Talat Paşa Komitesi taarruza geçiyor
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) yeni Başkanı Joe Biden 24 Nisan’da yetkili olmadığı halde Ermeni soykırımı açıklaması yaptı. 1915 olaylarını Ermeni soykırımı olarak nitelendirdi.
Biden’ın soykırım açıklamaları, bütün Türkiye’de, hatta yurtdışında da protestolarla karşılandı. Protestolarda, İncirlik üssünün Türk Silahlı Kuvvetleri’ne devredilmesi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) tanınması, Suriye ile işbirliği ile terörün kökünün kazınması ve HDP’nin kapatılması acil bir plan olarak seslendirildi.
AİHM KARARLARI 47 ÜLKE İÇİN BAĞLAYICI
Biden’in giriştiği kışkırtma, soykırım iddialarına karşı mücadeleye ivme kazandırdı. AİHM 2. Daire’nin 17 Aralık 2013’te, Büyük Daire’nin 15 Ekim 2015’te Doğu Perinçek-İsviçre ve 28 Kasım 2017’de Ali Mercan, Hasan Kemahlı, Ethem Kayalı-İsviçre davalarına rağmen, hiçbir yetkisi olmayan kurum ve kişilerin soykırım iddialarını kökünden kazıyıp ortadan kaldırmak için bir fırsat yaratılmış oldu. Üstelik 25 Ağustos 2016’da İsviçre Federal Mahkemesi, Perinçek hakkında verilen mahkumiyet kararını bozdu, Fransa Anayasa Komisyonu, ‘yetkili mahkeme kararı olmadan soykırım iddiası ileri sürülemez’ kararı verdi. Bunun gibi birçok kurum aracılığıyla 47 ülke için bağlayıcı olan AİHM kararları diğer ülkeler için de yaygın bir içtihat oluşturdu.
17’si Avrupa ülkesi olmak üzere 31 ülke parlamentosu, yetkileri olmadığı halde, Ermeni soykırımı kararı aldılar. Bunun yanında özellikle Almanya’da ve AB ülkelerinde ders kitaplarında soykırım iddiaları yer almaya devam ediyor. Ayrıca soykırım iddiası taşıyan anıtlar ve kitabeler de var. Bütün bunların ortadan kaldırılması için Talat Paşa Komitesi (TPK) örgütlenmesini yenileyerek harekete geçti. Daha doğrusu Biden’in borazan çalmasına karşı taarruza geçti. Örgütlenme ve çalışma planı yapmaya başladı.
KARARLAR KALDIRILACAK KİTAPLAR DÜZELTİLECEK
TPK, TBMM eski Başkan Yardımcısı ve Vatan Partisi Başkanlık Kurulu üyesi Hasan Korkmazcan Başkanlığında, ülke içinde ve yurtdışında hızla örgütlenmeye başladı. 2005, 2006 ve sonrasında başarılı mücadeleler yürüterek önemli tecrübeler kazanan TPK, coşkulu bir şekilde ileri atılıyor.
Bu arada, eldeki bütün belge, döküman, kitap vb. toparlanarak zengin bir arşiv derlenecek.
Tecrübe ve birikim ile genç ve yetenekli gönüllülerin bileşimiyle yenilenen TPK, öncelikle devletimiz ve devletler katında ziyaretler ve görüşmeler yürütecek. Soykırım kararı alan Parlamentolara vb. kurumlara mektuplar yazılacak. Ders kitaplarını araştırmak üzere bir komisyon kurulacak. Avrupa’daki genç akademisyenler ve öğrencilerden “Genç Talatlar” kolunun kurulması da dile getirilenler arasında.
MAHKEME KARARI YOK SOYKIRIM YOK
Yurtdışındaki çalışmalarda Türkiye Cumhuriyeti Temsilcilikleri ile irtibatı canlı tutmak, ortak tutumlar alıp etkinlikler düzenlemek önem taşımaktadır. İsviçre merkezli mücadeleler sırasında yüzlerce dernek ve temsilcilik ile ortak hareket etmenin anahtarı ülkemizin temsilcileri ile ilişkilerin olumlu olmasıdır. Bu nedenle Türkiye’de yönetimin de bu konuda doğru tutumda birleştirilmesi son derece önemlidir. Sihirli cümle: “Mahkeme kararı yok, soykırım yok”. Karşı taraf bizi hep düşünce özgürlüğüne evet deyip tarih tartışmasına ve kemik saymaya hapsetmek istiyor.
TPK çalışmalarını özetleyen bir dizi video hazırlanması ve yabancı dillerde yayın yapan bir sitenin kurulması da planlananlar arasında.
TPK’nın yeniden ve daha güçlü olarak örgütlenmesine katılanlar, şu görüşte birleşiyorlar: “Bu çalışma ileri atılımın ve birleşen ve üreten Türkiye için milli hükümet mücadelesinin önemli bir ayağıdır.”
