Tiyatroda özgünlüğün şartı amatör topluluklara destek
‘Kendi senaryolarını üreten amatör gruplara sahne verilmeli ki özellikle bu topraklara ait ürünler ortaya çıksın. Aksi halde sadece ithal eserleri sahnelerimizde görürüz. Onlar da bizim hikâyemiz olmaz’
Folklor Kurumu Derneği Halk Tiyatrosu Grubu, 25 Haziran gecesi Bakırköy Cem Karaca Kültür merkezinde Ray Cooney’in “Karmakarışık” isimli oyununu tiyatro severlerle buluşturdu. Topluluk, 2 perde 90 dakikalık komedi oyununu, 2021 yılında kaybettikleri hocaları tiyatro sanatçısı Osman Uzun anısına sahneledi. Ulvi Karakurt yönetiminde karakterlere hayat veren oyuncular, gösterdikleri temsil ile salonu dolduran seyirciden büyük alkış aldı. Oyun sonrasında Aydınlık’ın sorularını yanıtlayan Yönetmen Karakurt, bu toprakların hikâyelerinin ortaya çıkabilmesi için amatör tiyatroların desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
“Karmakarışık” oyununda; İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher döneminde evli bir bakan olan Richard, muhalefet partisinin evli sekreteri Jane ile kaçamak yapmak üzere hotel odası tutar. Ancak işler istediği gibi yolunda gitmez. Bakan, odanın camında asılı duran bir cesetle karşılaşır. Richard, durumu düzeltmek için yalan söyler ve karışıklığın dozajını iyice arttırır. Özel kalemi George da olaya dâhil olunca işler hem komik hem de içinden çıkılmaz bir hal alır. Temposu hiç düşmeyen oyunun ardından sanatçılarla tiyatro üzerine konuştuk.
- Bu akşam sergilediğiniz oyun hakkındaki duygularınızı alabilir miyiz?
Yönetmen Ulvi Karakurt: Özellikle salgın sürecinde her şeyden uzak kaldık. Yakınlarımızdan, sosyal hayattan, tiyatrodan. Özellikle salgın sonrasında tiyatroya bu kadar çabuk dönebilmek bizi motive eden ve güç veren bir şey oldu ve moral bulduk. En önemlisi seyircimiz de geldi. Bu oyunun özellikle bu tarafı ile ilgili söyleyebileceğim en önemli şey bu. Arkadaşlarım salgın sonrasında özveriyle çalıştılar. Bu uğraşların yanı sıra kendimize zaman ayırıp sosyal ve iş hayatımızdan feragat edip bu oyunu sahneye koyduk. Bu sebeple sahnelediğimiz oyunumuzun çok değerli olduğunu düşünüyorum.
‘TİYATROYU ONDAN ÖĞRENDİK’
- Yakın zamanda kaybettiğimiz Osman Uzun hakkında neler söylemek istesiniz?
Tiyatroyu ondan öğrendik. Ondan önce biz amatördük. Ben başka bir gurup ile sahne alıyordum ve daha sonra Folklor Kurumu ile yollarımız birleşti. Osman Uzun hocamızdan da aldığımız tiyatro eğitimi, kültürü ve hiyerarşisi ile bunu devam ettirebiliyoruz. Osman Uzun olmadan bu ikinci oynadığımız oyunumuz.
- Oyunla ilgili turne programınız var mı?
Daha önce ilk temsilimizi yaptık ve biz 4’ncüdefa aynı oyunu sahneliyoruz. Biz bu seneyi daha çok hazırlık olarak düşündük. Aslında oyunumuzu belediyelerde, sezon başında sergilemeyi düşünüyoruz. Daha önce benim yazıp yönettiğim “ hırsızı” oynadık. Dahası “Kaç Baba Kaç”, “Ramazan Beyin nafile dünyası”,”Öç”, “Ayı Masalı” gibi oyunları oynadık.
ÜRETEN AMATÖR GRUPLARA SAHNE VERİLMELİ
- Yerli tiyatro senaryolarında durum nedir?
