Tezleri, İkinci Cumhuriyetçileri ve yaptıklarını andırıyor! Yasin Aktay AK Partili mi, HDP’li mi?

Başlıktaki soruyu bir başka şekilde sorabiliriz. Yasin Aktay bir muhafazakâr mı yoksa bir tür İkinci Cumhuriyetçi mi?

Sorular okura tuhaf gelebilir, aşağıda açacağım.

Hemen söyleyeyim, çok yönlü bir siyasetçi ile karşı karşıyayız. AK Parti yöneticisi gibi görünüyor ama başka bir dünyanın adamı sanki.

Hakkında yazdığım ilk yazıda Cumhuriyet’in Batı’dan çektiği kopyaları bir güzel açıklamasına(!) tanık olmuştuk (Aydınlık, 19.08.2023). Bu yazıda Aktay’ın Cumhuriyet ile hesaplaşmasının bir başka yönünü, Kürt sorununa bakışını ele alacağız. (Zaten Kürt sorunu olmadan Cumhuriyet’le hesaplaşmak kolay değil; “Kemalistler dinsizdi, İttihatçılar gavurdu” söyleminin hükmü çoktan geçti).

Aktay’a göre yetmişli yıllarda Kemalizmin etkisi altındaki Türk Solu Kemalist ulusalcılığın bir uydusu olarak Türkiye’de Kürtlerin varlığını bile kabul etmez. (Altını Yasin Aktay çizmiş) “İsmet Özel yetmişli yıllarda Ankara’daki sol-sosyalist çevrelerde Kürt kelimesini kullanmanın bile nasıl bir tabu olduğunu (altını Yasin Aktay çizmiş) çok iyi anlatır.”mış. (Yeni Şafak 03.05.2023)

Hasan Cemal adındaki paşa torunu da aynı yalanı diline pelesenk etmişti bir zamanlar, “Ben Mülkiye’de okurken Kürt sorunundan haberim yoktu.” ifadesi ona aittir. Yanlışları yaşına mı, iyi niyet eksikliğine mi, yoksa ideolojik körlüğüne mi vermeli? Ya Yasin Aktay’ınkileri ne yapmalı?

“Yetmişli yıllar” diye atıp tutuyor. İsmet Özel’i kaynak gösteriyor.

HAYDİ SİZ BİR İSİM GÖSTERİN

Prof. arkadaş 60’lı yıllarda TİP’in “Doğu mitingleri” ile büyük heyecan yarattığını, öncülük yaptığını, o yıllarda en çok ilgi çeken kitaplardan birinin (Berivan Aşireti) Kürt milliyetçiliğinin en popüler ismi İsmail Beşikçi’ye ait olduğunu, İsmail Beşikçi’nin 1970’de AÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne asistan olarak kabul edildiğini duymamış mı acaba? TİP’in 12 Mart’ta kapatılma gerekçesinin Kürt sorunu olduğunu okumamış mı bir yerlerde?

İsmet Özel öyle bir ifade kullandı mı? Bilmem. Ama İslamcı eğilimli Aktay’a şu soruyu sormak hakkım değil mi? Sağ cenah dediğiniz o koca yelpazeden “Kürt sorununu” dile getiren tek bir yazar, tek bir siyasetçi gösterebilir mi acaba? Kürt Sorununu siyasal gündeme sol taşıdı. Sağ, Şeyh Sait’ten Dersimli Seyit Rıza'ya kadar olayı hep Cumhuriyet’e karşı bir İslamî kalkışma olarak görmedi mi/göstermedi mi?

Yazar atıp tutmaya devam ediyor: Esasen Türkiye’de Kürt sorununun sebebi bizatihi ulusalcı Kemalist Türk solu olmuştur. (Altını Yasin Aktay çizmiş) Yeni bir ulusal kimlik inşa etme adına tek partili yıllarda uygulanan program Türkleri de Alevileri de hatta dindar Müslümanları ve başka tüm etnik yapıları da inkâr eden, baskılayan son derece katı bir politika uyguladı. (Altını Yasin Aktay çizmiş) (Yeni Şafak, 03.05.2023).

