04 Ocak 2025 Cumartesi
İstanbul 11°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Terörsüz Türkiye’nin yolu PKK’yı ezmekten geçer

Türkiye, 2024’te sınır ötesi operasyonlarla terör örgütlerine ağır darbeler vurdu. Irak ve Suriye’deki harekâtlar, PKK/PYD/YPG’nin lojistik ve liderlik ağlarını zayıflattı. Ancak Suriye’de oluşan yeni durum Türkiye’yi yanı başında terör devletçikleri kurulması tehdidiyle karşı karşıya bıraktı

Terörsüz Türkiye’nin yolu PKK’yı ezmekten geçer
A+ A-
ALİ ERDEM KÖZ

Türkiye, Pençe Serisi Operasyonları ile 2024 boyunca Irak’ın kuzeyinde PKK’ya ağır darbeler indirdi. Örgütün lojistik hatları, barınakları ve lider kadroları hedef alınarak sınır güvenliği artırıldı. TSK’nın nokta operasyonları, terör unsurlarının hareket kabiliyetini büyük ölçüde sınırladı.

Suriye’nin kuzeyinde PKK/PYD’nin kontrolündeki alanlara yönelik hava harekâtları gerçekleştirildi. Özellikle SİHA teknolojisinin etkin kullanımıyla örgütün sözde lider kadroları burada da etkisiz hale getirildi. TSK’nın bölgedeki caydırıcı gücü, örgütün sahadaki etkinliğini zayıflattı. PKK’nın kara para aklama, uyuşturucu ve sigara kaçakçılığı gibi finansman kaynaklarına yönelik istihbarat temelli operasyonlar artırıldı. Yurt içindeki destek ağlarının çökertilmesi, örgütün insan kaynağını ciddi şekilde daralttı.

Terörsüz Türkiye’nin yolu PKK’yı ezmekten geçer - Resim : 1

AVRUPA PKK’NIN İMDADINA KOŞTU

Öte yandan PKK’nın Avrupa’daki propaganda faaliyetleri ve finansman girişimleri devam etti. Avrupa Birliği’nin çifte standardı, Türkiye’nin beklentilerini karşılamadı. Bu konuda yılın son itirafı Almanya’dan geldi. 29 Aralık’ta Rudaw TV’ye konuşan Almanya Dışişleri Bakanlığı Suriye Dosyasından Sorumlu Bakan Yardımcısı Stefan Schneck, Suriye’nin kuzeydoğusundaki terör örgütüne “fon aracılığı ile 360 milyon avro destek olduklarını” söyledi. Schneck ayrıca PKK’nın Suriye’deki çatı örgütü SDG’nin HTŞ ile ulusal bir güvenlik kurumu oluşturmasını önerdi.

ABD TERÖR ÖRGÜTÜNE SİPER OLDU

ABD’nin PKK/PYD’ye sağladığı silah desteği, Türkiye’nin mücadelesindeki en büyük engel oldu. Türkiye, NATO’dan terörle mücadelede daha fazla destek beklerken, ABD’nin bu konudaki çifte standardı diplomatik ilişkilerde gerginliğe yol açtı. Son dönemlerde Suriye’nin kuzeyinde Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu’nun başlattığı Özgürlüğün Şafağı operasyonu da ABD ve NATO baskısı ile durdurulmaya çalışılıyor. En son ABD, PKK’nın üzerine ilerleyen SMO kuvvetlerini durdurmak için Ayn el Arab’a zırhlı araçları ile girmiş ve tarafları ateşkese zorlamıştı. Bölgede ateşkes ilan edilse de çatışmalar devam etti.

Terörsüz Türkiye’nin yolu PKK’yı ezmekten geçer - Resim : 2

TRUMP’IN SURİYE POLİTİKASI

Aydınlık Gazetesi yazarı Fikret Akfırat, 29 Aralık’ta yazdığı köşe yazısında ocak ayında göreve başlayacak Donald Trump ile ABD’nin bölgedeki rolüne ilişkin şunları ifade etti:

