Tire Süt Kooperatifi Başkanı: Üretici eylem yapmak istiyor
‘Türk çiftçisi 40 yıldan bu yana ilk defa bu denli bir kriz yaşıyor. Sadece çiftçimizin sorunu değil, 84 milyonun sorunu. Üreticiyi kurtaramazsak, tüketiciyi de kurtaramayız. Eğer kooperatifleşme yolu ile bu yaramızı iyileştirmek için mücadele edemezsek, çok uluslu şirketlerin yolunu açmış oluruz.’
Kooperatifleşmede önemli bir başarıya imza atan Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük’le Türkiye tarımını, sorunlarını ve çözümleri konuştuk. Üreticilerin zor günler geçirdiğini ve milli mücadele verdiğini belirten Eskiyörük, çiftçilerin desteklerden çok para kazanmaya ihtiyacı olduğunu söyledi. Eskiyörük, kooperatifleşme ile sorunların çözülebileceğini ifade etti.
- Süt sektörü ve üreticisi ne durumda?
Üretimin sürdürülebilmesi için üretici, 1 litre süt ile en az 1.3 kilogram yem alabilmesi gerekirken şu anda 1 kilogram bile yem alamıyor, çaresizlikten ineklerini kesime gönderiyor. Yıllarca büyük emeklerle bakılan anneler, en verimli çağında kesime gidiyor, üretim düşüyor sonra yetmezlik oluşuyor ve bu açık, ithalat ile kapatılmaya çalışılıyor. Bunun sonucunda başta üretici olmak üzere tüketici ve milli ekonomi zarar görüyor. İthalat şirketleri ve yabancılar para kazanıyor. Tüketici ise raftaki fiyatlarla evine yeterince süt ve süt ürünleri alamıyor.
2021 yılı maliyetlerdeki aşırı artış nedeniyle zaten çok zor geçmişti ancak Aralık ayı sürekli iniş ve çıkışlar nedeniyle üreticiyi ağır yaralar açtı. Ardından yem fiyatlarına indirim yapılarak parite 1.1’e getirildi ve üretici şuanda bir nebze olsun rahatladı.
ANADOLU 84 MİLYONU DOYURUR
- Tarım ve hayvancılığı geliştirmek için neler yapılmalı?
Tarım, bizim geleceğimiz ve Türkiye'nin en büyük kalkınma şansı. Dünyada önemi her geçen gün artıyor ve bu Türkiye için aslında bir fırsat. İklim koşullarıyla müthiş bir potansiyele sahibiz. 84 milyon insanın fazlasını doyuracak bir Anadolu var elimizde. Ancak Türkiye, insanların da ineklerin de karnını ithalat yaparak doyurmaya başladı. Türkiye, tarımda bir politika oluşturamadı, yolunu belirleyemedi. Ben 33 yıldır bir kavga veriyorum. Kooperatifçiliğin Türkiye'nin bünyesine uygun olduğunu, konuya sadece ekonomik değil sosyo-ekonomik bakılması gerektiğini söylüyorum.
ŞİRKET TARIMI KÖYLÜYÜ TASFİYE EDER
- 'Tarımı şirketler yapsın' diyenler var.
Bu modelin Türkiye için tehlikeli olduğunu söylüyorum. Tabii ki ölçek büyük olmalı ama küçükleri yok ederek değil de kooperatifçilik çatısı altında birleştirerek, büyük ölçek haline getirip sürdürülebilirliğini sağlamamız gerek. Şirket tarımcılığı, tarımsal büyümeyi tehlikeli yollara götürür. Köylüyü yavaş yavaş tasfiye etmeye başlar.
- Köyleri gezip üreticinin sorunlarını dinliyorsunuz, üretici de diyor?
Her akşam köylülerle sohbet ediyorum, inanın şu an bir facia yaşanıyor. Türk çiftçisi 40 yıldan bu yana ilk defa bu denli bir kriz yaşıyor. Bu sadece çiftçimizin sorunu değil, 84 milyonun sorunu. Çünkü biz üreticiyi kurtaramazsak, tüketiciyi de kurtaramayız. Kendi üreticimiz üretemez hale gelirse, kendi değerlerimize sahip çıkamazsak, o zaman bunu ithalatla kapatmak zorunda kalırsak yabancı çiftçileri sevindiririz.
MECLİS’TE ÇİFTÇİ YOK
Çiftçi eylem yapmak istiyor. 2008'de bir eylem yapmıştık. Tire'de 15 bin kişiyi topladım. Bu kez yaparsak 150 bin üretici gelir. Şu anda Türkiye'de çiftçiyi ağzına alan bir siyasetçi yok, Meclis’te çiftçi yok. Çiftçinin halinden anlayan yok. Ben eylemin yapılmasından yana değilim. Ama mecbur kalınırsa, eğer biz kendimizi anlatamazsak yapılacak. Bu eylem bir siyasi eylem değil aslında bir hak arayışıdır.
