08 Ekim 2024 Salı
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

TADD başkanı Bilgehan Gültekin: Eyfel ışıl ışılken Afrika karanlıkta kalamaz

Afrika'nın kaynakları zengin. Fakat Paris ışıl ışılken, kıta geceleri kapkaranlık. 500 milyon insana elektrik verilemiyor. Çünkü emperyalizm yıllardır kanlarını emiyor. Tüm Afrika’nın Dostları Derneği (TADD) Başkanı Dr. Bilgehan Güntekin, bölge halkının tahammülünün kalmadığını söyledi.

TADD başkanı Bilgehan Gültekin: Eyfel ışıl ışılken Afrika karanlıkta kalamaz

Afrika’nın Dostları Derneği (TADD), şubat 2015’te Afrika ülkeleri ile Türkiye arasında eğitim, sağlık, ekonomi alanlarında işbirliğini artırmak, yardımlarda bulunmak ve Türkiye’de Afrika farkındalığı oluşturmak maksadıyla İstanbul’da kuruldu. TADD öncelikli olarak insani yardımlar arasında yer alan içilebilir su ve gıda desteğinin yanı sıra, Afrika’da dönüştürücü ve kalıcı örnek projelerle, kıta insanının hayat standardını üst seviyeye çıkarmak ve onları kendilerine yeter hâle getirmek için bölgede önemli çalışmalar yapıyor. Türkiye’de bir çok Afrikalı gencin eğitim görmesi içinde yardımcı olan derneğin Başkanı Dr. Bilgehan Güntekin, Afrika’da 821 milyon insanın her gece aç bir şekilde uyurken, 621 milyon kişinin obezite ile mücadele etmesine dikkat çekiyor. Bir milyarından fazla nüfusu ile üzerinde 54 ülke barındıran Afrika’nın elinde verimli kaynaklar varken aç kalmalarının ciddi bir çelişki olduğunu işaret eden Güntekin, “Eyfel kulesi ışıl ışılken, Afrika kıtası geceleri karanlığa bürünüyor. Bunun artık böyle gitmeyeceği belliydi.” diyor.

Dr. Bilgehan Güntekin, Afrika’daki deneyimleri ile Nijer’de ve bölgede yaşananları gazetemize anlattı.

TADD başkanı Bilgehan Gültekin: Eyfel ışıl ışılken Afrika karanlıkta kalamaz - Resim : 1

Afrika'da darbe haberi duyulduğunda, kamuoyunda sıradanlaşmış bir durum var. "Bölge zaten böyle algısı." Fakat Nijer'deki gelişmeler bu algıyı değiştirdi gibi görünüyor. Nijer'de farklı olan nedir? Fransa'nın bölgede istenmeme sebebi nedir?

‘ARTIK YÖNETİLEN OLMAK İSTEMİYORUZ’

Afrika'nın 1960’lardan sonraki sözde bağımsızlıklarından sonrası maalesef beş yılda bir, on yılda bir, darbeler oluyor ve değişimler oluyor. Bölgenin darbelerle ilgili karnesi iyi değil.

Son dönemdeki gelişmeleri farklı kılan ise, bu darbelerin olduğu yerlerin Frankofon ülkeleri olması ve yeni yönetime gelen darbecilerin hepsinin de Fransız karşıtı olması, Batı karşıtı olması. Ayrıca bu darbe yapanlara halk tarafından büyük bir destek var. Yeni gelişmelerde bir ilk de yaşandı. Kolay kolay ülkeler, birbirlerine bu kadar açıktan desteklerini ilan etmiyordu. Burkina Faso ve Mali’de de yakın zamanda darbe olmuş ve Fransa karşıtı yönetim gelmişti. ECOWAS’a da karşılar. Şimdi hepsi birlikte hareket ediyor.

