nisan ve mayıs aylarında hayvanları çayıra saldık. Ama haziran, temmuz ve ağustos aylarında otlar ölüyor. Hayvanını besleyemeyen üretici feryat ediyor. Hayvancılığı kapsamlı şekilde ele almalıyız. Üretelim ama pazarlama yönünden de devlet desteklemeli üreticiyi. Destek olmazsa önümüzdeki dönem süt bulamayacağız. Hayvancılıkta her şey birbirini tetikliyor. O yüzden planlı üretim” diye konuştu. 

Süt paritesinin 1.5 olması gerektiğini de belirten Ergün, “Aralık ayında enflasyon ancak çiftçi desteklenirse, çiftçi kazanırsa düşer. ESK’nın fiyat düşürmesiyle enflasyon düşmez. Üretici para kazanamazsa enflasyon düşmez” dedi. 

‘GÜNÜ KURTARMAYALIM FIRSATLARI DEĞERLENDİRELİM’

Tarım ve hayvancılıkta Türkiye’nin kendine yol haritasını çizmesi gerektiğini vurgulayan Ergün, şöyle devam etti: “Şu anda dünyada yaşanan sıkıntıyı avantaja çevirebiliriz. Avrupa kuraklıktan kırılıyor, insanlar suya ulaşamıyor. 22 bin ton buğdaya ihtiyacımız var. Biz, desteklenirsek 30 bin ton da üretebiliriz. Buğdayın anavatanı burası. Mezopotamya’dan yayılmadı mı buğday. Bu sene insanlar gübre atamadı tarlasına, bahçesine. Ürün kalitesini desteklerle artırmalıyız. Dışarıdan alırız mantığıyla sorunları çözemeyiz. Önemli bir coğrafyada yaşıyoruz. Bir tarafta yağmur yağarken bir tarafta güneş açıyor. Bunu iyi değerlendirelim. Fındığın yüzde 80’ini üretiyoruz ama dünyada söz sahibi değiliz. Günü kurtarmanın önüne geçmeliyiz. Planlı, sürdürülebilir bir tarım politikası lazım. Hükümetten bunu bekliyoruz. Tarımda da atılımlar yapılmalı. Bu coğrafyanın bize verdiği avantajın meyvelerini yemeliyiz artık.”

Ergün, Türkiye’nin her yerinde tarım arazisi bulunduğuna dikkat çekerek, “Tarıma dayalı sanayinin bir şekilde lig atlaması gerekiyor. Tarımdan daha fazla yararlanmalıyız” dedi.