Küçük vurguncular borçluyu mağdur etti
TCMB küçük spekülatörleri önlemek için kartta nakit çekimine sınır koydu. Bazı bankalar limitleri aşmamak için nakit çekimini kapatınca sosyal medyada gündem oldu. Karar geri alındı.
Merkez Bankası (TCMB), Liralaşma adımları ile piyasada döviz hakimiyetini kırarak finansmana erişimi ve finansman maliyetlerini düşürmeye çalışıyor. Son yayımlanan Finansal İstikrar Raporu'nda ise belli aşamaların kaydedildiği not edildi. Önceki yıl başlayan faiz indirim adımları (Enflasyon beklentilerinin yükseldiği ortamda faizleri aşağı çekmenin hata olduğunu o dönem olduğu gibi bu dönem de not etmek zorundayız.) ile piyasa enflasyonun çok altında bir faizle fonlandı. Bir iş dünyası STK'sı başkanının sözüyle ifade edersek, “Enflasyonun yüzde 60 olduğu ortamda biz yüzde 25-30'larla kredi aldık.” Elbette bu kredi furyası vatandaşa da yaradı. 10 Mayıs günü yayımlanan “Kredide son bir yıllık artış önceki üç yılı geride bıraktı.” başlıklı haberimizde de detaylarını verdiğimiz üzere ciddi bir kredi genişlemesi oldu.
DÖVİZİ İÇ PAZARDAN SİLMEK LAZIM
Söz konusu kredi genişlemesinin bir kısmı enflasyonist etkilerden kaynaklandı. Mal ve hizmetlerin fiyatları şiştiği için işletme sermayesi ihtiyacı artınca kredi talebi de şişti. Bu kredi furyası devam ederken Merkez Bankası ilave döviz talebi yaratmamak için bir takım tedbirleri aldı. İç pazarda bile dövizle mal alıp satmaya alışmış iş dünyası ile bu düzene alışmış bilhassa özel bankalar ise bu düzenlemelerden hiç memnun kalmadılar. Döviz sıkışıklığı var denilerek, bankalar arası piyasa ile Kapalıçarşı ve döviz bürolarında makasın açıldığı dönemde Türkiye'nin tüketim malları ithalatında adeta patlama yaşandı. Bu yüzden Merkez Bankası rezervlerinde erime sürdü. Seçimler atlatılana kadar herhangi bir cari denge krizine mahal vermemek için çalışan Merkez Bankası 14 Mayıs'tan sonra doğrudan vatandaşa dokunacak bir adım atınca ipler koptu.
KREDİ KARTLARI MUAF OLDU
Merkez Bankası 16 Mayıs günü aldığı kararla, limiti 50 bin liranın üzerinde olan kredi kartlarından kullandırılan “nakit avans” ve “kuyum harcamalarını” menkul kıymet uygulaması kapsamına aldı. Daha sonra nakit avans, kredili mevduat hesabı ve kartla yapılan kuyum harcamalarında 15 bin TL'ye kadar olan kısmın menkul kıymet düzenlemesinden muaf tutulacağı bildirildi. Bu karar sonrası sosyal medyada kıyamet koptu. Bir yankı odası işlevi gören sosyal medyada ATM'lerden kredi kartı ile nakit çekimi yapılamadığına ilişkin paylaşımlar yer aldı. Bu paylaşımlar siyasetçilerin de gündemine girdi. 28 Mayıs seçimlerine gidildiği süreçte ihtiyaçlarını kredi kartından nakit çekerek gideren bir kartı diğer ile kapatan vatandaşın mağdur olduğu görüldü. Merkez Bankası ise dün bankalara geçtiği yazıyla, “Başkanlık Makamı talimatı kapsamında, bireysel kredi kartları vasıtasıyla yapılan kuyum harcamaları ve nakit çekimlerinin kredi türüne göre menkul kıymet tesisinden hariç tutulmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir.” denildi ve menkul kıymet zorunluluğu tüketici kredileri ile sınırlı kaldı. Yani kredi kartları kapsam dışı kaldı.
BANKALAR NE YAPIYOR?