Ayrıca NATO ile Rusya arasında bir gerilim var. Rusya siyasetini güçlendirmek için burada Batı’nın karşısına, Fransa’nın karşısına çıkmış durumda. Zaten uzun yıllardır Rusya’nın özellikle askeri bir kimlikle Afrika’da var olduğunu ve bölgede çok güçlü olduğunu biliyorduk. Yani, Nijer’deki gelişmelerin farkını şöyle özetleyebiliriz; bu darbe emperyalizme karşı yapıldı. “Fransa seni istemiyoruz, artık yönetilen olmak istemiyoruz, kendi geleceğimize, ekonomimize kendimiz karar veririz.” dediler.

TADD başkanı Bilgehan Gültekin: Eyfel ışıl ışılken Afrika karanlıkta kalamaz - Resim : 2

FRANSIZ MANDACILIĞI

Şu bilgileri de hatırlatalım kamuoyumuza. Fransa, on dört tane Afrika ülkesinde çok etkin. Bu ülkelere Frankofon ülkeler deniyor. Bu ülkelerde Orta Afrika CFA frangı, Batı Afrika CFA frangı geçiyor. Fransa basıyor yani bu ülkelerin parasını. Fransız frangı şimdi avro, direk Afrika’da geçiyor.

Fransızlar buralarda iş yaptıkları zaman bir kuruş vergi vermeden inanılmaz kazançlar elde edebiliyorlar. Ayrıca kendi paraları direkt geçtiği için de bu ülkeler de inanılmaz kazançlar elde ediyorlar. İstediklerinde “devalüasyon” edebiliyorlar. İstedikleri gibi parayı değerli kılıp, değersizleştirebiliyorlar. Onların elinde her şey. Bugünkü dünya düzeninde, yirmi birinci yüzyılda kabul edilebilir bir şey değil. Yani böyle bir güç, böyle bir sömürü var hala.

1960’larda sözüm ona bu ülkelere birer marş ve bayrak vermişler ama bunlarla bağımsızlık olmuyor. Bu ülkeler gerçek anlamda bağımsız değiller. Şunun da altını çizelim. Bugüne kadar darbeler sonrası gelen isimler yine Fransa’ya yakın isimler oluyordu. Şimdi bu trend değişiyor gibi gözüküyor. Fransız karşıtlığı ön planda ve gelen yönetimler, Fransa'yla anlaşmalarını ardı ardına iptal ediyorlar. “Size altın satmayacağız, uranyum satmayacağız, askeri anlaşmaları fesh ettik, ülkemizi terk edin, defolun gidin” diyorlar. Doğrudan Fransız televizyonlarını gazetelerini ülkelerinden çıkarıyorlar.

‘YÜZDE 90’I ELEKTRİKSİZ’

Bu sürece bir Afrika kalkışması mı diyelim, Afrika rüzgarı mı diyelim, Afrika fırtınası mı diyelim, başlangıcı aslında bu yani. Büyük bir şey geliyor. Bir taraf, bir tarafı bugünün dünyasında sömüremez. Göz göre göre bütün kaynaklarına el koyamaz. Böyle bir dönemde değiliz artık. Afrika’nın yüzde 80-90’ı yani en az 500 milyon insan, elektriğe hiç ulaşım sağlayamıyor. Bakıyoruz, AB’nin en büyük ikinci uranyum tedarikçisi Nijer. Fransa’ya bakıyorsun elliden fazla nükleer enerji santrali var. Paris ışıl ışıl, Eyfel ışıl ışıl. Ama Afrika’daki kardeşlerim hep karanlık altındalar. Akşamları gittiğimiz zaman köylerde falan hiç elektrik yok, ışık yanan tek bir yere göremezsiniz. Haritaya baktığınız zaman Afrika kapkaranlıktır geceleri. Bunu niçin hak ediyorlar? Kaynakları mı yok, para mı yok, imkanları mı yok? Hep sömürmüşler. Ülkelerin başlarına hep yandaş, kendilerinin yönettiği, tayin ettikleri insanları getirmişler. Müthiş bir yolsuzluk ve nepotizm oluşmuş Afrika ülkelerinde.

