Tarsuslu üreticiler: Bizi yok sayanı yok sayarız!
Üreticiler sorunlarını anlattı, taleplerini sıraladı, hükümeti uyardı: “Bizi yok sayanı, yok sayarız!” Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek de, “Kul dara düşmeyince Hızır yetişmez. Şimdi Hızır’ın yetişeceği zaman geldik. Hızır üretici, alın teri sahibi. Yarınların Türkiye’sini sizlerle kuracağı
Vatan Partisi, Üretim Devrimi Kurultaylarını Türkiye’nin dört bir yanında düzenlemeye devam ediyor. Üretim Devrimi kurultaylarında Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve parti önderleri üreticinin taleplerini dinliyor, tarımı ve sanayiyi ayağa kaldıracak çözüm önerilerini anlatıyor. Üretim Devrimi Kurultaylarına önceki gün Mersin’in Tarsus ilçesine bağlı Aliefendioğlu Mahallesi Köy Meydanında bir yenisi daha eklendi.
Kurultayda Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Vatan Partisi Mersin İl Başkanı Ali Rıza Taşdelen, Vatan Partisi Tarsus İlçe Başkanı Suat Işık, Aliefendioğlu Köy Muhtarı Orhan Canbolat, Muz üreticisi Hasan Aslan Nurdoğdu konuşmalar yaptı. Kurultaya Tüm Emekliler Tarsus Şube Başkanı Mehmet Bülent Gözener ve yöneticileri, Toroslar Cemevi Başkanı Hüseyin Değerli, Tahtacılar Derneği Genel Başkanı Sami Akgün ve üreticiler katıldı.
TOPRAĞIMIZ HOLDİNGLERİN ELİNDE
Köy Muhtarı Orhan Canbolat köylerinin bir zamanlar bölgenin en zengin köyü olduğunu ama şimdi fakirleştiğini belirtti. Canbolat şunları kaydetti: “Köyümüz fakir bir köydür. Toprağı olmayan köy. Bütün köylünün toprağı bin 200 dönüm... Toprağımız holdinglerin elinde. 1918’de köyümüz bölgenin en zengin köyü iken, bugün en fakir köyüdür. Ama şehre yakınlığından dolayı esnaf geçiniyor. Şimdi devletimiz ve büyükşehir belediyesi yardım ediyor. Ama taşıma su ile değirmen döndüremeyeceğimizi biliyoruz. Sayın genel başkanın (Doğu Perinçek) çözüm önerilerini bekliyoruz.”
'BAŞARI VATAN PARTİSİ ÖNCÜLÜĞÜNDE OLACAK'
Muz üreticisi Hasan Aslan Nurdoğdu çiftçinin sorunun çözümü için sağlam bir siyasi irade gerektiğini belirtti: “Tarım hayatın olmazsa olmazını vermek demektir. Çukurova’dayız ve Çukurova arkası dağ, önü deniz içinde dört tane ırmağın geçtiği, iki ürünün, üç ürünün oldu bir yer. Ama sorunları var. Bu sorunları çözmek anlamında siyasi bir iradeye ihtiyaç var. Maalesef iktidardakiler durumu geçiştiriyor, muhalefettekiler ise üretmeden paylaşmanın güzel edebiyatını ve bölücü unsurlarla iktidar olmanın hesabını yapıyor.
“Biz üretebiliriz. Yeter ki siyaseten halkın yanında durma arzusunda olan, Doğu Perinçek gibi yöneticiler siyasetin başında olsun. Çözüm var, çözümsüz değiliz. Bu ülke Kurtuluş Savaşı verdi. Yeni bir Kurtuluş Savaşı da üretmek ve paylaşmakla ilgili. Bu millet en kötü günlerde bile iyi işler başarmıştır. Bu başarının da Vatan Partisi öncülüğünde olacağına inanıyorum.”
