23 Kasım 2024 Cumartesi
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Tayvan’da ABD karşıtlığı yükseliyor

Tayvan’da 13 Ocak 2024 tarihinde başkanlık ve parlamento seçimleri düzenlendi. Başkanlık seçiminde üç aday yarıştı. Seçimi, ABD ile sıkı ikili ilişkileri savunan Demokratik İlerici Parti (DPP)’nin adayı William Lai, oyların yüzde 40’ını alarak kazandı.

Tayvan’da ABD karşıtlığı yükseliyor
A+ A-
DIŞ HABERLER SERVİSİ

İki dönemdir başkanlık seçimini de kazanan DPP, üst üste üçüncü kez başkanlık seçiminden de galibiyetle çıktı fakat daha önceki seçimlerde yüzde 57 civarı olan oy oranı yüzde 40’a kadar düştü. Başkanlık seçimlerinde Çin ile ikili ilişkilerin geliştirilmesini, ABD ile ilişkilerin daha dengeli olup tek taraflılıktan çıkarılmasını savunan Kuomintang (KMT) ve Tayvan Halk Partisi (TPP), geçen ay, başkanlık seçimine tek adayla katılma konusunda uzlaşmaya varmışlardı fakat birkaç gün sonra anlaşamayarak seçimlere kendi partilerinin çatısı altında girmekte karar kıldılar. Kuomintang adayı Hou Yu-Ih’in oyların yüzde 33,5’ini alırken, seçimlerde büyük bir sürprize imza atan, iki büyük ve köklü partiye alternatif olarak 2019 yılında kurulan TPP (Tayvan Halk Partisi)’nin adayı Ko Wen-je de seçimi yüzde 26,5 oyla tamamladı.

ÇOĞUNLUĞU KAYBETTİLER

Parlamento seçimlerinde ise DPP, çoğunluğu kaybetti ve parlamentoda çoğunluk, Çin ile ikili ilişkilerin geliştirilmesini savunan partilere geçti. DPP 51, Kuomintang 52, TPP ise 8 sandalye ile parlamentoda temsil edilecek. 2020 seçimlerinden sonra DPP’nin 61 sandalye ile temsil edildiği düşünüldüğünde, Tayvan halkının DPP’nin politikalarına olan tepkisi daha net anlaşılır hale geliyor. Parlamentoda herhangi bir parti çoğunluğu elinde bulundurmuyor fakat “Çin ile ilişkileri geliştirmek isteyen” partilerin sandalye sayısı daha fazla. Hükümetin nasıl kurulacağı ve şekilleneceği, ileriki günlerde daha net ortaya çıkacak. Başkanlık seçimlerinden önce her ne kadar KMT ve TPP adayları, ‘tek aday’ çıkarma konusunda nihai anlaşmaya varamasalar da, parlamentoda birlikte hareket etme konusunda fikir birliğine vardılar. Dolayısıyla DPP’nin daha önce parlamentodan kolayca geçirdiği ABD yardımları, ABD ile askeri işbirliği gibi önemli konular bu seçimden sonra Tayvan’da tartışmaya açılacak ve eskiden olduğu gibi kolay ve hızlı bir şekilde onaylanmayacak. Tayvan, Yarı Başkanlık Sistemi ile yönetiliyor. Her ne kadar başkan, savunma, dış politika, Çin ve ABD ile olan ikili ilişkilerde yetkili olsa da; parlamento, Tayvan’ın yönetimi, demokrasinin işleyişi, yargıdaki atamalar ve en önemlisi savunma politikasını ve savunma bütçesini reddetme yetkisine sahip. 2000’li yıllarda KMT milletvekilleri, DPP hükümetinin Amerikan denizaltılarını satın alma girişimini bu şekilde engellemişti. Seçim sonuçlarından çıkarılacak diğer önemli husus ise; DPP tarafından geçmişten beri sürekli pompalanan “Çin ile korkutma” propagandasının artık Tayvan halkı nezdinde kırılmaya başlanması.