ÇİLELER ORTAK

Mali, Burkina Faso, Gine, Nijer... birbirlerinin akrabası. Aynı kabileden olanlar çok, aynı dili konuşuyorlar. Sahil bölgesindeki insanların birçoğu birbirlerine kültür olarak, hayata bakış olarak çok yakınlar. Ve ortak çileleri var hepsinin. Öte yandan Mali’de çok ciddi bir askeri güç var. Bu ülkelerin her birinin ECOWAS’a ve batıya direnmesi çok kıymetli. ECOWAS’ın da herhangi bir müdahalede bulunabileceğini tahmin etmiyorum. Böyle bir şeyi göze alamazlar. Çünkü böyle bir şey Afrika'yı yakar yani. Böyle bir müdahale çok tehlikeli olur. Tabii ki biz barıştan yanayız ama bölgedeki kardeşlerimizin de hak ettikleri bir hayata kavuşmalarını diliyoruz aynı zamanda.

Nijer'de halk sık sık Rus bayraklarını salladı. Bununla birlikte göstericiler arasında Türk bayrakları açan da oldu. Rusya ve Türkiye'nin bölgedeki varlığını nasıl okumalıyız, halk bu ülkeleri nasıl değerlendiriyor?

Rusya'nın Afrika'da var olduğunu biliyoruz. Birde böyle kritik bir dönemde Rusya’nın Afrika zirvesi yapması, liderleri konuk etmesi, onlara kucak açması; tabii ki bölge ülkelerinde çok olumlu karşılandı. Zaten Rusya'da, politik olarak şu anda sıkışmış bir durumda dünyada. Rusya’yı kıskaca almaya çalışıyorlar. Malum, Batı, emperyalist dünya milli liderleri istemiyor. Bir şekilde onları elimine etmeye çalışıyor. Bunların başında da Putin geliyor.

Putin bölgeyi iyi tahlil etti. Şunu belirtelim, Rusya’nın Afrika’da böyle sivil toplum olarak devlet olarak doğrudan topluma dokunan çok büyük hizmetler yaptığını açıkçası görmedim. Fakat Rusya askeri bağlamda bölgede çok kuvvetli. Yani bu kadar yıldır Afrika’ya gelip giden birisi olarak, özellikle silahlı kuvvetler bağlamında Rusya’nın varlığını ve gücünü görüyoruz. Afrika halkının da Batı Paktı'na karşı Rusya’yı desteklediğini de görüyoruz ve biliyoruz.

‘YENİ NESLİ KANDIRAMAZSINIZ’

TADD başkanı Bilgehan Gültekin: Eyfel ışıl ışılken Afrika karanlıkta kalamaz - Resim : 3
Burkina Faso lideri İbrahim Traore bölgede öne çıkan bir lider. Afrika'nın genç nüfusu, bölgedeki gelişmeleri ve Traore’yi nasıl değerlendiriyor?

ZOR BİR SÜREÇ


Afrika’da ilk altı ay çok önemlidir. İbrahim Traore şu an önemli bir sembol. Umarım kalıcı olur. Afrika’daki bağımsızlık liderleri gibi umarım sonuna kadar savaşır. Bakın ilk günden Nijerya Nijer’in elektriğini kesti. Traore’de Rusya’ya hemen bize bir nükleer enerji santrali kurun dedi ama herkesin bildiği gibi nükleer santral kurmak bir iki günlük iş değil, çok zor bir şey. Tabii ki şu anda askeri darbeyle başa gelmiş bir yönetimdeler. Halkın desteğinin olması çok kıymetli. Ama işleri zor. Çok zor bir dönemden geçiyorlar. Modern dünyanın sözüm ona modern devletleri aslında Traore’yi desteklemeli. Türkiye’nin de desteklemesi gerektiğini düşünüyorum.