'KARAMSAR DEĞİL UMUTLUYUZ'
Vatan Partisi Mersin İl Başkanı Ali Rıza Taşdelen, kurultay hazırlığı süresince birçok köyü ziyaret etiklerini ve muhtarlarla, köylülerle görüştüklerini belirterek şunları kaydetti: “Bizleri o engin misafirperverliği ile karşılayan muhtarlarımıza, çiftçilerimize teşekkür ediyoruz. Bu ziyaretlerimizde milletimizi doyuran, gıda güvenliğimizi sağlayan çiftçilerimizi dinledik. Zor bir dönemden geçiyoruz. Zorlukları en çok yaşayan siz milletin efendisi köylüler olduğuna bir kez daha tanıklık ettik. Biz yedi düvelle başkaldırmış, yedi ateşten geçmişiz. Bu zorlukları da yeneceğiz ve aşacağız. Kendimize olan güvenimiz tamdır. Karamsar değil umutluyuz. Milletimize güveniyoruz. Üretim Devrimi Programını Türk Milletine sunan Vatan Partisi’ne ve Genel Başkanı Doğu Perinçek’e güveniyoruz. Hep birlikte, el ele bu zorlukları aşacağız.”
SORUN ORTAK: ÜRETEMİYORUZ
Vatan Partisi Tarsus İlçe Başkanı Suat Işık, üreticilerin tekrar baş tacı olacağını söyledi ve sorunlarını anlattı: “24 Ocak 1980 kararları sonrası ülkemize dayatılan siyasal programın sonuna geldiğimiz bugünlerde köylümüz kambur ilan edilerek, üreticilerimiz kenara itildi, tarıma destek akçeleri kaldırıldı. Kaldırdığımız tarıma dayalı sanayi ürünlerimizi dışardan borçlanarak almaya başladık. Son bir aydır bu çevrede üreten köylülerimizi ziyaret ettik. Bu ziyaretler sonucunda ortak bir noktada buluştuk. Üretemiyoruz. Ekip-biçemiyoruz, gübre, mazot pahalı, ürettiklerimizi değerinde satamıyoruz. Sorunlar belli. Buradan nasıl çıkarız? Türkiye yeni bir döneme girmiştir. Asya’dan yükselen medeniyet güneşi Türkiye’yi gerçek dostlarıyla buluşturmaktadır. Üreticileri kambur ilan edenlerin dönemi bitmiştir. Üreticilerin baş tacı olacağı, köylülerimizin yeniden milletin efendisi olacağı, üreten, ürettiklerini eşit ve adil paylaşan başı dik, onurlu Türkiye bizi bekliyor.”
TÜRKİYE'NİN GELECEĞİNİ SİZ KURACAKSINIZ
Üreticilere seslenen Doğu Perinçek, Türkiye’nin zor bir süreçten geçtiğini, büyük çözümlerin zor dönemlerde geldiğini belirterek, “Kul dara düşmeyince Hızır yetişmez. Şimdi Hızır’ın yetişeceği zaman geldik. Kul dara düştü, Hızır gelecek. Hızır üretici, Hızır alın teri sahibi.” dedi. Türkiye’nin birkaç yıl içinde büyük kararlar alacağını da anlatan Perinçek, “Türkiye üreticilerin sistemini kuracak” ifadelerini kullandı ve çözüm önerilerini üreticilere aktardı.
‘TÜRKİYE'NİN GELECEĞİNİ KURACAK EMEKÇİLER'
Doğu Perinçek şu ifadeleri kaydetti: “Ekonomistler, ekonomi uzmanları fakirlikte yalnız fakirliği görürler. Vatan Partisi ise fakirlikte zenginleşmenin yollarını, ülkeyi değiştirmenin enerjisini görür. Aslında fakirlik büyük bir enerji kaynağıdır. Mazot enerji kaynağı, elektrik enerji kaynağı ama tarihe baktığımız zaman en büyük enerji kaynağı fakirliktir. Fakir olanlar dünyayı değiştirmek ister. Fakirler fakir kalmak istemez. Fakirlerin gönlü zengindir. Onurlu insanlardır. Hayatlarını, ekmeği alın teriyle kazanırlar. Fakirler vurgun, soygun bilmez. Onun için ben burada Türkiye’nin geleceğini kuracak insanlarımıza, emekçilerimize seslenmenin gururunu ve mutluluğunu duyuyorum. Çünkü yarınların Türkiyesini sizlerle kuracağız.”
