Tıbbın köşe taşları! Bilimsel tıbbın başlangıcı
Kırımlı Aziz Bey Tıp dilinin Türkçeleşmesi ve Türk Kızılay'ının kuruluşuna katkılarıyla tarihe geçti.
1840-1878 yıllarında yaşayan Aziz Kırimi, Türklerin Kızılhaç karşılığı olarak beyaz üzerine kırmızı yarım aylı bayrak kullanmalarını benimseten hekim olarak da tarihe geçti. Türkiye'de tıp dilinin Türkçeleşmesinin bayraktarlığını yapmış ve Türk Kızılayı'nın kuruluşuna katkıda bulunmuş bir doktordur. 1840 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. Babası Kırımlı İdris Efendi'dir. Dr. Aziz, kimya tarihimizdeki kimyasal sembollerini Arap alfabesinin harfleri ile gösteren akımı başlatan kişi olarak da tanınır. Diğer taraftan, Kimya-yı tıbbi (2 cilt, 1868, 1871) adlı eserinin başına 70 sayfalık Orta Çağ İslâm, Avrupa ve Osmanlı dönemi kimya tarihi ile ilgili bir metin eklemiş olmasından dolayı ilk Türk kimya tarihçisi olarak bilinir. Bu çalışmalarından dolayı ve aşağıda görüleceği gibi bir anorganik kimya kitabı yayımlamış olduğu için, onu doktor-kimyager olarak nitelendirmek yanlış olmayacaktır. Tıp tarihçileri ise, daha ziyade onun Türkiye’de tıp öğretimini Türkçeleştirme çalışmalarını vurgulamışlardır.
FRANSIZCA TABABETTEN TÜRKÇEYE
Padişah Sultan 2. Mahmut’un Haydarpaşa Tıp Fakültesi’nin açılışında yaptığı konuşma bu bağlamda ünlüdür. Sultan bu konuşmasında öğretim diline özellikle vurgu yapmış ve Fransızca'nın gerekliliğini şu sözlerle anlatmıştır: Çocuklar; Bu binayı yüksek tıp okulu olmak üzere kurdum ve Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i Şahane ismini verdim. Bu mektebi diğer mekteplere tercih ettim ve öncelik verdim. Burada tıp bilimini Fransızca olarak öğreneceksiniz. Burada sizin aklınıza bir soru gelebilir ve bu, "Bizim lisanımızda ve bizim kitaplarımızda tıp bilimi yok mudur ki ecnebi lisan okuyalım?’’ sorusudur. Bunu onaylamakla beraber, bu soruya cevap olarak şimdilik mevcut olan güçlük ve sakınılacak hususları söyleyerek bu halin çok geçmeden ortadan kalkacağını ümit ve temenni ederim.
Sizlere Fransızca okutmaktan benim amacım, Fransızca lisanı tahsil ettirmek değildir. Ancak tıp bilimini gitgide, azar azar kendi lisanımıza almaktır. Ondan sonra Osmanlı İmparatorluğunun her tarafına Türkçe olarak yayımlamaktır. İşte bu adamdan (Dr. Bernard'ı göstererek) ve hocalarınızdan tababet ilmini öğrenmeye çalışın ve yavaş yavaş Türkçe’ye aktarıp kendi lisanımızla elden ele geçmesine gayret edin. Zira tabip sıfatı ile yabancı memleketlerden bir takım durumu meçhul şahısların memleketimize gelmesinden ve şuraya buraya sokulmasından hoşnut ve memnun değilim (...)”
AZİZ BEY KOLLARI SIVADI
Aziz Bey’e göre Türk çocuklarının tıbbiyeye ilgi duymamasının sebebi fakültedeki öğretim dilinin Fransızca olması idi. Bu nedenle okuldaki öğretim dilinin Türkçeleştirilmeliydi ve bunun için büyük çaba sarfetti.
Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane'de kolağası rütbesi ile mezun oldu. Öğrenciliği sırasında okulda Osmanlıca ders vermek üzere öel bir sınıf oluşturulmuştu. 1857’de başlayan ve iki yıl süren uygulama devam ederken bu özel sınıfta yer alan Krımlı Aziz, sınıf dağıtılınca arkadaşları ile “Cemiyet-i Tıbbiye-i Osmani” adlı gizli bir örgüt kurarak bilim dilinin Türkçe olması için mücadele etti; Fransızca Tıp Sözlüğü çevirisi ve Türkçe tıp kitabı yazmak için çalıştı. Aziz Efendi ve arkadaşlarının çabaları sonucu 1867’de ülkenin ilk sivil tıp okulu “Mektebi Tıbbıye-i Mülkiye”’ kuruldu. O sırada binbaşı rütbesinde olan Aziz Efendi, okulun ilk reisi (dekanı) oldu; ilk sene derslerin çoğunu o üstlendi ve derslerini Türkçe verdi. “Kimya-yı Tıbbî” (Tıbbî Kimya) adlı iki ciltlik bir kitap yazdı. Eserin 1868’de yayınlanan birinci cildinde kimyanın temel kavramlarını, deney aletlerini, ametallar kimyasını; 1871'de yayımlanan ikinci cildinde metallar kimyasını işledi. Bu eser, Derviş Paşa'nın 20 yıl önce yayımlanan “Usûl-ı Kimya” (Kimyaya Giriş) adlı kitabından sonra ülkede çıkarılan ilk kimya ders kitabı idi. Kırımlı Aziz Bey, kimya sembollerinin, Latin harfleri yerine Osmanlı harfleriyle gösterilmesini önermiş ve kitabında bütün denklemleri bu harflerle yazmıştır. “Emraz-i Umumiye” (1870) adlı bir de Genel Patoloji kitabı vardır. Kırımlı Aziz Bey, Türk Kızılayı'nın temelini oluşturan “Mecruhin ve Marday-ı Askeriye İmdat ve Muavenet Cemiyeti” (Asker, Hasta ve Yaralılara İmdat ve Yardım Derneği)’nin kuruluşunda da öncü rol oynamıştır. Cemiyetin kurulduğu 11 Haziran 1868 tarihi, Türk Kızılayı’nın kuruluş günü kabul edilir. 1874 yılında faaliyetlerini tatil eden cemiyetin 1876'da yeniden kurulması için yürütülen çalışmalarda da Aziz Bey aktif rol aldı. Uluslararası Kızılhaç Örgütü'ne bağlı derneğin sembol olarak Kızılhaç yerine Kızılay'ı kullanmasını önerdi ve Kızılay amblemini çizdi. Dernek tüzüğünün hükûmet tarafından onaylanıp resmen kurulması haç yerine hilal sembolünün kullanılması ile mümkün oldu. Aziz Bey, 1878 yılında hayatını kaybetti. Kaybolan mezarı yerine 2012'de Eyüp’te Defterdar Camii avlusunda Kızılay tarafından sembolik bir anıt mezar yapılmıştır.
Kaynakça:
Kırımlı Aziz İdris" (PDF).
Türkiye Ekopoatoloji dergisi sayı 11 Jöntürklerden Sontürklere Tıbbiyeli.
Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu.
Otopsi Yayınları, 2002 https://www.dunyabizim.com/portre/tip-dilini-turkcelestiren-kizilayin-kurucu-dehasi-dr-kirimli-aziz-bey-h42186.html
Tıp dilini Türkçeleştiren Kızılay’ın kurucu dehası: Dr. Kırımlı Aziz Bey HİLAL-İ AHMER'İN KURUCULARI - BİR GRUP İDEALİST DOKTOR - KIZILAY TARİH Belge ve Arşiv Yönetimi Müdürlüğü