Afrika'nın genç nüfusuna baktığımız zaman sadece Türkiye'de şu anda altmış bin tane Afrikalı kardeşimiz eğitim alıyor. Dünyanın dört bir tarafında eğitim alıyorlar. Her şeyin farkındalar ve onlar da elbette ki bağımsızlıklarını ve kendilerinin hakkı olan Afrika'nın zenginliklerini geri istiyorlar. Sürekli Afrika'da sahada olan bizler, buna burada şahidiz. Yeni nesli kandıramazsınız. Kendileri de zaten görüyorlar yaşantılarını. Dünyada bakıyorsunuz en fakir on ülke, yirmi ülke hep Afrika'dan çıkıyor. Susuzluk, bulaşıcı hastalıklarda ölümlerde en yüksek oranlar...

VARLIK İÇİNDE YOKLUK

Aslında bakıyorsunuz, Afrika’da göller ve nehirler bol. Fakat şehirlerde su yok. Yer altında bakıyorsunuz. Ufak bir otuz kırk metre eşiyorsunuz. Yüz metreden çok tazyikli sular çıkıyor. Maden zengini, tarım alanları bol bir bölge Afrika. Afrika'nın tamamı çöl değil ki! İnanılmaz alanlar var. Tabi bu kaynaklara ne oluyor? Afrika’da tarım yapan batılı şirketlerin kiraladığı alanlar, ‘çok büyük alanlar bunlar’. Afrikalılar, bu alanda ürettiklerinin tadına bile bakmadan, uçaklara bindirilip gönderiliyor. Bir başka örnek, Kongo'da kobalt madenleri çıkartılıyor. Bu madenlerde, beş yaşındaki çocukların nasıl ölüme itildiklerini, maden bile demeye bin şahit gerektiren yerlerde çalıştığını, her sene on binlerce kadına tecavüz edildiğini, yüz binlerce insanın öldüğünü biliyoruz. Yani bunlar gerçekler, Afrika'nın gerçekleri.

GIDA KRİZİ VURDU

Bir dolara bile ulaşamayan milyonlarca insan var Afrika'da. En son işte gittiğimiz zaman birçok ülkede Uganda'da, bir tane öğretmenin maaşı yetmiş dolar, seksen dolar. Yani bu insanlar nasıl geçinsinler? Nasıl hayatlarını sürsünler ... Bir kilo şeker, bir kilo pirinç 50 TL bizim paramızla. Bir paket makarna en aşağı 30-40 TL. Çok pahalı. Yani, bölgedeki halkın böyle bir satın alma gücü yok. Dünyadaki gıda krizi Afrika'yı daha vahim şekilde vurmuş durumda.

GELECEĞİN AFRİKASINI KURACAK NESİL YETİŞİYOR

Gençler bunları görüyorlar ve farkındalar. Okuyorlar, bilinçleniyorlar. Öncelikle şunu belirtiyim, Afrikalı gençler bizlere diyor ki, “Türkiye'de okuyup Afrika'ya dönenlerle, Fransa veya Kanada'da okuyup Afrika'ya dönenlerin hayata ve Afrika'ya bakışa çok farklı”. Biz dernek olarak, bu kardeşlerimizin çok iyi eğitim alıp, ülkelerine dönmeleri için, ‘sadece teknik açıdan, bilgi açısından değil’, sosyal açıdan da, kültürel açıdan da bir dernek olarak elimizden geleni yapıyoruz. Her bir kardeşimizin Türk dostu olması, her birinin gönül elçimiz olması, kardeşlerimizin iyi yetişmesi için dernek olarak elimizden geleni yapıyoruz. Bugüne kadar da binin üzerinde kardeşimize doğrudan veya dolaylı desteğimiz oldu. Bundan da çok mutluyum ve onlara hep söylüyorum, “Geleceğin Afrikasını, geleceğin inşallah bağımsız Afrikasını sizler kuracaksınız”. Biz her toplantıda bunu söyleriz; “Bu yüzyıl Afrika'nın yüzyılı. Gelecek yüzyıl falan değil. Bu kadar beklemeye Afrika'nın tahammülü yok. Zaten görüyoruz, gelecek Afrika'nın diyoruz ve buna da tam anlamıyla inanıyoruz”.

