Tam kapanma çözüm değil
Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Deniz Çalışkan, ‘Üçüncü dalgaya giren illerin platoya yaklaştıklarını görüyoruz. Salgın eğrisi hâlâ yukarı çıkıyor ama platoya yaklaştıkça katlanma hızı azalıyor. Aşağıya iniş için henüz erken. Mayısa kadar önlemlere devam etmek zorundayız’ dedi.
ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Deniz Çalışkan tam kapanma taleplerine ilişkin, “Çözüm değil” dedi.
Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı 100 bin nüfusa düşen haftalık vaka sayılarını değerlendiren Prof. Dr. Çalışkan “Hastalığın kuluçka süresini 10 gün kabul edersek bu harita 10 gün öncesini yansıtıyor. Harita, 10-16 Mart döneminde yaşanan kontrolsüz sosyalleşmelerin bir miktar azaltılmaya çalışıldığı uygulamaları gösteriyor. Çok yüksek riskli illerin sayısı yine 58. Ege bölgesinde bir miktar iyileşme söz konusu” dedi.
BAZI İLLER PLATOYA YAKLAŞTI
Vaka sayısı önceki haftalarda bazı illerde üç, dört misli artmıştı. Bu hafta 10 ilde iki katına çıktı. Prof. Dr. Çalışkan bununla ilgili de şöyle konuştu: “Vaka sayı artıkça doygunluk oluşuyor. Aşılanan nüfus da artıyor. Artışın katlanmasında yavaşlama var. Üçüncü dalgaya giren illerin platoya yaklaştıklarını görüyoruz. Salgın eğrisi hâlâ yukarı çıkıyor ama platoya yaklaştıkça katlanma hızı azalıyor. Bir süre daha böyle gidecek ve sonra aşağıya inmeye başlayacak. Aşağıya iniş için henüz erken. Tepeye varmadık, ağır vakalar ve yatak doluluk oranları artıyor. Brezilya ve Güney Afrika virüsü ile hastalık daha ağır geçiyor. Hastalık, 50 yaş altındakiler için de ölümcül olabiliyor. Mayısa kadar önlemlere devam etmek zorundayız, yoksa yeniden alevlenebilir. Şuanda alevlerin en sıcak olduğu dönemi yaşıyoruz. Her gün 200’e yakın ailenin evine ateş düşüyor.”
AÇILIM DAHA KADEMELİ OLMALIYDI
Prof. Dr. Çalışkan tam kapanma gibi daha katı önlemlere ilişkin talepler üzerine de konuştu: “Fransa iki kuluçka süresi kapandı. Bazı ülkeler uzun süreli kapanma uyguluyor. Fakat uluslararası iletişim devam ediyor. Kapanmanın ardından vaka sayıları yeniden artıyor. Şimdi turizm sezonu yaklaşıyor. Hiçbir ülkenin bu şekilde Kovid-19’dan korunması mümkün değil. Brüksel’de dün gençler ve güvenlik güçleri önlemlerle ilgili karşı karşıya geldiler. Katı önlemler ciddi reaksiyonlara neden olabiliyor. Önlemlerin katı olmaması toplumun uyumu için bir strateji olarak görülüyor. Aşı oranlarımızı biraz daha yükselttikten sonra kontrollü sosyal yaşama geçseydik daha uygun olurdu. Avrupa ile paralel olarak erken karar aldık. Ama Avrupa üçüncü dalgayı bizden biraz daha erken yaşadı. Uzayan pandemi koşullarında esnafın biran önce can suyuna ihtiyacı olması bu kararda etkili oldu. İnsanlar en temel gereksinimleri barınma ve beslenme… Bunları sağlayamazsa hastalık korkusu daha geride kalıyor. Bunları düşünerek hükümetin kararını anlamaya çalışıyorum. Ama açılma süreci daha kademeli olabilirdi. 1 Mart’ta okulları açtık. Onunla birlikte başka açılım kararları da aldık. Oysa okulların etkisini görebilmemiz için 10-15 gün beklemeliydik.”
EKRANLARDAN AŞI ÖNERMEK YANLIŞ
Sağlık Bakanlığı aşı tercihini vatandaşa bıraktı. Bazı hekimler ekranlara çıkıp vatandaşı belirli aşılara yönlendiriyor. Prof. Dr. Deniz Çalışkan aşılarla ilgili standart önerilerin yanlış olduğunu söyledi: “Hangi aşıya ulaşıyorsanız onu olun. Tereddüt yaşayan vatandaşlar, televizyonlardan değil aile hekiminden bilgi almalı. Birey bu kararı veremeyebilir. Kendisiyle ilgili tıbbi koşulları bilmiyorsa da aile hekimi ona danışmanlık verir. Ben tercihin vatandaşa bırakılması konusunda olumsuz görüş bildirdim.”
RAMAZAN UYARISI
Vaka sayılarında zirveye doğru yaklaştığımızı söyleyen Çalışkan yaklaşan Ramazan ayı ile ilgili de uyarılarda bulundu: “Vaka sayıları biraz daha arttıktan sonra düşüşe geçecek. Ancak Ramazan ayı geliyor. İftarlar, ortak yapılacak faaliyetler riskli. Aile apartmanlarında ortak alanlarda iftar yemeklerinin olmaması gerekiyor. Diyanet geçen yıl teravi namazları ile ilgili açıklama yapmıştı. Kalabalık, kapalı mekan ve yakın temas hastalığa davetiye çıkarıyor. Teravi namazı sokağa çıkma yasağının olduğu saatlere denk geliyor. Bu konuda esneme olmamalı.”
SAMSUN’A DİKKAT
İllere ilişkin değerlendirmede bulunan Çalışkan sözlerine şöyle devam etti: “Şırnak’ı kutlamak gerekiyor. Haritaları ilan etmeye başladığımızdan beri Türkiye’nin birincisi. Şuanda tek başına en düşük riskli il. En geri kalmış illerden biri olarak değerlendirilirken salgınla mücadelede bize ders verdi. Şırnak örneğinden ders çıkarmalıyız. Şırnak Valisi, kurallara uyumla ilgili sahada vatandaşa eğitim verdiklerini, filyasyonu çok iyi yaptıklarını açıkladı. Samsun ise mart ayının sonuncusu. Mutasyonlu virüs de söz konusu ama bu kadar uzun bir birincilikte bir neden aranmalı. Önlemler artırılmalı.”