ABD İMPARATORLUĞU ÇÖKERKEN

Kurulduğundan beri ABD ile çok sıkı ekonomik ve siyasi ilişkilerin süregeldiği Tayvan’ın, Çin ile sıkı ekonomik ve siyasi ilişkilere geçmesi bugünden yarına olmayacak fakat içinde bulunduğumuz süreç ve yaşadığımız olaylar gösteriyor ki; bu dönüşüm düşündüğümüzden hızlı gerçekleşecek ve ABD’nin bunu engelleyecek gücü her geçen gün daha da azalıyor.

ABD: BAĞIMSIZLIĞI DESTEKLEMİYORUZ

ABD Başkanı Joe Biden, Tayvan'daki başkanlık seçimlerine ilişkin açıklamasında, “Bağımsızlığı desteklemiyoruz.” dedi. Beyaz Saray'dan yapılan açıklamaya göre, Biden, Washington'da basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Tayvan'daki başkanlık seçimlerine ilişkin soru üzerine Biden, “(Tayvan'ın) Bağımsızlığı desteklemiyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Öte yandan, Dışişleri Bakanı Antony Blinken ise yaptığı açıklamada, Lai Ching-te'yi zaferinden dolayı kutlarken, Tayvan halkına “sağlam demokratik sistemlerinin ve seçim süreçlerinin gücünü gösterdikleri” için tebriklerini iletmişti.

ÇİN: BU BİZİM İÇ MESELEMİZ

Çin Dışişleri Bakanlığı, Tayvan Adası’ndaki durum nasıl değişirse değişsin dünyada tek bir Çin olduğu ve Tayvan’ın Çin’in bir parçası olduğu gerçeğinin değişmediğini belirtti. Çin Dışişleri Bakanlığı, Tayvan'da düzenlenen seçimlerin sonucuna ilişkin bir açıklamada bulundu. Dışişleri Bakanlığının yaptığı açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Tayvan konusu, Çin’in iç meselesi. Tayvan Adası’ndaki durum nasıl değişirse değişsin, dünyada tek bir Çin’in olduğu ve Tayvan’ın Çin’in bir parçası olduğu gerçeği değişmiyor. Çin Hükûmeti'nin ‘tek Çin’ ilkesine uyulması, Tayvan’ın ‘bağımsızlık’ kazanması için ayrılmasına karşı mücadele ve ‘iki Çin’ veya ‘tek Çin, tek Tayvan’ ilkelerini destekleyenlere karşı koyma konusundaki duruşu değişmeyecek. Uluslararası toplumun ‘tek Çin’ ilkesine destek konusundaki fikir birliği ve kesin tutumu da değişmeyecek. ‘Tek Çin’ ilkesi, Tayvan Boğazı’nda barış ve istikrarın temelini oluşturuyor. Uluslararası toplumun ‘tek Çin’ ilkesine bağlılığının süreceğine ve Çin halkının ‘Tayvan’ın bağımsızlığını’ amaçlayan ayrılıkçı faaliyetlere karşı mücadelesi ve ulusun yeniden birleşmesi yönündeki haklı davasını anlayıp destekleyeceğine inanıyoruz.”

'92 UZLAŞMASINA BAĞLIYIZ'

Seçimlerin ardından Çin'in Tayvan İlişkileri Ofisi Sözcüsü Çın Binhua da bir açıklama yaparak “Tayvan, Çin'in Tayvanı'dır. Seçimler, Tayvan Boğazı'nın iki yakası arasındaki ilişkilerin genel manzarasını ve gelişimini etkilemeyecek, Çin'in yeniden birleşme eğilimini değiştirmeyecektir.” dedi.

Seçimin sonuçlarının, iktidardaki Demokratik İleri Parti'nin Ada'daki ana akım kamuoyunu yansıtmadığını gösterdiğini vurgulayan Sözcü Çın, “Tayvan sorununu çözme ve ulusal birleşmeyi sağlama konusundaki duruşumuz ve kararlılığımız sürüyor. ifadesini kullandı. Çın, Tayvan ile ilişkilerde “tek Çin” ilkesini somutlaştıran “1992 Uzlaşması”na bağlı kalacaklarını, “Tayvan'ın bağımsızlığına” yönelik ayrılıkçı faaliyetlere ve yabancı müdahalesine karşı çıkacaklarını vurguladı.

ABD Tayvan ÇİN