Tezkereye ‘Hayır’ diyen CHP Cumhuriyet’in güvenliğini tehlikeye attı!
- Cumhuriyet Bayramınızı kutlarım. 29 Ekim’in önemini konuşarak başlayalım. Güncel sorunlarımızı aşmaya çalışırken Cumhuriyet Devrimi’nin hangi ilkelerinden feyz almalıyız?
Emperyalizme karşı tam bağımsızlık ilk vurgulanması gereken ilkedir. Milletleşme devrimidir aynı zamanda. Laiklik bu açıdan da çok önemli. Bizi güçlü kılıyor. Her fert kendi iç dünyasında bu kazanımın önemini düşünmelidir. Atatürk’ün Bütün Eserleri’nden bir örnek vereyim. Şimdi Mustafa Kemal’in askerleriyiz deniliyor ama çoğu kişi Mustafa Kemal’in emirlerini bilmiyor. Askeriz diyenin emri bilmesi gerekir. Atatürk’ün Bütün Eserleri bir emirler metnidir aslında. Kaynak Yayınları 30 ciltte topladı.
- Siz Ulusal Kanal’da bu konuyla ilgili program yapmıştınız.
Evet. Program nedeniyle daha da dikkatli okuduk. O zaman şunu anladım. Atatürk’ün Bütün Eserleri kitabı olmasa ben bir Atatürkçü değilmişim. Bugün Ulusal Kanal’da reklamını gördüm. CHP’li Şaban Sevinç kitap çıkartıyormuş. Kitabın ismi “Bir Daha Gel Samsun’dan”. E sen ne yapıyorsun? Uğur Dündar, “Ya Atatürk Olmasaydı” diye bir kitap çıkartıyor. Şimdi bütün bunlar neyi gösteriyor? Biz bir şey yapmadık. Sen yine Samsun’a gel, sen kurtar, biz de kurtardığın ülkedeki refahtan yararlanalım. Yani ‘Bir Daha Gel Samsun’dan’ kitap başlığı tam olarak 'biz iflas ettik' anlamına gelir. Kitabın içeriğini bilmiyorum ama başlığı bunu gösteriyor. Başaramadık anlamına gelir. Samsun’dan bir daha Atatürk’ü çağırmak mümkün müdür? Kendine Atatürkçüyüm diyen böyle bir beklenti yayar mı? Zaten böyle isimler Türkiye’nin önündeki güncel tehlikeleri de pek göremiyor. CHP’nin kuyruğuna takılmışlar.
- TGB meydanda güncel tehlikeleri işaret ederek 29 Ekim yürüyüşü yapma kararı aldı.
TGB’nin başkanını izledim televizyonda. Çağdaş bir genç kız. Ne demek istediğini çok güzel anlatıyor. Programlarını açıklıyor. Kendisine güveni tam. İşte gerçek Mustafa Kemal’in askeri dedim izlerken. Mesela Atatürk’ün kurucu Genel Başkan olduğu CHP’nin bir 29 Ekim programı var mı?
- Merkezi bir etkinlikleri olduğunu duymadım.
Takip edelim. Atatürkçüyüm demek kolay.
- Terörle mücadele tezkeresine ‘hayır’ diyerek Cumhuriyet’in güvenliğini tehlikeye atmadılar mı?
Attılar. Aydınlık’ta İsmail Hakkı Pekin’in “Bu karardan bir Amerika memnundur, iki PKK memnundur” sözlerine katılıyorum. Yani Atatürk’ün kurduğu parti Türk ulusu ile değil, PKK’yı nasıl memnun ederiz diye eylem ve söylem arayışında. Dolayısıyla bu 29 Ekim’de durduğu yer doğru bir yer değil. Bunun tabanı, seçmeni bu işten tarihi bir sorumluluk içindedirler ve vebal altındalar. Kazara tezkere çıkmasaydı gelecek şehitlerden de sorumlu olacaklardı ama neyse ki Allah’tan reddedilmedi. 29 Ekim önemi sebebiyle şunun da altını çizeyim. Fetullah Gülen örgütü, Adnan Oktar örgütü gibi yapılara dikkat etmek gerekir.
- Niye Adnan Oktar’ı vurguladınız?
Oktar hareketinde bir şey dikkatimi çekti. Daha önce masonluğa karşı yazılar yazıyordu. Sonra İtalyan Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla İtalyan masonları bunu mason ilan etmiştir. Bu da kardeşlik sofrasına 1 milyon Euro bağışta bulunmuş. Nakşibendi tarikatı şeyhi de Adnan Oktar’a asasını hediye etmiş. Sonra Adnan Oktar davası çıkınca o da telaşlanmış “Ben o asayı, ben seni sopayla adam ederim mesajı vermek için gönderdim” demiş. (Gülüyor)
- 29 Ekim’le ilgili iki önemli nokta daha var bence. Birincisi Güneydoğu Anadolu’dan çok sayıda gencin TGB’nin yürüyüşüne katılıyor olması. İkincisi ise muhafazakâr kesimden önyargıların kırıldığı, Atatürk’le duvarların aşıldığı bir iklim, yeni bir durumun oluşması. Buna katılır mısınız?
Bahsettiğiniz Ulusal Kanal’daki programı yaparken. Diyarbakır Üniversitesi’nden bir doçent aradı. Bütün programı öğrencileri toplayıp seyrettirirmiş. En güzel devrim tarihi dersi diyordu. Onun için mutluyum ben. Ülkemizin her bölgesindeki insanımız Atatürk’ün önemini görüyor. İkinci söylediğiniz de çok önemli. Muhafazakar kesimdeki ön yargıların kırıldığını ben de görüyorum.
- 1940 yılında doğdunuz. Uzun ömürler dilerim. Hatırladığınız ilk 29 Ekim törenini anlatır mısınız?
Ben ilkokuldayken törenler hipodromda yapılırdı. Ankara Hipodromu’na giderdik ve civar köylerden kasketli köylülerimiz gelir, hınca hınç doldururlardı. İstiklal madalyalı dedeler gelince herkes ayağa kalkar dakikalarca alkışlardı. Sonra izciler çok önemliydi. Ben de izciydim. İzciliğin şöyle bir faydası vardı. Şırnak’tan gelenler oluyor ya şimdi TGB’nin eylemine hemen bütün liselerde izcilik kolları vardı. Bütün Cumhuriyet Bayramı’nda o izciler Ankara’ya gelirlerdi. Harp okulları alayları gösteriler yapardı. Cumhuriyet kutlamaları geleceğe güvenle bakma fikri oluştururdu.