Tatar ve Aliyev buluştu

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'le görüştü.

TATAR VE ALİYEV GÖRÜŞMESİ

Azerbaycan Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya göre, görüşmede Türk dünyası halklarının tarihi bağa dayalı ilişkilerin genişlemesinden ve halklar arasında insani, sosyal ve kültürel alanlarda işbirliğinin geliştirilmesi için var olan fırsatlardan duyulan memnuniyet ifade edildi.

Aliyev, Türk Devletleri Teşkilatı'nın (TDT) işbirliklerinin geliştirilmesi için faydalı bir platform olduğunu belirterek Türk dünyasındaki ilişkilerin gelişmesinin sürdürülmesini umduğunu kaydetti.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, Azerbaycan'ın her zaman Türk dünyasının birliğine katkıda bulunduğunu ve bu ideallerine bağlı kalacağını vurguladı.

KKTC'nin TDT'ye gözlemci üye olmasına da değinilen görüşmede KKTC'nin uzun süredir İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Ekonomik İş birliği Teşkilatı'na (EİT) gözlemci üye olduğu hatırlatılarak TDT'ye de gözlemci üye olmasının makul olduğu ifade edildi.

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Bakü'de KKTC Kültür ve Tanıtım Günleri etkinliklerinin düzenlenmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek Aliyev'e teşekkür etti.

Turizm, bilim, eğitim ve öğrenci değişimi alanlarında işbirliği konularının ele alındığı görüşmede Tatar, Aliyev'e hediye takdim etti.

'TEMASLARI ARTTIRMAYA GAYRET EDECEĞİZ'

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'le yaptığı görüşmenin ardından basın toplantısı düzenledi. Tatar düzenlediği basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı;

"Azerbaycan’da Bakü’de Sayın Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile çok verimli bir toplantı gerçekleştirdik. Kardeşlik bağlarımızın daha da güçlenmesi için temaslarımızı artırmaya gayret edeceğiz. Kıbrıs Türk halkı ve KKTC çok daha farklı bir konuma gelecek."

“ALİYEV BİZE DESTEĞİNİ İFADE ETMİŞTİR”

Basın toplantısı öncesi Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile bir görüşme yaptığını belirten Tatar, “Çok yapıcı, çok iyi bir görüşme oldu. Kendisi bize desteğini ifade etmiştir. Azerbaycan da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin arasındaki tarihsel olarak bağlı aynı milletin evlatları olarak kendisine “tek millet, üç devlet” ifadesini kullandım. Aynen o da buna olan desteğini ifade etmiştir. Bundan sonraki süreçte aramızdaki münasebetlerin, ilişkilerin gerek turizm alanında, gerek eğitim alanında, gerek kültürel faaliyetlerle her türlü farklı boyutlarla aramızdaki bu güçlü bağların daha da güçlenmesi için çeşitli farklı çalışmaların olabilmesi için, kendisi de bunun netice alabilmesi için talimatlarını yineleyeceğini ifade etmiştir” diye konuştu.

“TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİNİN DOĞU AKDENİZ'DEKİ VARLIĞI ÖNEMLİ”

Kıbrıs'ta Azerbaycan'ın yakından takip ettiklerini ifade eden Tatar, “Anavatanımız Türkiye bizler için tabii en önemli ülke hem garantörüz, hem Kıbrıs'ta bulunan 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'ndan sonra Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri ile oradaki barışın, huzurun ve güvenliğin teminatı olan Türk Silahlı Kuvvetlerinin Doğu Akdeniz'deki varlığı, elbette bütün o bölgenin siyasi istikrarının ve bir takım dengelerin sürdürmesi bakımından fevkalade önemli. Dolayısıyla biz her vesileyle bunu söyleriz. Türkiye Cumhuriyeti'nin Kıbrıs'taki varlığı, garantörlüğü ve askerimizin, oradaki bizlerin güvenliği fevkalade önemli ve değerli. Azerbaycan'da elbette ki bu süreçlere destek veren bir kardeş ülke ve Azerbaycan'ın Karabağ mücadelesinde Türkiye'nin olduğu gibi biz de hep Kıbrıs'ta bu süreçleri çok yakinen izledik, yüreğimiz ve gönlümüz her zaman sizinle olmuştur ve o 44 günlük mücadelede bütün Kıbrıs Türk halkının duaları size olmuştur. Ne mutlu bize ki Karabağ'ın artık Azerbaycan'ın gerçek bir parçası olduğunu bütün dünya görmüştür ve kabul etmiştir” dedi.

“TÜRKİYE ÇEKİLİRSE, TÜRKİYE'NİN GARANTÖRLÜĞÜ BİTERSE KIBRIS TÜRKÜ'NÜN GELECEĞİ DE BÜYÜK BİR TEHLİKEYE GİRER”

Kıbrıs Türkü, Türkiye'nin garantörlüğü son bulması ve Türk askerinin çekilmesini asla kabul etmeyeceğini söyleyen Tatar, “Çünkü, Kıbrıs Türkü gayet iyi biliyor ki garantörlük biterse, Türk askeri çekilirse bize orada güvenlikli ve bizim mal ve can güvenliğimizi koruyabilecek bir mekanizma yok olur ve ortadan kalkar. Bu da bizim oradaki varlığımızı tehlikeye sokar. Bizim için yaşamsal öneme sahip kırmızı çizgimiz dediğimiz ve hiçbir zaman taviz vermeyeceğiz, asla vazgeçmeyeceğiz Türkiye'mizin garantörlüğüdür ve aynı zamanda kolordunun orada caydırıcı bir güç olarak orada varlığının devamıdır. Bütün bunlar elbette karşı taraf için büyük bir sorun olarak görülmektedir. Hiçbir zaman bunu kabul etmeyeceklerini, sloganlarla ve söylemlere baktığınızda hep işte ne zaman askersizleştirilecek, ne zaman üçüncü ülkeler Kıbrıs'tan çekilecek. Dediğim gibi Türkiye çekilirse, Türkiye'nin garantörlüğü biterse Kıbrıs Türkü'nün geleceği de büyük bir tehlikeye girer. O bakımdan bizler için bunlar fevkalade önemli kırmızı çizgilerdir. Bunları karşı taraf mademki hiç bir zaman kabul etmeyecek, biz de hiçbir zaman onlarla, onların dediği gibi böyle bütünlüklü olarak Kuzey ve Güney Avrupa Birliği içinde bir çözüme asla sıcak bakmayız” dedi.

Bir tarafta can pazarı, diğer tarafta mülteci hesabıDünya