26 Kasım 2024 Salı
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

The Atlantic: Başarısız bir devlette yaşıyoruz

Amerikan dergisi The Atlantic’te, kriz süresince devletin nasıl ve neden başarısız olduğunu anlatan bir makale yayımlandı. Makalenin ana fikri ise şöyle ifade ediliyor: ‘Koronavirüs ABD’yi parçalamadı, zaten çoktan parçalanmış olan yapıyı ortaya çıkardı’

The Atlantic: Başarısız bir devlette yaşıyoruz
A+ A-
ELİF İLHAMOĞLU

Dünyada salgının merkezi haline gelen ABD’den her gün yeni bir kriz haberi geliyor. 826 bini aşkın kişinin koronavirüse yakalandığı ülkede, 45 bini aşkın kişi de virüs sebebiyle hayatını kaybetti. Sağlık sisteminin çöktüğü, hükümetin krizi yönetemediği, ekonomik bunalımın kapıda olduğu artık ABD medyası tarafından da sık sık dile getiriliyor.

Ülkenin başarısızlıklarını sıralayan medya kuruluşlarına bir yenisi daha eklendi. ABD’nin önde gelen dergilerinden The Atlantic’te ‘Başarısız bir devlet yönetiminde yaşıyoruz’ başlıklı bir makale yayımlandı.

George Packer tarafından yayımlanan makalede, koronavirüsün ABD’yi parçalamadığı, ülkenin zaten var olan parçalanmış yapısını gözler önüne serdiği söyleniyor. Yazar bu durumu betimlemek için şu ifadeleri kullanıyor: “Virüs buraya geldiğinde, altta yatan ciddi koşullarla karşılaştı ve onları acımasızca sömürdü.” Bu koşullar ise yıllardır tedavi edilemeyen ‘kronik hastalıklar’ olarak tanımlanıyor: “Yozlaşmış bir politik sınıf, kemikleşmiş bürokrasi, vicdansız bir ekonomi ve bölünmüş ve aklı başından gitmiş bir halk.”

‘ULUSAL PLAN YOK HALK KENDİ BAŞINA’

Korona krizinin, hızlı, rasyonel ve kolektif bir yanıt talep ettiğini belirten yazar, fakat ABD’nin bunun yerine, Pakistan ya da Belarus gibi tepki göstererek, kalitesiz altyapıya sahip bir ülke ve liderleri kitlesel acıları önleyemeyecek kadar yozlaşmış ya da aptal olan işlevsiz bir hükümet gibi göründüğünü söylüyor. Buna yol açan şeyin hükümetin önlemleri almada gecikmesi olduğunu belirten yazar, bir doktorun halkı tehlike konusunda uyarmaya çalıştığında, Beyaz Saray’ın mikrofonu aldığını ve mesajı politikleştirdiğini yazıyor.

Yazar Packer, vatandaşların durumunu ise şöyle tarif ediyor: “Bu sonsuz Mart ayında Amerikalılar her sabah uyandıklarında, kendilerini başarısız bir devletin vatandaşı olarak buldular. Ulusal bir plan yok, hiçbir tutarlı talimat yok. Ve aileler, okullar, ofisler karantina girip girmeyeceklerine kendi başlarına karar vermek zorunda bırakıldılar.”

YENİDEN İNŞA EDİLMELİ

Test kitleri, maskeler, ventilatörler ve diğer malzemeler yetersiz kaldığında eyalet valilerinin Beyaz Saray’a malzemeler için adeta yalvardığını söyleyen yazar, Beyaz Saray’ın ise malzemeleri ulaştırmayan özel şirketlere başvurduğunu belirtiyor.

ABD’nin krizlerini sıralayan yazar makalenin sonunda ise, “Salgının üstesinden gelmek için verilen mücadele, ülkemizin sağlığını iyileştirmek ve yeniden inşa etmek için bir mücadele olmalı, yoksa şu anda katlandığımız sıkıntı ve kederin bedeli geri ödenemez” ifadelerini kullanıyor.

Son Dakika Haberleri