Eski yapımcı anlayışıyla senaristler arasında uyuşmazlık vardı ve şimdi bu kırılmaya başlandı. Çünkü gerçekten çok yaratıcı fikirler var ve sadece yer bulamıyorlar. Bizim “Hırsız” isimli oyunumuzda yaşadığımız gibi. Kendi senaryolarını üreten amatör guruplara sahne verilmeli ki özellikle bu topraklara ait ürünler ortaya çıksın. Aksi halde sadece ithal eserleri sahnelerimizde görürüz. Zaten bu eserler de bizim hikâyemiz olmaz.
- Tiyatroyu merak edenlere neler söylemek istersiniz?
Tiyatro bir ülkenin hikâye ve fikir oluşturmasında, toplumu ileriye taşımasında çok önemli bir faktör. Tiyatro insanoğlunun ilkokulu diyebiliriz. Tiyatroyu dolduranlar var ve daha çok önem versinler. Hikâye oluşturmak gerçekten çok önemli. Sadece televizyonda gördükleri yüzleri görmek için değil, hikâye izlemek için gitsinler.
İNSANA İNSANI ANLATMANIN EN GÜZEL YOLU
- Oyunla ilgili duygularınız neler?
Tiyatro Grubu Başkanı Fatma Bozkurt: Tiyatro sevdalısı Osman Uzun’un 25-30 yıldır hiçbir kazanç elde etmeden çalıştırdığı bir ekibin parçasıyız. Biz de tiyatroyu çok seviyoruz. Aslında hepimizin tiyatro dışında para kazandığı bir işi var. Ama sonuçta yıllardır aynı ekip aynı amatör ruhla profesyonel olarak oyun oynamaya çalışıyoruz. Bence tiyatro; insana, insanoğlunu anlatmanın en güzel yolu.
- Kültür bakanlığından veya benzer kuruluşlardan aldığınız destek var mı?
Şu ana kadar hiç olmadı. Folklor Kurumu Derneği ile biz güçlü ve iyi bir ekibiz. Eğer desteklenirsek çok daha güzel şeyler çıkartabiliriz.
- Aydınlık okuruna ne söylemek istersiniz?
Öncelikle amatör grupların çalışmalarını, sesini duyurmaya çalıştığınız için Aydınlık’a çok teşekkür ederiz. Belki sizin sayenizde bizim sesimizi de duyulabilirler diyoruz. Bundan sonra gerçekten Aydınlık’ı takip edeceğim.
‘ŞÖHRET VAR MI ONA BAKIYORLAR’
- Amatör tiyatrolardaki durum nedir?
Ömer Faruk Sağlam: Öncelikle tiyatro emek ister. Ne kadar emek harcarsak harcayalım bize destek olunmuyor. Tanıtılması amacı ile biz bu oyunu bir ajansa versek hemen bize şu soruyu soruyorlar, “tanınmış yüz var mı?” veya “grubunuzda yüz arıyoruz”. Hemen şöhret var mı ona bakıyorlar. Oyunlarımıza şöhretli isimleri de dâhil ettik ve sapır sapır sahnede döküldüler. Ayrıca dekorun maliyetini dahi cebimizden karşılıyoruz. Siz kültür bakanlığının desteği var mı diye sordunuz. Yani belediyeler bile bize salonlarını açmıyorlar. Bizi çağırsalar seve seve gider oynarız. Açıkçası çok sıkıntılıyız prova yapmak istiyoruz ama onu dahi yapacak yer bulamıyoruz. Arkadaşımızın iş yerinin toplantı salonunda oyunumuzun provasını yapıyoruz. Belediyelerin amatör gruplara destek vermesini istiyoruz. Açıkçası emeğimizin karşılığını tam olarak alamıyoruz. Bizim genel olarak masrafımız çıksın inanın biz her yerde oynarız. Biz bu işi kalben, gönülden yapıyoruz. Açıkçası maddi destekçi bulup oynadığımız salonlar oldu ama seyirci olmayınca olmuyor bu işler.