TÜRKİYE PAZAR HACMİNİ 10 KAT ARTIRDI

Türkiye özellikle son yirmi yılda müthiş bir şekilde Afrika ile ilişkilerini arttırdı. Üç kere Türkiye, Afrika Birliği zirveleri düzenlendi. Cumhurbaşkanımızın da katılımıyla gerçekleşmiş, çok kıymetli zirveler bunlar. Şu anda ekonomik olarak, Afrika'daki pazarda yedinci, sekizinci sıralarda gelip gidiyoruz. Gayet iyi bir pazar payımız var; 20 yıl önce 3-4 milyar dolar olan pazar ticaret hacmimiz şu anda 35 milyar doları geçmiş durumda. Müteahhitlerimizin Afrika'da yaptığı işler 75-80 milyar dolar civarında.

Türk Türk Hava Yolları altmışın üzerinde noktaya uçuyor. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) yirmi beşten fazla ofis açtı bölgede. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Yunus Emre Enstitüsü, Diyanet Vakfı ve tabii ki bizler gibi Türk sivil toplum kuruluşları Afrika’da durmaksızın çalışıyoruz. Bu kurumlar aracılığıyla, Afrika halkına, Türk milletinin yardımseverliğinin karşılıksız olduğunu gösteriyoruz.

Bu kurumlar bir şey beklemeden yapılan yardımları ve destekleri Afrika'ya iletiyor. Biz bundan çok gurur duyuyoruz. Dünyanın en cömert devleti ve milletiyiz.

Şu anda da altmış binin üzerinde Afrikalı kardeşim Türkiye'de okuyor. Bu da çok kıymetli bir parametre. Bu kardeşlerimizin Türkiye’ye bakışları, Türkçe öğrenmeleri, gelecekteki Türk-Afrika ilişkilerinin çok kıymetli. Bugün de zaten bir çoğunun etkilerini Türk ticaret hayatında Afrika ile olan ticaretimizde görüyoruz. Birçok Afrika ülkesi, özellikle Müslüman coğrafyalarında ailelerin çocuklarını Türkiye'de okumaları için desteklediklerine, yüreklendirdiklerinde hep şahidiz.

YOL ÇETİN AMA GÜÇLERİ VAR

TADD başkanı Bilgehan Gültekin: Eyfel ışıl ışılken Afrika karanlıkta kalamaz - Resim : 4Son söz olarak da, Afrikalı kardeşlerimize her zaman söylediğimiz, bu bağımsızlık mücadelesinin zor olacağı. Bunu yapacak olan veya başaracak olanın da kendileri olduğunu, böyle ‘anormal bir kuvvet veya destek’ hiçbir yerden beklememeleri gerektiğini ve bu mücadeleyi verirken de Türkiye'nin geçmişte nasıl bir Kurtuluş Savaşı mücadelesi verdiğini, bağımsızlık mücadelesi verdiğini hatırlatarak, onların hep yanında olduğumuzu, önünde veya arkasında değil, yanında olduğumuzu hep iletiyoruz, anlatıyoruz. Afrika'nın parlak ışıltılı zengin geleceğinin mimarlarının onlar olacağını söylüyoruz.

TAM BAĞIMSIZ AFRİKA

Biz dernek olarak, Afrika'ya kurbandan kurbana giden ya da yılda bir kere herhangi bir organizasyon yapan bir dernek değiliz. Her gün Allah'a şükür yaptığımız işler devam ediyor. 500’ün üzerinde su kuyusu projemiz var. Biz, senenin her günü, her hafta kesim yapıyoruz. Su kuyusu projelerimiz ve tadilatlarımız sürekli devam ediyor. En önemli şeyin insana, Afrika’nın geleceğine yatırım olduğunun farkındayız. TADD olarak, Afrikalı kardeşlerimize, devletimiz ve milletimizle birlikte, aynı vizyonu aynı desteği vermeye devam ediyoruz İnşallah bizlerde ömrümüz sona ermeden, Afrika'nın tam bağımsız olduğu günleri göreceğiz diye ümit ediyorum.

Rusya Afrika NATO Fransa Nijer Putin TADD traore Mali Burkino faso