The New York Times: Erdoğan’ın bağımsızlıkta kararlılığını gösteriyor
Amerikan New York Times Gazetesi, ‘Erdoğan Türkiye’yi, kendine göre Çin, Rusya, Avrupa Birliği ve ABD ile rekabet edebilecek kadar, daha güçlü, uluslararası arenada da daha bağımsız bir aktör haline getirmeye çalıştı’ yorumunu yaptı.
New York Times Gazetesi, S-400 savunma sistemi anlaşmasıyla, Türkiye’nin ABD ve Rusya ilişkilerinin nasıl şekillendiğini yazdı. BBC Türkçe'nin aktardığına göre, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemini satın almasıyla Ankara’nın müttefiki Washington ile ‘ilişkilerin gerildiği’, Moskova ile ise geliştiği belirtiliyor. Moskova ile gelişenin yalnızca ikili ilişkiler olmadığı belirtilen haberde, Suriye’deki savaşın sona ermesinde ABD ile ters düşen Türkiye’nin, Rusya ile ise ‘ortaklık yaptığı’ vurgulanıyor.
Gazete, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e kıyasla, Türkiye’ye daha ‘mesafeli kaldığını’yazıyor. Putin’in ‘ticaret ve bölgede işbirliği ile daha sıcak ilişkiler kurduğu’ belirtiliyor.
New York Times, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın izlediği diplomasiye ilişkin şu ifadeleri kullanıyor: “Erdoğan, 17 yıllık iktidarı boyunca Türkiye’yi, kendine göre, Çin, Rusya, Avrupa Birliği ve ABD ile rekabete edebilecek kadar, daha güçlü, uluslararası arenada da daha bağımsız bir aktör haline getirmeye çalıştı. Bunu yaparken de, müttefiklerini yabancılaştırma pahasına, çıkarlarıiçin tarafları manipüle etmekten çekinmedi. Çift taraflı kurduğu ilişkiler ile kimin tarafını tuttuğu konusunda Avrupa ile Amerika’yı afallatıyor.”
New York Times, Rus hava savunma sistemi S-400’ün satın alınmasıyla ABD ile Türkiye arasındaki ilişkiler kopmasa da ‘yeniden şekillenebilir’ diyor ve anlaşmanın Erdoğan’ın, ‘sömürgeci Batılı güçlere karşı, bağımsız ve güçlü bir Türkiye oluşturma konusundaki kararlılığını gösterdiği’ yorumunu yapıyor.
‘ABD TEHDİT EDERKEN PUTİN İŞBİRLİĞİ DİYOR’
Türkiye’nin Rusya ile ilişkilerinin de ele alındığı haberde, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Erdoğan’a yakın davrandığına dikkat çekiliyor: “Analistler ve Türk yetkililer, Rus liderin, çıkarlar ayrışsa da, Türklerin kaygılarını dinlemekte Amerikalılara kıyasla daha hevesli olduklarını ve Putin’in Erdoğan’a dengi gibi davrandığını söylüyor. Hemen hemen her sene Trump ve
ABD daha katı ve mesafeli iken, Putin diyalog önerisinde bulundu. Diğer yandan Trump’un Twitter’dan saldırıları, geçen yıl Türk lirasının değer kaybına neden oldu. Bu, Erdoğan’ın, Amerika’nın kendisini baltalama girişimi olarak gördüğü örneklerden biri. Putin ise ticaretten bahsediyor.”
‘SURİYE’NİN KUZEYİNDE TÜRKİYE’NİN ÖNÜ AÇILDI’
Türkiye’nin Rus jetini düşürdüğü 2015 yılında Moskova ile Ankara arasına mesafe koyduğunu yazan gazete, Rusya’nın Suriye’de Esad’ın yanında savaşa müdahalesiyle Amerikan desteğinin bölgede eridiğini belirtiyor.
Washington’un, Suriye’nin kuzeydoğusundaki PKK/PYD ile işbirliği içinde olmasını da Türkiye’nin ‘bir tehdit’ olarak değerlendirdiği aktarılıyor. Putin’in, Astana süreciyle, Suriye’deki savaşa çözüm bulma çabalarında İran’ın yanı sıra Türkiye’yi de yanına çektiği ve Suriye’de ilan edilen çatışmasızlık bölgeleriyle Türkiye’nin de ülkenin kuzey bölgelerinin kontrolünü ele geçirmesinin önünün açıldığı ve mültecilerin Türkiye’ye akınlarının da durdurulduğu ifade ediliyor.
‘KRİTİK TARİH: 15 TEMMUZ’
Gazeteye konuşan Washington Yakın Doğu Enstitüsü Türkiye Araştırmaları Programı Direktörü Soner Çağaptay, kritik dönüm noktasının, darbe girişiminden sonra Putin’in Erdoğan’a yaklaşımı olduğunu söylüyor. Rus lider darbe girişiminden sonra Erdoğan’ı aramış ve Rusya’ya davet etmişti. S-400 anlaşması da St. Petersburg’daki görüşmede gündeme geldi.
Çağaptay, “Darbe girişimi Putin’in hesaplarını değiştirdi (...) Putin, travmanın ne kadar derin olduğunu gördü” diyor. Washington ise darbe girişiminden dört gün sonra Türkiye’yle iletişime geçmiş, Türkiye’yi Başkan Barack Obama değil, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry aramıştı.