Sütte ithalat tehlikesi
Süt üreticileri çaresizlikten ineklerini kesime göndermeye hazırlanıyor. Üretimin düşmesiyle oluşacak açığın ithalata boyun eğdireceği belirtiliyor. Bunun 'yerli üreticinin tasfiyesi' olduğu, devletin acil müdahalesinin gerektiği bildirildi. Çözümün kooperatifleşmeden geçtiği vurgulandı.
Ulusal Süt Konseyi'nin kararıyla çiğ süt tavsiye satış fiyatı litre başına 3,2 lira olarak belirlendi. Süt üreticileri, fiyatın girdi maliyetlerini karşılamadığını söyledi. Özellikle son dönemde artan yem fiyatlarının olumsuz etkisine değinen süt üreticileri, çiğ süt desteğinin 30 kuruştan, 20 kuruşa indirilmesiyle de üretimin durma noktasına geldiğini bildirdi. Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük bu şartlarda üretimin sürdürülemeyeceğini belirtti. Eskiyörük, mevcut durumda salgın nedeniyle alım gücü ve tüketimin düştüğünü, arz fazlası üretimin oluştuğunu söyledi. Bakanlığın süt tozu müdahalesiyle piyasayı regüle etmeye çalıştığını ancak beklentilerin karşılanmadığını belirten Eskiyörük, “Kalite sorunu nedeniyle ihracat da yapamadık” dedi.
1 LİTRE SÜT FİYATI 1 KİLO YEM ETMİYOR
Üretimin sürdürülemez hale gelindiğini söyleyen Eskiyörük, “Üretimin sürdürülebilmesi için üreticinin 1 litre süt ile en az 1,3 kilogram yem alabilmesi gerekiyor. Yani sütün litresi 3,9 TL olmalı ancak şu anda 1 litre süt ile 1 kilogram yem zor alınıyor” ifadelerini kullandı.
Çiğ süt fiyatının artırılmasının tüketimi daha da düşüreceğini söyleyen Eskiyörük, yapılması gerekenleri şöyle anlattı: “20 kuruşa düşürülen destekleme primi 50 kuruşa çıkarılmalı ayrıca 20 kuruş da yem primi verilmelidir. Aksi takdirde olacaklar belli; süt üreticisi çaresizlikten yıllarca büyük emeklerle baktığı anneleri en verimli çağında kesime gönderecek, üretim düşecek ve yetmezlik oluşacak.”
MİLLİ EKONOMİ ZARAR EDECEK
Bu durumda tüketicinin de mağdur olacağını hatırlatan Eskiyörük, şunları kaydetti:
“Oluşan açık ithalat ile kapatılmaya çalışılacak. Yabancı ülkelerin elindeki fazlalık ithal edilecek. İthalat şirketleri ile yabancı üreticiler büyük paralar kazanacak. Kendi üreticimizden sakınılan paranın çok çok fazlası ithalata harcanıp milli ekonomimiz büyük zarara uğrayacak. Bunu 2008 krizinin ardından yaşamıştık. Seyirci kalınmasının bedelini Türkiye olarak 3 milyar dolar kayıpla ödedik.”
ŞİRKET TARIMCILIĞI YERLEŞECEK
“Bu haksız uygulamalara son verilmezse Türk köylüsü tasfiye olacak şirket tarımcılığı yerleştirilecek” diyen Eskiyörük, market fiyatlarına değinerek, “Bu durum ülkenin geleceğine dinamit koymaktır. İnsan sağlığı ve milli ekonomi için bu kadar önemli olan bir gıdanın market raflarında da hak ettiği değerini görmemesi en küçük fiyat artışında yaygara yapılması büyük bir haksızlıktır” dedi.
DEVLET MÜDAHALESİ
Sütün değerine göre ucuz olduğunu belirten Eskiyörük, “Gazlı içeceğin en ucuzunun litresi 6 TL iken, litresi 500 TL’ye kadar alkollü içecekler satılırken böylesine değerli ve emek isteyen sütün litresine 20 kuruşluk zamda fırtınalar koparılıyor. Kimse diğer içeceklere gelen zammı konuşmuyor” diye konuştu. Plansız üretime dikkat çeken Eskiyörük şöyle sürdürdü:
“Bu yaşananlar Türkiye’ye yakışmıyor. Ülke olarak 2 tane Türkiye’yi besleyecek zenginliğimiz varken üretimi planlayıp, kaynakları verimli kullanarak doğru bir destekleme politikasıyla çok kısa zamanda bu sorunları ortadan kaldırmak mümkündür. Devlet; piyasa normale dönüşünceye kadar destekleme primini süt-yem fiyatı arasında aradaki açığı kapatacak şekilde düzenlemelidir. İhracata uygun süt miktarımızı arttırmak için sütün kalitesini iyileştirmeye yönelik uygulama yaparak uygun kriterlerde süt toplayan örgütlere bu maliyetlerini karşılamak üzere teknik destek primi verilmelidir.”
TEK YOL KOOPERATiFLEŞMEK
Eskiyörük, kooperatifçiliğin çıkış yolu olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Kapitalizmin azı dişlerini gösterdiği günümüzde daha yaşanır daha güçlü bir Türkiye yaratmanın ve tüm bu yapısal sorunları ortadan kaldırmanın tek yolu kooperatifleşmedir. Ancak o zaman topraklarımızı koruyarak, üretimin sürdürülebilirliğini sağlarız. Türkiye artık şunu anlamalıdır; köylümüz sorun değil, onların sorunları var. Biz Tire Süt Kooperatifi modeliyle bu sorunları çözdük. Türk tarımının kurtuluşu için böyle bir model varken köylünün elinden ekmeğini alarak şirket tarımcılığına dönüştürmek, tarımımızın çok uluslu şirketlerin eline geçmesine zemin hazırlamaktır.”