Teori’nin son sayısında ‘Öcalan’ın çağrısı’ değerlendirildi! ‘Terörün bitirilmesi için tarihi fırsat’

Önceki akşam Teori Dergisi Kurumsal İletişim Sorumlusu Yiğit Çınar’ın sunduğu programa Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ferdi Tanhan ve Genar Araştırma Başkanı İhsan Aktaş konuk oldu. Yayında Abdullah Öcalan’ın PKK’ya yönelik silah bırakma ve teslim olma çağrısı tüm ayrıntılarıyla masaya yatırıldı.

EMPERYALİZMLE İŞBİRLİĞİ TARİHİ

Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nın ateşkes olmadığını vurgulayan Ferdi Tanhan, “Bu sadece silah bırakma çağrısı değil. Silah bırakmakla beraber PKK’nın kendisini feshetmesi üzerine bir çağrıdır. Öcalan, bu çağrıyla birlikte aslında bugüne kadarki taleplerinden yani özerklik, federasyon, bağımsızlık ve kültüralizmden vazgeçerek mücadelenin kapanması gereken bir geçmiş olduğunu vurguluyor.” dedi.

Kürt milliyetçiliği tarihinin emperyalizmle işbirliği tarihi olduğuna dikkat çeken Tanhan, emperyalizmin sıcak denizlere inmek için kukla Ermenistan ve Kürdistan devletlerine ihtiyaç duyduğunu kaydetti. Tanhan, “PKK’nın tarihi de emperyalizmle ve istihbarat örgütleriyle işbirliği tarihidir. Kuruluş yıllarından itibaren MİT’in içindeki Amerikancı kesimle daha sonra Suriye istihbaratıyla sonra da Amerikan istihbaratıyla çalıştığını biliyoruz.” diye konuştu.

NATO’YA RAĞMEN NATO’YA KARŞI

Genar Araştırma Başkanı İhsan Aktaş da Türkiye’nin silah gücü sayesinde NATO üyesi olmasına rağmen NATO’ya karşı hamleler yaptığını belirtti. Aktaş, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Türkiye, son 10 yılda ABD ile çıkar çatışmasına girip karşı karşıya gelince dünyadaki birçok devletten önce bir şeyi fark etti. NATO ve BM gibi kuruluşların ulus devletleri korumadığını fark etti ve kendi ulus devletini korumak için radikal bir karar aldı. Türkiye, sert gücünü sahaya sürüp özellikle NATO ve ABD eliyle kurulmuş ne kadar ilişkisi varsa, Suudi Arabistan’dan Birleşik Arap Emirlikleri’ne kadar benzer ülkelerle ilişkisini bozdu. Sert güç, beraberinde diplomatik gücü de getirerek, bozulan ilişkileri ABD eliyle değil kendi ilişkileriyle yeniden tahkim etti.”

Türk ve Kürtlerin birlikteliği ile sürecin aksamayacağını söyleyen Aktaş, “Türkiye’nin geldiği nokta açısından durum tarihi bir fırsattır. Biz iç bütünlüğümüzü sağladığımız zaman emperyalistler buna dahil olamazlar. Kürt kamuoyunun da desteği ile sürecin sabotaja uğramayacağını düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.