Tahran öncülüğünde Direniş Cephesi için askeri ittifak
İran, Batı Asya'daki dengeleri değiştirebilecek bir anlaşmaya ön ayak olmayı planlıyor. Yasa tasarısı, ABD ve Batı'ya karşı direnen güçleri bir askeri pakt altında toplamayı öngörüyor. Dışişleri Bakanı Arakçi İsrail'in tehditlerine karşı 'daha da güçlü karşılık vereceğiz' dedi
İran parlamentosu, Direniş Ekseni'nin tüm tarafları arasında resmi bir askeri ittifak oluşturmak için bir yasa tasarısı hazırlıyor. Tasnim haber ajansına göre bölgenin güvenlik ve siyasi denklemleri üzerinde derin etkileri olabilecek bu çalışma, "Direniş grupları ile onları destekleyen ülkeler arasında bir güvenlik ve savunma anlaşması yapılmasını" öneriyor.
Olası ortaklık, dış tehditlerle başa çıkmak ve kriz zamanlarında Direniş Paktı'na üye olan tüm ülke ve direniş hareketlerini desteklemeyi amaçlıyor. İsrail veya ABD tarafından pakt üyelerinin topraklarına bir saldırı olması durumunda, üyeler birbirlerine sadece askeri değil ayrıca kapsamlı ekonomik ve siyasi destek sağlamakla da yükümlü olacak.
ANA KARARGAH OLACAK
Tasnim haber ajansına göre paktın içinde İran, Suriye ve Yemen'in yanı sıra Hizbullah, HAMAS Irak Direnişi ve çeşitli diğer grupların yer alması bekleniyor. Yasa kapsamına giren direniş hareketlerinin İran İslam Cumhuriyeti Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi tarafından onaylanması gerekiyor.
Ayrıca direniş grupları ve İran ordusu arasındaki operasyonları ve askeri kararları koordine etmek için ortak bir karargah kurulması öngörülüyor. Bu karargah, krizleri ve tehditleri yönetmek için merkezi bir kurum olarak hareket edecek.
Tasnim'e göre anlaşmanın temel yönlerinden biri, kuvvetler arasındaki operasyonel verimliliği ve koordinasyonu iyileştirmek için tasarlanmış ortak askeri manevralar düzenleme planlaması olacak.
ÜS VE EĞİTİM MERKEZLERİ
İran yayınına konuşan yetkililer, anlaşmanın askeri altyapının geliştirilmesine de yardımcı olacağını, üs ve eğitim merkezleri inşa etme alanında işbirliği sağlayacağını söylüyor. Bu da direniş gruplarının askeri yeteneklerini artırabilir ve onları tehditlerle başa çıkmaya daha hazır hale getirebilir. Uzmanlara göre olası oluşum, Batılı ülkelerin ve özellikle İsrail'in etkisine karşı etkili bir araç görevi görebilir.
Bölge ülkelerinin kolektif güvenliği yönünde önemli bir adım olarak değerlendirilen plan, direniş grupları arasında daha fazla işbirliğinin temelini atabilir. İranlı kaynaklara göre bölgedeki mevcut durum göz önüne alındığında, ortak bir savunma yapısı oluşturmak Orta Doğu'da istikrar ve güvenliği güçlendirmeye yardımcı olabilir. Bu paktın üyeleri gerekli anlaşmalara varabilirlerse muhtemelen bölgenin güvenlik denklemleri üzerinde önemli etkileri olabilecek dış tehditlere karşı daha güçlü bir ittifakın oluşumunu göreceğiz.
NÜKLEER TESİSLERDE GERİ ADIM
Öte yandan Tahran'ın 200 füzeyle düzenlediği misilleme saldırısına yanıt verme tehdidinde bulunan İsrail'in, İran'daki askeri üslerin yanı sıra bazı üst düzey istihbarat kurumlarının yerleşkelerini hedef alabileceği öne sürüldü. The New York Times (NYT) gazetesinde çıkan habere göre İsrail, ilk aşamada nükleer tesisleri hedef almaktan ziyade askeri üsler ve bazı istihbarat kurumlarının yerleşkelerini vurabilir.
'ON UYGUN SENARYO'
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi pazartesi günü yaptığı açıklamada, Tel Aviv'in ülkenin altyapısına saldırı tehditlerini değerlendirerek, "İsrail'e, İran'ın iradesini test etmemesini tavsiye ediyoruz. Herhangi bir saldırıya daha güçlü yanıt vereceğiz. Cevap vermekte tereddüt etmeyeceğiz." ifadelerini kullandı.
Katar yayını el-Arabi el-Cedid'e göre İran'daki askeri kaynaklar, İsrail'in herhangi bir saldırısına karşılık vermek için en az “on uygun senaryo” hazırladığını söyledi. Bu planların “güncellenme kabiliyetine sahip olduğunu, bunun da İran'ın karşılık verme konusundaki ciddiyetinin bir kanıtı olduğunu” belirtti.
ÜÇÜNCÜ TARAFLARA UYARI
Kaynaklar, “Siyonist varlığın coğrafyası İran'dan çok daha küçük ve altyapısı daha hassas. İran'ın vereceği karşılık İsrail için eşi benzeri görülmemiş sorunlara yol açabilir.” diyerek sözlerini sürdürdü ve şu eklemede bulundu: “İran'a yapılabilecek bir saldırıda İsrail'e yardım eden ülkeler, Tahran'ın kırmızı çizgisini aşmış olacak ve zarar görecek.”
'KAANİ İŞİYLE MEŞGUL'
İran Devrim Muhafızları pazartesi günü Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani hakkındaki iddiaları yalanladı. Kaani'nin geçen hafta İsrail'in Beyrut banliyösüne düzenlediği baskında Hizbullah Yürütme Konseyi Başkanı Haşim Safiyuddin ile birlikte yaşamını yitirdiği öne sürülüyordu.
Kudüs Gücü'nün Komutan Yardımcısı Tuğgeneral Iraj Mescidi pazartesi günü yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Birçok kişi bize Tuğgeneral Kaani'ye ne olduğunu soruyor. Kaani'nin sağlığı iyi ve faaliyetleriyle meşgul.” Günün ilerleyen saatlerinde İran televizyonu Kaani'nin Tahran'da düzenlenen Filistinli çocuk ve gençlerle dayanışma forumuna katılanlara bir mesaj gönderdiğini ve “başka bir önemli toplantı” nedeniyle foruma katılamadığı için özür dilediğini duyurdu.