“ABD’nin 2011’de başlattığı Suriye’yi yıkım operasyonunun hedefi kısaca şöyle özetlenebilir: Esad yönetiminin devrilmesi, Suriye’nin parçalanması, İran’ın ve Türkiye’nin kontrol altına alınması, İkinci İsrail’in Suriye ayağının kurumsallaşması ve nihai olarak Türkiye ve İran’ın parçalanması. Geldiğimiz aşamada Esad yönetimi devrildi, şimdi mücadele Suriye’nin toprak bütünlüğü konusunda devam ediyor. İsrail esas yığınağını Suriye’nin bölünmesine yaparken, PKK/YPG’ye açıktan desteğe yöneliyor ve Türkiye’nin bölgede etkinlik kazanmasına karşı hamlelere yoğunlaşıyor. ABD’de ise bu hedef konusunda tereddütler var. Görevi 20 Ocak’ta devralacak olan Trump yönetiminden gelen sinyaller, son 30 yıllık operasyonun hedeflerinden sapmaya işaret ediyor. Kuşkusuz, bu konudaki politika değişikliklerinin çok hızlı olmama olasılığı var. İki farklı politikanın iç içe geçtiği bir geçiş süreci yaşanabilir. Ancak Trump’ın sonuca hızlı ve doğrudan ulaşmayı içeren faydacı tarzı bu süreci hızlandırabilir de. Trump’ın önceki dönem kabinesinde Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak görev yapan Denise Natali’nin, Suriye’deki PKK/YPG merkezli tartışmalar hakkındaki değerlendirmeleri dikkat çekici. Natali, ABD askeri stratejilerinin oluşturulmasında kilit konumda yer alan ABD Savunma Bakanlığı bünyesindeki Ulusal Savunma Üniversitesi’nin Ulusal Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Müdürü. ABD’nin halihazırdaki en önemli ‘Kürt uzmanları’ndan, iyi derecede Kürtçe ve Farsça konuşabilen Natali, PKK/YPG’nin Irak’ın kuzeyindeki gibi bir özerk bölgeye sahip olma hedefinin başından beri gerçekçi olmadığını vurguluyor. ‘Bu durumun, Suriye tarihinin hiçbir döneminde olmadığını’ belirten Natali, ‘yerel güç dinamikleri, ekonomi ve güvenlik açısından böyle bir hedef sürdürülebilir değildi.’ diyor (NPR, 27 Aralık 2024). Natali’nin, bir başka vurgusu daha önemli. ABD’nin PKK/YPG’ye destek politikasını sürdürmesinin koşullarının ortadan kalktığını vurgulayan Natali, bunun nedeni olarak, hem Suriye’de ortaya çıkan yeni duruma hem de Washington’daki iktidar değişikliğine işaret ediyor. Natali, mevcut koşullarda ‘bu politikanın stratejik olarak uygulanabilir olmadığını’ kaydediyor. Trump yönetiminin önceliğinin, Ukrayna ve Gazze'deki savaşları sona erdirmek olduğunu belirten Natali, ‘bu öncelikler nedeniyle Türkiye gibi stratejik ortaklara ihtiyaç duyulacaktır’ diyor.”

Irak Kalkınma Yolu Projesi

Türkiye ve Irak’ın 15 Ağustos 2024’te imzaladığı “Askeri ve Güvenlik İşbirliği ile Terörle Mücadeleye Dair Mutabakat Zaptı” iki ülke için tarihi bir ilerlemeyi simgeliyor. Anlaşma 2025’te önemli sonuçlar doğuracak;

  • Türkiye ve Irak, Bağdat’ta Ortak Güvenlik Koordinasyon Merkezi kurulacak. Bu merkez terörizm, insan kaçakçılığı, narkotik gibi sınır ötesi organize suç örgütleriyle de ortak mücadeleye odaklanacak.
  • 2015’ten bu yana Türk askerinin kontrolünde olan Musul yakınlarındaki Başika Üssü’nde Türkiye-Irak Ortak Eğitim ve İşbirliği Merkezi kurulacak.
  • Irak, Türkiye ile Kalkınma Yolu anlaşmasını yaparken eş zamanlı olarak, PKK’nın yasadışı örgüt olmasını da kabul etti. Bu, Türkiye’nin Irak’ın kuzeyinde alanı ve etkisi genişleyen PKK’ya karşı operasyonları için önemli bir yasal dayanak sağlıyor.
  • Bunun yanı sıra, Irak’ın Türkiye ile yaptığı anlaşma ile 1991’den beri askeri birlik bulundurmadığı ülkenin kuzeyinde operasyonel kuvvet konuşlandırması çok önemli bir gelişme. Basına yansıyan bilgilere göre bu yılın ortalarından itibaren Irak Ordusu ülkenin kuzeyinde operasyonel birlikler konuşlandırmaya başladı. Irak Sınır Muhafızları, Türkiye sınırı yakınlarındaki Zaho ilçesine bağlı Kişani köyünde 2 askeri üs kurdu. Irak kaynaklarında, Irak sınır muhafızlarının hem İran hem de Suriye sınırına yakın yerlerde üsler kuracağı bilgisi yer aldı.

ABD KARŞI ÇIKIYOR

Hem bölge ülkelerini ortak kalkınma hedefinde birleştiren Kalkınma Yolu hem de bölge ülkeleri arasında güvenlik ortaklığı, ABD’nin kurmaya çalıştığı düzeni bozuyor. Türkiye’nin PKK’ya karşı Irak ile birlikte harekatlara girişmesine ABD karşı çıkıyor.

PKK ABD Suriye TSK