05 Kasım 2024 Salı
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

TİM Başkanı ihracat pazarlarındaki durgunluğa dikkat çekti: 'Alım gücü korunursa ihracatı olumlu etkiler'

Türkiye'nin ana ihracat pazarı Avrupa ve son 4 yılda ihracatını hızla artırdığı ABD'den durgunluk sinyalleri geliyor. TİM Başkanı Gültepe, parasal sıkılaşmanın neden olacağı alım gücü kaybının önüne geçilmesi durumunda bunun Türkiye'nin ihracatına olumlu etkisi olacağını söyledi

TİM Başkanı ihracat pazarlarındaki durgunluğa dikkat çekti: 'Alım gücü korunursa ihracatı olumlu etkiler'
A+ A-
EKONOMİ SERVİSİ

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, hazirandaki seçimlerinden ardından ilk kez geniş bir basın grubu ile bir araya geldi. Başkan Gültepe ihracat üzerindeki risklerden ihracatçıların finansman taleplerine kadar bir dizi konudaki soruları yanıtladı. Durgunluk beklentisinin küresel ekonomide büyük endişe ortamı ve ciddi bir belirsizliği beraberinde getirdiğine dikkat çeken Mustafa Gültepe, “ABD ve Avrupa’daki resesyona rağmen 250 milyar dolarlık hedefi tutturacağız. Avrupa’da hanehalklarının alım gücündeki düşüş sınırlı kalır ve üretimleri daralmaya devam ederse bu durum ihracatımızı olumlu yönde etkileyebilir.” mesajı verdi.

AVRUPA'DA ÜRETİM DE DÜŞECEK

Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 48.4’ünü, yani neredeyse yarısını AB ülkeleri ve ABD’ye yaptığını hatırlatan Gültepe, şu görüşleri dile getirdi: “Avrupa piyasalarındaki endişelerin ve küresel ekonominin genel gidişatındaki değişmelerin ihracatımıza olası etkilerini önümüzdeki üç ayda çok daha net bir şekilde görebileceğiz. 2023’ün ilk yarısı enerji krizi ile durgunluğun en çok hissedileceği dönem olacak. Neredeyse tüm dünyada merkez bankaları parasal sıkılaşmaya gitti ve buna devam edeceklerinin sinyallerini veriyorlar. Bu durumda en büyük pazarımız olan Avrupa’da talebin baskılanması ihracatımızı olumsuz etkileyebilir. Öte yandan, parasal sıkılaşma Avrupa’daki arzda da azalmaya yol açacak. Nitekim üretimin düşmeye başladığını gösteren işaretler geliyor. Avrupa, başta asgari ücret düzenlemesi olmak üzere, çeşitli politikalarla parasal sıkılaşmanın neden olacağı alım gücü kaybının önüne geçmeye çalışıyor.”

FİNANSMANDA ZORLUK YAŞANIYOR

Türkiye’nin ihracatını en kısa sürede 300 milyar doların üzerine çıkarmayı hedeflediklerini belirten Başkan Gültepe, bu hedefe ulaşabilmenin yolunun kapasite artırıcı yatırımdan geçtiğini kaydetti. Yatırım için ihracatçının finansmana ihtiyacının daha da artacağını vurgulayan Gültepe, şunları anlattı: “Kullanılan kredilerin dövize gitmesi endişesiyle birtakım düzenlemeler yapılıyor. Son düzenlemelerin ardından ticari kredi faizlerinde 10 puana yakın bir gerileme oldu. Ancak bankalar zorunlu karşılık kararı nedeniyle kredi kullandırma konusunda isteksiz görünüyorlar. Reeskont kredilerinin kullanımında, ihracat gelirlerinin yüzde 70’ini TL’ye çevirme koşulu nedeniyle firmalarımız bu kredileri kullanmaktan kaçınıyorlar. Dış ticaret yapan firmalar için bunlar yönetilmesi zor süreçler, çünkü ihracatçı firmalarımız aynı zamanda ithalat da yapıyorlar. Eximbank kredilerinin sınırlı olması, Merkez Bankası’nın kısıtlı miktarda reeskont kredisi kullandırması, TL kredilerde firmaların döviz varlığıyla ilgili kısıtlamalar, finansmana erişim konusunda zorlukları oluşturuyor. Farklı endişelerle kredi kaynaklarını dövize dönüştürenler olabilir. Ancak endişeli azınlığın yaptığı yanlışların cezasını tüm ihracatçılarımızın ödemesi ülkemiz için doğru değil. Karar alıcıların zorlu bir süreç yönettiğinin bizzat tanığıyım. Ancak bu zorlu süreçten ülkemizi selamete çıkarabilmemiz için yatırım, üretim ve ihracattan başka seçenek görünmüyor. Finansmana erişim kolaylığı bu süreçte kilit rol oynuyor.”

HEDEF İLK ON ÜLKE İÇİNDE YER ALMAK

TİM Başkanı Mustafa Gültepe, göreve başladıktan sonra TİM’in vizyonunu ve misyonunu yeniden gözden geçirdiklerini bildirdi. Türkiye’yi en çok ihracat yapan 10 ülke arasına sokma vizyonu ile çalışacaklarını anlatan Gültepe, “Bu vizyon doğrultusunda, kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerimizi belirledik. Hedeflerimizi gerçekleştirmek için birliklerimizin küresel ticaret eğilimlerini sürekli analiz ederek fırsatları ihracatçılarımızın gündemine sunmalarını sağlayacağız. Türkiye’nin ihracat potansiyelinin küresel pazarlarda bilinirliliğini artırıcı faaliyetleri destekleyeceğiz. Birliklerimizden gelen taleplerin karşılanması ve sorunların çözümü için ilgili paydaşlarla koordinasyonu sağlayacağız.” diye konuştu.

ihracat TİM alım gücü