TİRE’DE GÖÇÜ ENGLLEDİK
- Kooperatifçilik deneyiminizi de anlatabilir misiniz?
Tire’de Türkiye’nin en kaliteli sütünü üretiyoruz. Aile işletmelerimizin kazancı arttı. Ailenin kazancı artınca çocuklarımız da aynı işi sürdürmeye başlayarak üretimdeki devamlılığa imza attık. Projelerimizle birlikte yeni istihdam oluşturduk. Gençlerimizin büyük ölçüde göçünü engelledik. Bizim dünyaya örnek olmuş kooperatif deneyimimizi ve projelerimizi tüm Türkiye’de uygulayın. Avrupa’da kooperatifleşme oranı yüzde 85. Tire Süt Kooperatifi modeli ile ülkemiz bu orana sadece bir yıl içinde ulaşır. Eğer kooperatifleşme yolu ile bu yaramızı iyileştirmek için mücadele edemezsek, çok uluslu şirketlerin yolunu açmış oluruz. Çiftçimiz, üreticimiz milli mücadele içinde.
ÇİFTÇİLİK, ANADOLU GELENEĞİ
Türkiye ancak tarımsal üretimle Dünya’da marka olur. Çiftçilik yüzyıllardan bugüne süren bir Anadolu geleneğidir. Tarım sektörünü mutlaka kalkındırmalıyız. Çiftçi elinde olmayan nedenlerle üretim yapamıyor. Bu eksik üretim, ithalat ile kapatılmaya çalışılıyor ise sonuç Türk tarımının zarar görmesi demektir. Çiftçimizin desteklerden çok para kazanmaya ihtiyacı var.
- Tarım ve hayvancılık sektörüne önerileriniz nelerdir?
Öncelikle okullarda kooperatifçilik eğitimi verilerek kooperatifleşme ruhu benimsetilmeli. Tarım ve hayvancılıkla ilgili tüm örgütlerin görev tanımları yapılarak, tek bir genel başkanlık çatısı altında toplanıp, karmaşa giderilmelidir. Yatırım desteği için başvuru yapan kooperatiflere, ilçe merkezli olma şartı konulmalıdır. Böylelikle; köy kooperatifleri birleştirilerek daha işlevsel hale getirilecektir. Örneğin 62 köyün bağlı olduğu İlçe Merkezli Tire Süt Kooperatifi.
İTHALATA İZİN VERİLMEMELİ
Türkiye’de üretilebilen hiçbir ürünün ithalatına izin verilmemelidir. İthalat etmek zorunda kaldığımız ürünlere yönelik primleri arttırarak 1 yıl içerisinde kendi kendine yetecek duruma gelinecektir. Ürünü kontrol ederek toplayan, laboratuvarı bulunan, kalite değerlerine göre fiyatlandırma yapan ve bünyesinde teknik personel çalıştıran örgütlere, bu maliyetlerini karşılayacak miktarda Teknik Destek Primi verilmelidir. Üreticilerin; örgütü tarafından, örgütlerin de Bakanlık tarafından desteklenip ve denetlendiği sistem oluşturulmalıdır. Kısacası kooperatifleşme öncelikli devlet politikası haline getirilmelidir.
İLKEMİZ ÜRETİCİYLE TÜKETİCİYİ BULUŞTURMAK
“Kooperatifimizin temel ilkelerinden birisi üretici ve tüketiciyi buluşturmaktır. Tüketiciler, kooperatiflerden alışveriş yaparak hem sağlıklı beslenmiş olur hem de büyük çaba sarf eden üreticiye katkı sağlamış olur. İzmirliler bu konuda diğer illere göre çok şanslı çünkü gıda güvenliğine önem veren kooperatifler var. Tire Süt Kooperatifi olarak raflarımızda Türkiye’de üretim yapan tüm kooperatiflerin ürünlerine yer veriyoruz.”
ÜRETİCİDE TÜKETİCİDE KORUNUR
“Kooperatifleşme ile kayıt dışılık ortadan kalkar ve haksız rekabet önlenir, üretimde planlama yapılarak fiyat istikrarı sağlanır, üretim maliyetleri düşer, üreticinin kazancı artar, üretim denetlenerek, gıda güvenliği sağlanır, üreticinin pazarlama, sanayicinin tedarik güvencesi sağlanır, üretici ve tüketici korunur, çiftçilik güvenceli bir meslek olup, köyden kente göç önlenir.”