‘BÖYLE GİTMEZ!’
“Bu kurultaylarda çiftçi, sanayici, esnaf ve tüccarımızı buluşturuyoruz. Ve herkesten aynı feryadı duyuyoruz. Böyle gitmez! Türkiye’de 1980’den bu yana kurulmuş olan sistem, üreticiyi dışlayan sistem. Türkiye bugün karar noktasına geldi. Eski sistem yani dolar, borsa vurguncusundan yana olan, dışardan dolar, avro getirip, o sıcak paranın komisyoncuları ile milyonları vuran, devletin kaynaklarını çeşitli tarikatlara, cemaatlere peşkeş çeken sistem bitti. O sistemde Türkiye faizciye çalışıyor. 1980’den bu yana kurulmuş olan sistem bu. Şu an da Türkiye’nin çiftçisi, esnafı, tüccarı sanayicisi, memuru ve cebinde kredi kartı olan bütün vatandaşlarımız hep birlikte faizciye çalışıyoruz.”
‘BU HAYAL DEĞİL’
“Aliefendioğlu Köyü’nden bütün dünyaya ve Türkiye’ye sesleniyoruz. Bu sitemin sonu geldi. Üretici kambur ilan eden, çiftçiyi köylüyü kambur ilan eden sitemin sonu geldi. Tekrar Atatürkümüzün üreten çiftçi, üreten köylü sistemini kuracağız. Alınteri ile çalışanlar efendi olacak. Bu bir hayal mi? Hayal değil. Çünkü o sistem Türkiye’nin karnını doyuramaz. Bir sistem çarkı çeviremezse o sistem artık tarihe gömülür. Vatan Partisi üreticilerin Milli Hükümetini kurmak için kendini adamış olan parti. Çiftçilerimizin feryadını duyuyoruz. Türkiye’de üretilen hiçbir şeyi dışarıdan almayacağız. Türkiye’nin gümrüklerini dikeceğiz. Yeniden çiftçimizi destekleyeceğiz. Hazine topraklarının hepsini yoksul köylülerimize dağıtacağız.”
‘MAVİ VATANIMIZI SURİYE İLE KORUYACAĞIZ’
Kurultayda Türkiye’nin Suriye politikasına da değinen Vatan Partisi lideri, Suriye ile dostluğun hayati öneme sahip olduğuna değindi: “Türkiye’nin ekonomisiyle, dış politikasının ve güvenlik politikasının birbirine bağlandığı bir tarihsel döneme giriyoruz. Doğal gaz, petrol fiyatları dünyada patlama halinde. Türkiye doğal gazını ve petrolünü nereden alıyor? Rusya, Azerbaycan, Irak, Suriye, Katar ve Cezayir’den... Burada Suriye kilit ülke. Rusya da, Katar da Türkiye’nin Suriye politikasına bakıyor. Türkiye’nin Suriye politikası, mazot fiyatı politikasıdır. Vatan Partisi bunun üzerinde duruyor. Hükümete bunu söylüyor. Suriye ile iş birliği aynı zamanda ticaret demek, Suriye ile iş birliği güvenlik demek. Suriye bize Türkiye ile beraber terörü temizleyelim diyor. Suriye bizim kıyıdaşımız, kolumuzu uzatsak nerdeyse Suriye’ye çarpacak. Mavi Vatanımızı aynı zamanda Suriye ile koruyacağız. O açıdan da Suriye ile dostluk hayati bir düzeyde.”