Polonez işverenine TEKEL hatırlatması
Polonez Fabrikası’nda sular durulmuyor. Tek Gıda İş Sendikası, işverene ‘Uzattığımız eli tutun, emekçinin hakkını verin yoksa burası tüm Türkiye’nin odaklanacağı bir eylem alanı olacak.’ uyarısında bulundu
İstanbul Çatalca’da kurulu Polonez sucuk fabrikasında 19 Ağustos’tan bu yana anayasa ile korunan sendikalı çalışma haklarını kullanmak için mücadele veren işçiler, Türkiye’nin gündemine oturdu. Ürdün sermayeli şirket, önce 13 işçiyi çıkardı. Ardından onlarca kıdemli işçiyi bir SMS ile yüz kızartıcı suç işlediklerini öne sürerek kapının önüne koydu. Böylece sayı 135’e ulaştı. Ancak yıllardır asgari ücrete mahkum edilen işçiler ne kolluk kuvvetlerinin orantısız müdahalesi ne sermayenin ablukası ne de liyakatsiz idarecilerin baskısına boyun eğdi.
2024 yılının Ağustos ayında Türkiye’nin emek tarihine geçecek mücadelelerinden birini Tekgıda-İş Sendikası önderliğinde yazmaya başladılar. Tekgıda-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Yunus Durdu’ya “Bu mücadele nasıl ve nereye varacak?” diye sorduk. Durdu, önce başta Genel Yayın Yönetmenimiz Mustafa İlker Yücel olmak üzere gazetemizin ve Ulusal Kanal’ımızın emekçilerine ardından da Vatan Partisi ile Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek’e teşekkürlerini sundu. Sonra da anlatmaya başladı:
MALİYE BAKANLIĞI HAREKETE GEÇMELİ
“Burada Polonez işçileri anayasanın bize vermiş olduğu sendikalaşma hakkını kullandı. Türkiye Cumhuriyeti’nin yasalarıyla buraya bu fabrikaları kuran şirket, bugün Polonez işçilerini anayasal hakkını kullandı diye 46’ıncı koddan yani yüz kızartıcı suç işlemişler, hırsızlık yapmışlar gibi işten çıkardı. Yeni başlayandan 19 yıla kadar çalışan işçilerleyiz. Burada çalışan işçiler aynı zamanda aile. Aynı köylerden geliyorlar. Yıllarca geri planda kalmış, susturulmuş insanların çalıştığı bir fabrika. Çok büyük bir bölümü de asgari ücretle çalışıyor.
"Biliyorsunuz son düzenlemeyle 17 bin liralık asgari ücretten vergi kesintisi yapılamaz. Fakat buradaki işçiler, “Devlet vergi kesiyor, biz ne yapalım” denilerek 12-13 bin liralara çalıştırılmış. Gece vardiyası yaptırılmış, normal mesai gibi gösterilmiş. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettiş görevlendirdiğini dün (önceki gün) duyurdu. Biz, Hazine ve Maliye Bakanlığının da bir müfettiş göndermesini istiyoruz. Bordrolarının gerçeği yansıtıp yansıtmadığını, asgari ücretten nasıl vergi kesildiğinin araştırılmasını istiyoruz.”
GÖÇMEN GÜNDELİKÇİ İŞÇİ İDDİASI
Polonez sucuk fabrikasının yerli ve milli olarak bilinmesine karşı şirketin beş yıl önce Ürdünlülere satıldığını ve şu anda yönetimin onlarda olduğunu belirten Durdu, şöyle devam etti:
“Ama bugün burada işten atılan 46 işçi buranın yerli ve milli işçisi. Bunların yerine şu anda içeriye Afgan, Paki, Suiyeli işçi almak için gayret gösteriyorlar ve birkaçını da içeri sokmuşlar. Fabrikanın hemen yakınında bir göçmen merkezi bulunduğunu da hatırlatmakta fayda var. Bu nedenle biz mücadelenin bir başka boyutuna da dikkat çekmek istiyoruz. Bu fabrikada gıda üretilirken hijyenik olması, sertifikalara uygun olması gerekiyor.
"Burada akciğer, portör muayenesi ve her türlü sağlık muayenesinden geçmiş sağlıklı insanların çalışması gerekiyor. Ama şu anda 135 işçinin atıldığı yerde gündelikçi, yabancı işçi alınarak halkın sağlığı da hiçe sayılıyor. En büyük tepkilerimizden biri de buna. Buradan bir çağrıyı da Sağlık Bakanlığı ile Tarım Bakanlığına yapıyor ve burada sağlıklı üretim yapılıp yapılmadığını bilmek istiyoruz. 19 Ağustos’a kadar tertemiz üretim yapılan bu iş yerinde gündelikçi işçiyle üretim yapılıyorsa bunun düşündürücü olduğunu ifade ediyor, dikkate alınmasını istiyorum.”
NASIL TÜRKİYE GÜNDEMİNE OTURDU?
Polonez işçilerinin mücadelesinin kısa zamanda nasıl Türkiye gündemine oturduğuna ilişkin değerlendirmesini sorduğumuz Durdu, şunları aktardı:
“Önce, Tekgıda-İş Sendikamız 72 yıllık bir birikime sahip. Genel Başkanımız sayın Mustafa Türkel de Türkiye işçi sınıfının bir duayeni, mücadelenin içinden gelmiş, hayatının her yılı mücadeleyle dolu bir genel başkandır. Aynı deneyimlere sahip bir yönetim kurulumuz ve 45 bin gıda işçimiz var bu çatının altında. Biz, hiçbir mücadelede sonuç ne olursa olsun asla geri adım atmadık.
