Tıbbın Köşe Taşları: Hekimlik Homo sapiens ile başladı
Hekimlik ne zaman, nasıl ve nerede başladı? Hekimliğin veterinerlikle iç içe olan ilerleme serüveni nasıl gelişti?
Yaklaşık 300 bin yıl öncesine tarihlenen ve “bilen insan” anlamında “Homo sapiens” olarak adlandırılan ilk insan, şüphesiz içinde yaşadığı vahşi hayatın her bileşenine karşı ilgi duymuş; yaşamını devam ettirmek ve kolaylaştırmak amaçlı onlarla ilişki kurmanın yollarını aramıştır.
Birlikte yaşama eğilimleri hayvanların evcilleşmesi olgusunu başlatmış ve bu süreç tarih merdiveninde önemli bir basamak olarak yerini almıştır. Günümüzden yaklaşık 12 bin yıl öncesine denk gelen zaman diliminde ilk evcilleşen hayvanın köpek olduğu birçok tarihçi tarafından ileri sürülmektedir. Bu evcilleşme olgusundan olumlu faydalanan insan, çevresindeki diğer hayvanları da kendine alıştırmayı denemiş, bir kısmında başarı göstermiş, bir kısım hayvanları ise evcilleştirememiştir. İlk evcilleşen türlerin başında keçi, koyun ve sığır gelmektedir. At daha sonra evcilleşmiştir. Bundan sonra insanın beslenme faaliyetleri çok daha düzenli olmaya başlamış; özellikle bu hayvanların süt, et, deri, yün gibi verimlerinden faydalanılması insan hayatında önemli değişiklikler yapmıştır. Uygarlık tarihinde hayvanların evcilleştirilmesi bariz bir dönüm noktası olarak kabul edilmektedir.
Doğu ve batılı birçok yazara göre sığır, koyun ve at gibi hayvanlar ilk defa MÖ 8000-4000 yılları arasında Orta Asya’da Türkistan’ın İran’a yakın bölgelerinde evcilleştirilmiştir. MÖ 4000 yıllarında diğerlerinden daha sonra evcilleştirildiği kabul edilen atın varlığı şüphe götürmezken, Yakın Doğu ve Hint uygarlıkları belgelerinde atın varlığına çok sonraları rastlanır.
HİTİTLERE DAYANIYOR
Krallığının üstünlüğünü isteyen Hitit Kralı Şuppiluliuma, bunun için atın önemli olduğuna ve çok sayıda at edinilmesi gerektiğine inanarak Mitanni Krallığı’nın at ustası olan Kikkuli’yi davet etmiş ve atların eğitimi ve bakımı için çalışmasını sağlamıştır. Dünyanın en eski at eğitimi el kitabı olarak kabul edilen (MÖ 1345) ve Kikkuli Metni adıyla dört kil tablette korunan eğitim yöntemlerinin çoğunun halen uygulanabilir olduğu kabul edilmektedir. Bu alandaki gelişmeler Hititler’in Mısır'a karşı güçlü bir rakip haline gelmesinde etkili olmuştur.
Kikkuli atlarda "aralıklı" eğitim yöntemini kullanmış ve onları bir binicinin veya sürücünün ağırlık taşıma stresine maruz bırakmadan önce, atların tırıs ve dörtnala yönlendirilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Metin, yedi aylık bir eğitim rejimini detaylandırmaktadır. Kikkuli'nin aralıklı antrenmanı üç aşamadan oluşmaktadır ve ilk ikisi güçlü bacaklar ile güçlü bir kardiyo-kas sistemi geliştirmek için; üçüncüsü de nöromüsküler kondisyonu artırmak için planlanmıştır
İLK DENEK HAYVANLAR
İlkel insanın hastalanan hayvan ile ilgilendiği muhakkaktır. Tarihin ilk yazılı belgelerinde insan hekimliği yanında hayvan hekimliğinin de yer aldığı görülür. Hayvan hastalıklarının önlenmesi, bu hastalıklara tanı konulması ve tedavi edilmesi konusunda bilenen ilk veterinerlik uygulaması MÖ 9000’de Ortadoğu’da ortaya çıkmış ve koyun çobanları hayvanlarını tedavi etmek için ilkel yöntemler kullanmışlardır. Binlerce yıl sonra MÖ 4000-3000 yılları arasında Mısır’da hayvan tedavileri yaygın hale gelmekle birlikte halâ gelişik değildi.
Eski Yunan mitolojisinde iki hekimliğin birlikte temsil edildiğini görürüz. Yunan mitolojisinde sürülerin koruyucusu olarak küçük tanrıların varlığı kabul edilmiştir. Bunlar yarı insan yarı hayvan olarak temsil edilmiş Centaur’lardır. Bunlardan biri de yarı insan yarı at olan Chiron’dur.
Eski çağlarda ilkel insanın veteriner hekimlik anlamında neler bildiği hakkında pek fazla şey bilinmemektedir. Kırık, çıkık ve yaraları iyi tedavi edip, çok defa bitkilerden faydalandıkları bilinmektedir. Prehistorik çağlara ait bazı kafataslarında gözlenen deliklerin insanlar henüz hayatta iken açıldığını gösteren kesin bilgiler mevcuttur. Bugün de bazı vahşi kabilelerde özellikle ruh hastalıklarında hastaya girmiş olan cinleri çıkarmak içi kafatasına delik açıldığı görülmektedir.
Büyücülük tedavi amacı ile insan ve hayvan hastalıklarında aynı şekilde kullanılmıştır. Sihrî ve daha sonra dinî olan hekimlik tıp tarihinde önemli yer tutmaktadır. Yalnız ilk uygarlıklarda değil, Avrupa’da Rönesans’tan sonra bile uygulanmıştır.
İnsanlar bunların yanında hastalıklarda çeşitli maddeleri denemeye devam ettiler ve bu konudaki gelişmeler çok yavaş olsa da bilgiler birikerek yeni nesillere intikal etmeyi sürdürdü.