Peki gerçekte ne yaşandı? Merkez Bankası menkul kıymet uygulaması kapsamında kredilerin spekülatif araçlara (altın ve döviz) değil de ihtiyaca, üretime ve yatırıma kullanılmasını istiyor. Bunun adına da selektif kredi politikası deniyor. Öteden beri vatandaştan ve şirketlerden evini, maaşını, arabasını teminat olarak kabul edip nereye gittiğine bakmadan kredi vermeye alışmış bankalar bu yeni modele ise pek sıcak bakmadılar. Daha önce de “Merkez sıkıştırıyor bankalar dolanıyor / https://www.aydinlik.com.tr/koseyazisi/merkez-sikistiriyor-bankalar-dolaniyor-371228 ) başlıklı köşe yazımızda konuya dikkat çektiğimiz üzere alınan bazı kararların etrafından dolanan bankalar olduğunu not ettik. Şimdi karara bir göz atarsak bir defa kredi kartı limitinizin 50 bin TL ve üstü olması lazım. İkincisi o kartla 15 bin TL ve üzerinde nakit çekiyor ve kuyum harcaması yapıyor olmanız lazım ki bankanız sizin yaptığını eylem sonucu menkul kıymet almak zorunda kalsın. İki günde böyle ne kadar işlem yapıldı bilemiyoruz ama sosyal medyaya yansıyan paylaşımlar “Bankalar nakit çekimini durdurdu.” şeklinde oldu. Bazı paylaşımlarda bankaların kredi kartları ile kuyum harcaması yapılmasına da izin vermediği öne sürüldü. Oysa aynı saatlerde bazı bankalar müşterilerine mobil uygulama üzerinden tüketici kredisi önerdiler ve kabulü halinde tahsis de ettiler.
İHTİYACI OLANLA, KÜÇÜK VURGUNCU NASIL AYRILACAK?
Kamu bankaları duruma karışmazken Türkiye'nin on büyük özel bankasından ikisinin bu nakit çekimleri kapattığı öne sürüldü. Bir banka ise müşteri tercihlerini yönlendirmek yerine zaten öteden beri menkul kıymet alarak ceza ödemeyi kabul ediyordu. İki seçim arası haklı gerekçelerle de olsa yapılan bir düzenleme bankaların kurbanı olurken, sosyal medya üzerinden koparılan fırtına da iktidar aleyhine bir kampanyaya dönüştürülmeye çalışıldı.
“Düzenlemenin hangi haklı zemini olabilir?” derseniz; kredi kartları bir nevi vadeli ödeme aracı. Harcamanızı bankanın size belli bir faiz karşılığı açtığı limitle yapıyorsunuz ay sonunda da ödüyorsunuz. Yıllar içinde uygulanan neoliberal politikalar yüzünden vatandaş maaşından fazlasını harcamayı alışkanlık haline getirince bankalar da kredi kartından nakit çekim imkanları sunup zaman içinde bunu ikinci bir kredi tahsisi alanı haline getirdiler. Nitekim Risk Merkezi verilerine baktığımızda sadece son bir yılda kredi kartlarının hacmi yüzde 151 artarak 580 milyar liraya ulaştı. Bir kısım vatandaş da kredi kartının nakit çekim ve taksitli nakit çekim avantajlarından istifade ederek spekülatif araçlara (altın ve döviz) yatırım yapar hale geldi. Merkez Bankası esasen bunu önlemek için 15 bin TL ve üzerindeki işlemler için sınır getirdi. Bugüne kadar limitini doldurmuş olan bankalar ise kararın ardından birden nakit çekimleri durdurdu. Kartını kartla çeviren vatandaş da mağdur oldu. Bu durum iki seçim arası bankalar iktidara operasyon mu çekiyor iddiasına neden oldu. Elbette bu konu Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) yetki alanına giriyor. Herhalde BDDK konuyu takip ediyordur.
BANKALARIN YAPTIĞI SÖZLEŞMEYE AYKIRI
Tüketici Örgütleri Konfederasyonu Genel Başkanı Fuat Engin ise, ülkemizde artan ekonomik sorunlar devam ederken, düzenleme üzerine, bankaların kredi kartı kullanımında nakit çekimi ile cari hesaba tanımlı Kredili Mevduat Hesaplarının kullanımına kısıtlama ya da yasak getirilmesinin hukuk tanımaz bir uygulama olduğunu savundu. Alınan hiçbir kararın yasalara aykırı olamayacağını belirteren Engin, yasaların ihlali anlamına gelen bu haksızlığın TCMB tarafından başlatılmasının da kabul edilemez olduğunu öne sürdü. “Bankalar tarafından yapılan iş ve işlemler bir sözleşme değişikliğidir ve öncesinde tüketiciye bildirilmemiştir. Bu nedenle tüketicinin itiraz hakkı da elinden alınmıştır.” denilen açıklamada, şu mesaj verildi: “Tüm bu nedenlerle alınan bu ve benzeri kararlar hükümsüzdür yasaya ve hukuka aykırıdır. Merkez Bankası da bu hukuksuzluğa maalesef zemin hazırlamıştır. Gerek 5464 sayılı Banka kartları Kanunu gerekse 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda yer alan belirttiğimiz hükümlere rağmen başlatılan tek taraflı keyfi bir uygulamayla tüketiciler bir kez daha mağdur edilmişlerdir. Yasalar ve hukukun işleyişi her kesim için eşit uygulanmalıdır.”