"Şu anda aynı anda 3 yerde mücadele sürdürüyoruz. İzmir’de Kristal Yağ grevimizde 50 günü geride bıraktık; Perfetti van Melle (Vivident) sakız fabrikasında 170 günü aşkın süredir direniyoruz, 13 gündür de Polonez fabrikasının önündeyiz. Açlığa ve sefalete mahkum edilen, anayasal hakkını kullanan işçilerimizin Tekgıda-İş’in tüm organlarıyla maddi manevi her türlü destekle arkasındayız.
TEKEL DİRENİŞİNİ HATIRLATTI
“Sendikamızın herkese bakacak gücü var. Bu güç işçilerimizin aidatlarından geliyor ve bu aidatların hepsini de işçilerimizin emrine sereriz. Biz bu mücadele nereye giderse gitsin bırakmayacağız. Geçmişte yerellerden başlayan bir Tekel mücadelesi vardı. Bu mücadele ufak ufak, Türkiye’nin her yerinde başlamış ve Ankara’nın göbeğinde 78 gün sürerek zafere ulaşmıştı. Bugün emekçilerin yaşadığı sıkıntılar nedeniyle Türkiye pamuk ipliğindeyken burada Polonez işçileri Türkiye’nin her köşesinde ekonomik sıkıntı yaşayan herkesin sesi oldukları için Türkiye’nin gündemine oturmuştur.
"Buradan devleti yönetenlerden bir an önce çözüm bulmasını istiyoruz. Aksi takdirde bu mücadele Tekel işçilerinin mücadelesinden bile daha büyük bir mücadeleye dönüşecektir ve bu mücadele toplumsal bir hareketin başlangıcına doğru gitmektedir. Nasıl ki 2013 yılında Gezi eylemleri üç beş ağaçla ilgili değildi; arka planında toplumsal nedenler vardı… Çözüm için yetkililere sesleniyoruz: Bu mücadele önümüzdeki günlerde sendikamızın bütün organlarıyla ve Polonez işçilerinin önderliğinde on binleri bulacak bir mücadeleye dönüşecek. Türkiye’nin 81 ilinde Tekgıda-İş Sendikası olarak üretimden gelen gücümüzü de kullanarak bunu daha da büyük noktalara taşıyacağız.
‘BİZ FABRİKAYA ELİMİZDE GÜLLE GİRMEK İSTİYORUZ’
“Fakat biz istiyoruz ki üretelim, bu markalara zarar gelmesin. Sizin aracılığınızda, fabrika kapısının önünden sesleniyoruz: Biz üretim yapmak, işçi arkadaşlarımızın iş başı yapmasını, sendikal haklarımızın tanınmasını, insan onuruna yakışır bir ücret istiyoruz. Buradan üretimde zarara uğramış iş yerinin üretim eksikliğini de bu kapıdaki işçilerle gece gündüz çalışarak, mesai yaparak tamamlarız. Yeter ki iyi niyetli olalım. Biz işçilerimiz ve sendikamızla, işverene elimizde güllerle gelmek istiyoruz Birbirimize kenetlenmek istiyoruz.”
‘YARIN NEREYE VARACAĞINI GÖRECEĞİZ’
Durdu sözlerini “Biz sağduyudan yana olduğumuzun bilinmesini istiyoruz. Bizi kavgayla, açlıkla tehdit etmeye çalışanlara Tekgıda-İş Sendikası’nın onurlu 72 yıllık geçmişiyle yanıt veriyoruz. Bu mücadele Bugün Çatalca’da Polonez fabrikasının önünde; dün Çatalca Kaymakamlığı önündeydi; yarın bu mücadele nereye varır hep birlikte göreceğiz.” diyerek tamamladı.
VATAN PARTİSİ’NDEN DESTEK
Vatan Partisi İşçi Sendika Bürosu Marmara Bölge Sorumlusu Mevlüt Usta ve beraberindeki heyet önceki gün Polonez işçilerine destek ziyaretinde bulundu. Burada konuşan Usta, sözlerine “Değerli arkadaşlarım yüzlerinizde, gözlerinizde muazzam bir kararlılık ifadesi var.” diyerek başladı. Usta, aralarında 60 kadın işçinin de bulunduğunu hatırlatarak “Türkiye işçi sınıfına, özellikle kadın işçiler olarak burada örnek teşkil ediyorsunuz. Bu bizi de çok gururlandırdı. Sizin tanımadığınız yüz binler de milyonlar da sizi izliyor. Aynı heyecanı paylaşıyor, buraya insanlar gelemediğinde sakın aksini düşünmeyin, onlar da sizinle.” ifadelerini kullandı.
Polonez işçilerinin anayasanın sağladığı haklarını kullanırken yabancı sermayeli Polonez işvereninin ise yasaları çiğnediğini vurgulayan Usta, bunun kabul edilemeyeceğini söyledi. Usta, polislerin işçilere muamelesinin de karşısında olduklarını söyledi.
Öte yandan bugün saat 11’de Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek de işçileri ziyaret edecek.