Tıbbın köşe taşları: Bilimsel tıbbın başlangıcı
Hipokrat birçok yazar tarafından tıbbın babası olarak kabul edilir; çünkü katkıları bu disiplinin gelişimi için temel olmuştur.
İlk tıp eğitim kurumu MÖ 700 yılında Yunanistan'da Cnido şehrinde kurulmuştur. Bu okulda, Alcmeón de Crotona tarafından yazılan ilk anatomik inceleme yapılmıştır. Aslında kendi okulunu Cos şehrinde kurmakla birlikte Hipokrat, bu dönemde kendi kuramını yansıtmaya başladı. Bu aşamada Yunan doktorlar, güçlü Mısır etkisini üzerlerinden atmaya çalışıyorlardı. Helenistik dönemin başlarında Yunan tıbbında özgün bir deney veya eser üretemediği için gözlenen durgunluk, kötü bir şöhretin ortaya çıkmasına yol açtı. Eğitmenler ve öğrenciler tarafından Aristoteles'in fikirlerinin körü körüne kabul ediliyor ve hala kullanılıyor olmasının da bu duruma katkısı vardı.
Ancak, Ptolemaios Hanedanlığı döneminde biyoloji alanında bazı ilerlemeler kaydedildi. Bu devrin en seçkin doktorları, hayvanların diseksiyonunu deneyen Erasistratus ve Herófilo'ydu. Herófilo, beyni tanımladığı ve beynin tüm motor ve akıllı aktivitenin merkezi olduğundan emin olduğu 'Diseksiyonlar Hakkında' başlıklı bir inceleme yazısı yazdı.
AESCULAPİUS’UN ÇUBUĞU
Günümüzde Dünya Sağlık Örgütü tarafından dünyadaki tıbbi kurumları tanımlamak için bir sembol olarak kullanılmakta olan ve bir asanın etrafına sarılmış bir yılandan oluşan Aesculapius'un çubuğu, Yunan tanrısı Asclepiades - Roma eşdeğeri Aesculapius ile ilişkili bir nesnedir. Bu çubuğun tanrı tarafından hastaları iyileştirmek için kullanıldığına inanılmaktadır.
Yunanların etkisi ile Batı tıbbı, dini ve kültürel yükünden kurtularak daha objektif bir şekilde uygulanmaya başlandı. Bu durum doktorların, hastalığın tüm canlılarda doğal bir süreç olduğunu düşünerek insan vücudunu rasyonel bir bakış açısıyla incelemeye başladığının bir göstergesi olarak kabul edilmektedir. Ayrıca Yunanlar sayesinde okullarda tıp okutulmaya başlandı ve günümüzde hala kullanılan teşhis ve tedavi sistemleri geliştirildi. Benzer şekilde, hastalıklar beslenme sorunları ve hava durumu gibi diğer dış olaylarla ilişkilendirilmeye başlandı.
BERGAMA GALEN (MÖ 129-216)
Galen, Antik Çağ'ın en önemli tıp araştırmacılarından biri olarak kabul edilen bir Yunan cerrah, doktor ve filozoftu. Bazı tarihçiler onun postülalarının çok etkili olduğunu ve Yunan tıbbının bin yıl boyunca Batı tıbbına hakim olduğunu; fizyoloji, anatomi, nöroloji, farmakoloji ve patoloji alanlarında öne çıktığını iddia etmektedirler.
KOS HİPOKRAT (MÖ 460-370)
Birçok yazar tarafından tıbbın babası olarak kabul edilir; çünkü katkıları bu disiplinin gelişimi için temel olmuştur. Hipokrat'ın en önemli katkılarından biri, hastalığın doğal bir süreç olduğunu belirtmesinin yanı sıra, tıbbı felsefe ve teurji gibi diğer bilgilerden ayrı bir disiplin olarak ele almasıydı. Aristoteles (MÖ 384-322), Eski Çağ'ın en etkili filozoflarından biriydi. Tıbba katkıları çoğunlukla spekülatifti; ancak biyoloji üzerine, yaşamın çoğulluğunun ve biyolojik nedenselliğin önemine değindiği bazı metinler yazdı.