‘Kürt gençlerini yanlış tanıtıyorlar’
TGB’liler, Spectrum House isimli düşünce kuruluşunun Kürt gençleri üzerine yaptığı araştırmayı yorumladılar. Araştırma kurgusunu nesnel bulmayan TGB yöneticileri, sonuçların araştırma sahiplerinin niyetlerini boşa düşürdüğünü belirttiler.
İstanbul merkezli Spectrum House isimli düşünce kuruluşu 18-25 yaş Kürt gençlerin hayata bakışını aktaran bir araştırma yayınladı. 10 kişilik bir ekiple İstanbul, İzmir, Diyarbakır, Van ve Şırnak’tan binin üzerinde gençle yüz yüze yapılan araştırmada siyaset, medya ve internete bakıştan gençliğin sorunlarına kadar pek çok mesele ele alındı. 28 Şubat’ta yayınlanan araştırmada bütün konular ‘Kürt meselesi’ne bağlanmak istese de sonuçlar öyle olmadı. Katılımcı gençler ekonomik gerekçelerle gelecek kaygılarını birinci mesele olarak dile getirdiler. Gençlerin yüzde 79,2’sinin hayatından memnun olmadığı, yüzde 70’e yakınının iyi bir kariyer imkânı istediği görüldü. Araştırma sahipleri yönlendirici müdahalelerde bulunmasına rağmen etnik ve dini meseleleri önceleyenlerin oranı yüzde 10,4’te kaldı. Gençlerin büyük çoğunluğunun Kürtçe gazeteleri tercih etmediği ortaya çıktı.
Türkiye Gençlik Birliği (TGB) Genel Başkanı Dilek Çınar, Şırnak Temsilcisi Nazlı Karatay, Ankara Yöneticisi Fırat Kırboğa ve Diyarbakır Yöneticisi Şeyhmuz Zaman araştırmayı değerlendirdiler. Dilek Çınar, araştırmaya dair yorumların nesnellikten uzak olduğunu fark edince “Kürt Z Kuşağı” başlığıyla yayınlanan araştırmayı incelediklerini bildirdi. Çınar, “Araştırma başlığından başlayarak gerçeklik üzerine kurulu değil. Tamamen bir algı yaratma aracı olarak hazırlanmış.” dedi.
‘GENÇLER EKONOMİ, KURULUŞ KÜRT MESELESİ DİYOR’
Araştırmada bölgesel tanımların ‘Batı İlleri ve Kürt İlleri’ şeklinde yapılması dikkat çekti. Etnik ve dini kimlik, AB ve AİHM’le ilgili yönlendirici soruların olduğu görüldü. Gençliğin “Z, Beta, Alfa, Üniversite Gençliği, İşçi-İşsiz Gençlik, Genç Kadın, Genç LGBTİQ+ gibi” farklı kategorilerden oluştuğu öne sürüldü.
Yaşamından memnun olmayanlarda Şırnak yüzde 70 ile ilk sırada yer aldı. Araştırma ekibi ise nedeni ‘ekonomik yetersizlikler’ olarak seçilmesine rağmen bu sonucu “Kürt meselesinin sonucu olarak özellikle son 7 yılda yeniden yaşanan çatışma koşulları, Kürt şehirlerinin ve Kürt toplumunun denetim, kontrol ve gözetim altına alınması, gelir dağılımı ve sosyoekonomik göstergeler olarak yorumlanabilir.” notuyla açıkladı. Gençlerin yüzde 63,2’sinin Türkiye’yi yaşamak için güvenli bulmadığı, yüzde 64,8’inin yurtdışına gitmek istediği iddia edildi.
‘İZMİR’DEN ŞIRNAĞA SORUNLAR ORTAK’
TGB Genel Başkanı Dilek Çınar İzmir’den Şırnak’a kadar gençliğin sorunlarının ortak olduğunu kaydederek araştırmanın ayrıştırma niyeti olduğunu ifade etti. Araştırmanın temelini sakat olarak niteledi. Çınar, “Araştırma sahipleri, gençliği Türk ve Kürt gençliği diye ayrıştırdıkları yetmezmiş gibi bir de Z kuşağı denen deli gömleğine sığdırmaya çalışıyor.” dedi. Çınar şöyle değerlendirdi:
“Biz Türkle, Kürtle hepimiz Türk Gençliğiyiz. Araştırmayı nesnel ve bilimsel olarak okuduğumuzda da İzmir’den Şırnak’a kadar Türk gençliğinin ortak sorunları olduğunu görüyoruz. Ortak payda ekonomik sorunlardır. Z kuşağı torbasının gerçeklikle hiçbir ilgisinin olmadığını kendileri de ifade etmektedir. ‘Kürt Z Kuşağı, yekpare bir bütünsellik taşımamaktadır, tam tersine farklı sosyal sınıflardan, kültürel değişkenlerden ve siyasal eğilimler taşıyan heterojen bir grup’ denilmektedir. Yekpare bütünsellik taşımayan ve farklı sosyal sınıflara mensup kişilerden oluşan bir heterojen grubu kuşak olarak adlandırmak bir cehaletin ürünü değildir. Araştırma, emperyalist merkezli Z kuşağı safsatasını bilinçli olarak sürdürmektedir. Araştırma içerisinde Z Kuşağına dair yapılan bu tanım dışında doğru bir değerlendirme bulunmamaktadır.”
