Sütçüler perişan
Buca’nın Kırıklar Köyünde süt üretimi yapan Duygu Aygün, devletten destek istedi. Genç yaşta üretime atılan Aygün, yaptığı işi çok seviyor ancak köylüyü kambur eden sistemin içinde üretim yaparken zorlanıyor. Yaşadıklarını Aydınlık’a anlattı…
İzmir’in Buca ilçesine bağlı Kırıklar Köyünü ziyaret ettik. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Uzman Eller Projesi’ne katılarak kendi köyünde hayvancılık yapan Duygu Aygün ile yaşadığı zorlukları konuştuk. Ziraat Mühendisi olan Aygün, 3 yıl önce süt üretmeye başladı. Ancak maliyetini karşılayamamaktan dertli. Ülkemizde gittikçe ağırlaşan ekonomik kriz Aygün’ü de zor durumda bırakmış. Et ve Süt Kurumu süt fiyatlarını 11-12 lira arasında açıklamıştı ancak bu fiyatla üretim maliyetlerini bile karşılanamıyor. Aygün devletin üreticiye sahip çıkmasını istiyor.
‘HAYVANLARI ÇOK SEVİYORUM’
-
Ne zamandan beri bu işi yapıyorsunuz?
Küçüklüğümden beri hayvancılığın içindeyim. Annemin 2 tane ineği vardı. Onlar tarlaya gittikleri zaman inekleri ben sağardım. Hayvanları da çok seviyorum, hatta eşim ve kızım da çok seviyor. Ama son zamlardan sonra yaşadıklarımız bizi çok zor duruma düşürdü. 3 yılda 6 hayvanımızı kaybettik. Kimisi düştü ve çatısı ayrıldı, kimisi de doğum yaptıktan sonra öldü. Aslında yaşayarak öğreniyoruz hayvanları. Her şeye rağmen devam ediyoruz…
‘1 LİTRE SÜTLE 3 EKMEK ALAMIYORUM’
-
Toptan satış mı yapıyorsunuz yoksa perakende mi?
Üç yıldır perakende süt satışı yapıyoruz. Çünkü toptan satışta ciddi anlamda zarara uğrardık. Bu sebeple perakende satış yapıyoruz. Ben bu işe ilk başladığımda yani 3 yıl önce, sütün litresini 4 liraya satıyordum. Evime 4 tane ekmek alabiliyordum. Şu an sütün litresini 20 liradan satıyorum. Evime 3 tane ekmeği bile zor alabiliyorum. Çünkü ekmeğin tanesi 7 lira, 3 ekmek 21 lira. İnsanlar bana, ‘süt çok pahalı’ dediklerinde derdimi bu şekilde anlatıyorum ve bana hak veriyorlar. Benim 1 litre sütüm 3 ekmek alamıyor. Toptan satsam daha da alamam.
KREDİ VERMİYORLAR
-
3 sene içinde neler değişti?
Günümüz şartlarında üretim yapmak çok zor. Enflasyon sürekli artıyor. Bununla birlikte üretim maliyetleri de artıyor. 3 yıl önce 80 lira olan bir çuval yem şu an 500 lira oldu. Yonca 2 liraydı 10 lira olmuş. Slajın kilosu 30 kuruştu şimdi 2 lira oldu. Yem karma makinasına mazot kullanıyoruz. Mazot 3 sene içinde yüzde 500 arttı. Ama benim sütümün fiyatı artmadı. Enflasyondan dolayı bankalar kredi de vermiyor. Gitmediğimiz banka kalmadı. Üretici olmamıza rağmen kredi bile alamıyoruz. Biz üretim alanımıza 2 milyon lira masraf yaptık ama yaptığımız masrafı karşılayamıyoruz.
‘UMUDUM KALMADI’
-
Satış yaptığınız insanlar size destek veriyor mu?
İnsanlara dair de umudumu kaybetmiş durumdayım. Süte su karıştıranlar oluyor, yağını alanlar oluyor. Onların sütü daha uygun oluyor. Ama insanlar bu sütle bizim sütümüzü bir tutuyor. Diyorlar ki, şurada 15 liraya süt buldum… İyi de 15 liralık sütle benim sütümün aynı kalitede olması mümkün mü? Mümkün olamaz. Ama ucuz diye alıyor.
TÜKETİCİ DE ÜRETİCİ DE MAĞDUR
-
Besicilik de yapıyorsunuz et satabiliyor musunuz?
Bir ay önce dışardan et ithal edildi. Et ithal edeceklerine üreticiye destek versinler, kendi etimizi yiyelim. Biz şöyle bir şey yaşadık: 5 hayvanımızı kasaba satacaktık. 330 bin liradan fiyat koyduk. Bir hafta içinde ithal et geldi ve birden bizim hayvanımızın değeri düştü. Kasap bize üç hayvan için sadece 270 bin lira vereceğini söyledi. Benim anlamadığım bir detay da dışardan et geliyor; etin ucuzlaması lazım değil mi? Ama yine et pahalı ve sürekli zam yapıyorlar. Hem kendi etimizi yiyemiyoruz hem de ucuz eti pahalıya yiyoruz. Tüketici ucuza et alamıyor, üretici de ciddi anlamda zorlanıyor.
‘ÜRETİCİYE DEĞER VERİLSİN’
-
Aydınlık aracılığıyla yetkililere ne söylemek istersiniz?
Kimse üretmek istemiyor. Çünkü üreten desteklenmiyor. 20 liraya süt satıyorum ama emeğime değmiyor. Ne yiyecek insanlar, onu bilmiyorum. Sürdürebildiğimiz kadar sürdürmeyi düşünüyoruz şu anda. Hani ben üretmezsem, ben bırakırsam, o bırakırsa ne olacak? İyice dışarıya bağımlı hale geleceğiz. Ülkemizin dışarıya bağımlılığını azaltmamız lazım ama devletin de işin içine girmesi gerekir. Üretim maliyetleri çok yüksek. Üreticiye gerekli destek verilmeli. İnsanlar üretsin ki devamlılık sağlansın, sürdürülebilirlik olsun. İnsanlar bu işi bırakmasın. Sadece kendim için istemiyorum. Herkes için istiyorum. Böyle devam ederse ne olacak şehirlerdeki insanlar? Duvarları mı yiyecek? Köylü milletin efendisidir. Biraz köylüye değer verilmesini istiyorum.