Tüm başka yapılardan gayrimüslim cemaatleri kastediyor olmalı... Yasin Bey, Medeni Kanun kabul edilirken, “Biz de kendimizi TC vatandaşı olarak görüyoruz. Biz de Medeni Kanuna tabi olmak istiyoruz.” diyen gayrimüslim cemaatleri değil miydi? Hele Alevileri hatta dindar müslümanları savunmak Yasin Bey’e kalmışsa yandık.

ÖCALAN'IN AVUKATLIĞINA SOYUNMAK

Yazar bu kadar laftan sonra sola akıl vermeyi de ihmal etmiyor. (…) Asıl büyük kavgayı, kapitalizme karşı sınıf kavgasını gölgeleyen, onu ikincileştiren ilkel bir yanı vardı etnik kimlik mücadelesinin. (Altını Yasin Aktay çizmiş) (Yeni Şafak 03.05.2023) Demek istiyor ki solculara, siz sınıf mücadelesine bakın, işçilerle uğraşın, “Kürt Sorunu” sizin neyinize? Yasin Aktay Sovyet deneyinden de, Çin’den de Maçin’den de habersiz, öyle anlaşılıyor.

ODTÜ’de sosyoloji bölümünde bunları mı öğretmişler acaba?

Yazar yazının sonunda Abdullah Öcalan'ın avukatlığına soyunuyor. “Öcalan’ın Ankara Siyasal’da PKK’yi kurmaya doğru gittiği süreçte, ilk çatıştığı güçler sağcı ve milliyetçi güçler değil, bizatihi Türk Solu olmuştur. O çevrelerde Kürt sorununu utana sıkıla anlatmaya çalışan Öcalan’ın, Türk Solu çevresindekilerce nasıl aşağılandığına dair bir sürü hatırat vardır. (Altını Yasin Aktay çizmiş) (Yeni Şafak, 03.05.2023)

Bayağı cesur satırlar kendi açısından. “Ulusalcı Kemalistlere” vurayım derken Öcalan avukatlığına soyunmak… AK Partiler bu görüşe ne der acaba? Kimse benim “Bu yazar HDP’li mi” soruma kızmasın.
Böyle ilginç bir yazıyı sol salça ile süslememek olmazdı. “Türkiye Solunun en büyük destekçisi, Türkiye’nin en güçlü kapitalistleridir. Buna tabii ki finans kapital de dahil.” (Altını Yasin Aktay çizmiş) İlahi Yasin Bey.

SONUÇ

Yasin Aktay’ın AK Partililiğinin başlıca kanıtı, Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Sayın Erdoğan hakkında yazmış olduğu güzellemeler. Onlarla başlıyor onlarla bitiriyor. Köşe yazıları ise başka siyasal güçlere yakınlığını akla getiriyor.

“Aktay AK Partili mi HDP’li mi?” sorusunu yineliyorum. İnsanın aklına “Acaba II. Cumhuriyetçi mi?” sorusu da takılıyor. Bir zamanlar onların yaptıklarını andırıyor.

Aktay’ın “Kürt sorunu” yazısı öteki yazılarının amaç ve kapsamını yineliyor:

Cumhuriyet’e vurmak.

Aktay bir günah keçisi yakalamış kendince, üzerine Cumhuriyet yazmış, elindeki bıçakla güzelim Ankara keçisinin sağına soluna rastgele vuruyor.

Ne var ki bütün acemi kasaplar gibi, kendi elini, kolunu kesip duruyor.

(*) Bu satırların yazarı muhafazakâr yurttaşlarla, yazarlarla derinlemesine bir tartışmadan yanadır. Bunun önemli olduğu açıktır. Ancak böylesi bir tartışmanın, öncelikle yalan-yanlış, niyeti belirsiz fikirlerin bertaraf edilmesiyle sağlıklı gelişebileceğinin bilincindedir.