‘ÇARPITMALAR VAR’
“Sınıfsal durum, cinsiyet, eğitim hepsi bir torbaya dolduruluyor. Üstelik gençliğin oluşturduğu bu kategorilerde iki şey dikkatimizi çekiyor. Birincisi genç erkeklerin olmayışı ve LGBTİQ+ diye tanımlanan sözde farklı cinsiyetlerin yer alması. LBGTİQ+ dedikleri eşcinselliği özel olarak vurgulama ihtiyacı hissetmelerinin sebebi bu çürümüşlüğü yaygın gösterme ihtiyacından doğuyor. Araştırmaya katılanların %52’si kadın, %48’i erkek. Yorumun bu veriler ışığında yapılması gerekir. İkincisi ise ‘Z, Beta, Alfa’ safsataları… Safsata terimini bilinçli olarak kullanıyoruz. Çünkü bilimsel olarak böyle kategorize etmek mümkün değil. Reklam ve pazarlama şirketlerinin kullandığı sınıflandırmayı bir sosyal olgu olarak ortaya koyamayız.
“Araştırmanın içeriğine baktığımızda da çıkan sonuçları bilimsel değil araştırmayı yapanların fikirlerine göre yorumladıklarını görüyoruz. Kürt kardeşlerimize çizdikleri profil Türkiye’den kaçmak isteyen, Türkiye’ye değil AB ve AİHM’e güvenen bir profildir. İyi bir kariyer elde etmek isteyen gençleri, ‘İyi kariyer için yurt dışında yaşamak istiyor’ diye yorumlamak gerçekleri çarpıtmaktır. Türkiye’nin 81 ilinde üniversite ve liselerde çalışmalar yürütüyoruz. Güneydoğu Anadolu Bölgemiz başta olmak üzere tüm Türkiye’de gerçek şudur: Gençlik Türkiye’de yaşamak, Türkiye’de üretmek istiyor. Bunun için de teşkilatı Türkiye Gençlik Birliği’nde örgütleniyor.”
‘GENÇLİĞİN GELECEK KAYGISININ SEBEBİ PKK’
Diyarbakır’dan gelerek Ankara Üniversitesi’nde öğrenim gören Fırat Kırboğa da araştırmanın yanlı olduğunu aktardı. Sosyal Bilgiler Öğretmenliği öğrencisi olan Kırboğa, “Güneydoğu’da korku iklimi PKK’nın serbestçe gezebildiği, belediyeleri işgal ettiği dönemlerde yaşanıyordu.” dedi. Kırboğa, son 7 yılda PKK’nın etkisizleştirilmesiyle bölgeye güven ve huzur geldiğini savundu. Kırboğa, şunları söyledi:
“PKK’nın bölgeye çok olumsuz etkileri oldu. Güneydoğu’da asayişin önüne geçtiler, devlet yatırımlarını sabote ederek ekonomik kalkınmayı engellediler. Bu da doğal olarak gençlerde gelecek kaygısının daha da artmasına sebebiyet verdi. Son 7 yılda yapılan operasyonlar güvenlik için son derece önem arz etmektedir. İnsanlar bugün bu sayede istediği gibi dışarıya çıkmakta, spora sanata yönelmektedir. Tarlaların ekilmesinin, hayvanların otlatılmasının, yeni fabrikaların açılmasının zemini oluşmuştur. Şimdi gerçek çözüm için adım atabilecek zamandayız. Beni heyecanlandıran ve umutlandıran şey bu. Dil, din, etnik köken ayrımı gözetmeksizin planlı, kapsamlı, programlı bir çözüm. TGB bunu görüyor ve Türk Gençliğini birleştiriyor. Sorunların üstesinden birlikte gelmeyi hedefliyor.”
‘TÜRKİYE’DE ÜRETMEK İSTİYORUZ’
Şırnak Üniversitesi Silopi Meslek Yüksek Okulu’nda Çocuk Gelişimi eğitimi alan Nazlı Karatay, gençliğin sorunlarının ‘Z kuşağı’ kalıbına sokularak çözülemeyeceğinin, derinleşeceğinin altını çizdi. Karatay, “Türkiye’nin her yerinde ekonomik sorunlar hat safhada. Her yerde gençler işsizlikle boğuşuyor. 81 ilde gençliğin beklentisi ortak: Çalışmak ve üretmek istiyoruz! Talebimiz bu kadar basit. Burada bereketli topraklarımız var. Bu toprakların ekilmesinde, hayvanlarımızın otlatılmasında ve fabrikalarımızın çarklarının dönmesinde en önde olmak istiyoruz. Bütün bunları Türkiye’de kalıp Türkiye için çalışarak yapabileceğimizi biliyoruz. Biz devletimize bağlıyız çünkü bu milletin parçasıyız. Türk milletinin bir ferdi olmaktan gurur duyuyoruz ve vatanımızda olduğumuzu biliyoruz.” cümlelerini kurdu.
Dicle Üniversitesi İşletme öğrencisi Şeyhmuz Zaman anketin batı merkezli bir bakışla kurgulandığını belirtti. Zaman, anketin dilini PKK’nın diline benzetti. “Biz Türk-Kürt birlikte Türk gençliğiyiz. ‘Kürt gençlere ayrımcılık yapılıyor’ iddiası kesinlikle doğru değil. Bu söylemi dile getiren odak PKK/HDP’dir. Yıllarca bölgede PKK/HDP kendinden olmayanlara ayrımcılık yaptı, eğer bir ayrımcılıktan bahsedeceksek önce bunu söylemek lazım. Ülkemizin geleceği için hep birlikte çalışıyoruz. Türkiye’yi bölmek isteyen terör partisi HDP'nin kapatılmasını ve terörün kökünün tamamen kazınmasını istiyoruz. Mesela böyle düşünen de çok sayıda genç var. Bu niye ankette yok?” diye konuştu.