TGB’liler Tahran’da İranlı kadınlarla buluştu: Size gerçekleri anlatalım
TGB Genel Saymanı Duygu Karabulut, İranlı kadınlara ilişkin izlenimlerini anlattı ve ekledi: Eğitimli, çalışkan, kararlı, özgüvenli, karar mercilerinde ve toplumun her alanında hatta toplumun merkezinde duran kadınlar… Emperyalizme karşı kararlı, şehitlerine sahip çıkan, vatansever kadınlar
Vatan Partisi’nin gençlik kolu Öncü Gençlik Genel Başkanı Barış Demiralay, Türkiye Gençlik Birliği (TGB) Genel Başkanı Kayahan Çetin, Genel Sayman Duygu Karabulut, İran İslam Cumhuriyeti’ne davet edildi. Duygu Karabulut’a İran üzerine son dönem gelişmelerinden dolayı, kadınların durumu hakkında izlenimlerini sorduk. Sözü Karabulut’a bırakalım:
HAYATIN HER ALANINDALAR
Vatan Partisi ve TGB heyetleri olarak 7-11 Ocak tarihlerinde İran’daydık. İran Devleti’nin davetiyle gerçekleşen ziyarette üst düzey temaslarda bulunduk. İran’ın en büyük medya kuruluşlarını, Şehit General Kasım Süleymani kabrini, İran’ın bilim şehitlerinin anıtlarını ziyaret ettik. İran İslam Devrimi’nin sembolü olan yerlerde bulunduk. Bu ziyaretlerden biri de Şehit Beheşti Yönetişim Okulu Mektebi’nde kadın araştırmaları yapan akademisyenlerle oldu. Burası bir doktora üniversitesiydi. Dört günlük İran ziyaretimizdeki izlenimlerde ve görüşmelerde ortaya çıkan tabloyu anlatayım.
Öncelikle İran’da olduğumuz ilk günden son güne kadar gördüğümüz tablo, bizlere yansıtılan tablonun kesinlikle tam tersiydi. Biz o tablonun zaten emperyalist Batı basınının yalanları olduğunu biliyorduk. İran’daki kadınların baskı altında, özgür olmadığı, geri kaldığı iddialarının tam tersi bir ülke ile karşılaştık. Kadınların hayatın her alanında olduğunu gördük. Devlet yönetiminden bilimsel çalışmaya, sanattan sosyal hayatın her alanına kadar aktif ve karar merkezlerinde olduğunu gördük. Örneğin şu veriler çok çarpıcıydı: İran’daki doktorların yüzde 50’sini kadınlar oluşturuyor. Üniversite eğitimi alanların yüzde 60’ını da kadınlar oluşturuyor.
OTELDEKİ RESSAM ANA-KIZ
İran ziyaretimiz sürecinde metroya binme fırsatımız oldu. Normalde metroların ilk ve son vagonları kadınlara, orta kısımları da erkeklere ayrılmış. Ben orta vagonda metroya bindim ve benim dışımda da birçok İranlı kadının orta vagonda seyahat ettiğini gördüm. Vagonlar arasında sürekli bir şeyler satan insanlardan dolayı içinde adeta minik bir pazarı barındıran İran metrosunda ayakta seyahat ediyorduk ve oturan bir ablamız yanındaki boşluğu göstererek beni ve yanımdaki arkadaşlarımı oturmaya davet etti. Bu davet ile bir kez daha İran’daki kadınların girişken ve özgüvenli olduklarına emin oldum.
Yine otelimizin girişinde etrafı camlarla çevrili ve içi tablolarla dolu bir bölüm vardı. İlk gece gittiğimizde o bölmeyi gezmek istedim ama kapalıydı. Ertesi akşam otele geldiğimizde bölmenin kapısının açık olduğunu görünce ressamla tanışayım dedim. Ve karşımda iki güzel kadın gördüm. Birisi sandalyesinde oturmuş resim çiziyor diğeri ise hemen yanında çizen kadına bakıyor ve aralarında sohbet ediyorlardı. Biraz konuşunca anne kız olduklarını ve ikisinin de ressam olduklarını öğrendim. İş yerlerinde geç saatlere kadar resim çizen; içeri giren herkesle konuşan, tanışan, güler yüzlü, sıcakkanlı İranlı güzel iki kadınla tanıştım.
TİCARETTE AKTİFLER
Özellikle esnaf içinde kadınların ağırlığı bir başka dikkatimi çeken noktaydı. Kadınlar ticaretin içinde ve çok aktif. Alışveriş yaparken sürekli sorular soruyorlar. Nereden geldiğimizi, ne yaptığımızı soruyorlar. Karşısındaki insanı tanımaya ve konuşmaya çok açıklar. Türk olduğumuzu öğrenince çok seviniyorlar ve ‘İkinci ülkenize, kardeş ülkenize hoş geldiniz’ diyorlar. İran halkı içinde Türklere karşı tam bir sevgi gördük.
Müşterileri ile İran trafiğinde süzülen, şoförlüklerini konuşturan ve sürücülerin ağırlığını oluşturan İranlı kadınlar vardı.
VATAN MÜCADELESİ ORTAK NOKTAMIZ
İşte tüm bu izlenimleri ve koşulları alt alta koyunca karşımıza bambaşka bir İran çıkıyor. Eğitimli, çalışkan, kararlı, özgüvenli, karar mercilerinde ve toplumun her alanında hatta toplumun merkezinde duran İranlı kadınlar görüyoruz.
Emperyalizme karşı kararlı, şehitlerine sahip çıkan, vatansever İranlı kadınlar, İran İslam Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bugüne kadar ülkesinin geleceği için mücadele eden kadınlar gördük. Güçlerini, cesaretlerini ve kararlılıklarını, kaderini milletinin kaderi ile birleştirmelerinden aldıklarını görüyoruz. Türk ve İranlı kadınların mücadelesini birleştiren ve onları güçlü kılan noktanın da emperyalizme karşı vatan mücadelesi olduğunu biliyoruz. Buradan İranlı kadınlarımızı, kardeşlerimizi bir kez daha selamlıyoruz. Emperyalizmi bu bölgeden ve dünyadan defedene; insanın insanca, hakça, kardeşçe ve adil yaşayacağı bir dünyayı kurana kadar mücadele edeceğiz.