21 Kasım 2024 Perşembe
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

TMMOB’da kadın mücadelesi mi, LGBT propagandası mı?

Gene mi LGBT dediğinizi duyar gibiyiz. Kadınlar olarak bu konunun üstümüze yapışmasından biz de rahatsızız. Bu işin neden kadın mücadelesiyle birlikte ele alındığını çok anlıyor değiliz. Muhatap olduğumuz şey bütün toplumu ilgilendiren basbayağı sosyal hatta siyasal bir sorun artık çünkü.

TMMOB’da kadın mücadelesi mi, LGBT propagandası mı?
A+ A-
SELENGA ARTAR YAĞCI

Gökkuşağı renkli, bazen bir maske, bazen bayrak, bazen reklam görseli, türlü çeşitli imgeleriyle LGBT propagandasının karşımıza sürekli çıkıp durmasından, adeta dayatılmasından bahsediyoruz. Propagandanın bu sefer 26-29 Mayıs’taki Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) 47. Olağan Genel Kurulu’nda yapıldığına şahit olduk. Mühendislik ve mimarlıkla, daha doğrusu bu mesleklerin konuları, sorunları arasında LGBT’nin ne işi var sorusunun cevabını, Elektrik Mühendisleri Odası’ndan Feride Sakarya ile konuşarak arıyoruz.

TMMOB’da kadın mücadelesi mi, LGBT propagandası mı? - Resim : 1

  • Mühendislik ve mimarlık erkek egemen meslekler midir? TMMOB’da kadınların durumu ve ağırlığı nedir?

TMMOB’a bağlı 24 oda bulunuyor. Bunların 20’si mühendislik alanında 4’ü mimarlık alanında faaliyet yürütüyor. Toplamda 620 bin üyenin 150 bin kadarı kadın, oran yüzde 24… Mimarlar ve gıda mühendisleri hariç odaların tamamında kadın üyeler daha az sayıda. İnşaat, makina, elektrik mühendisleri gibi büyük odalarda kadın ağırlığı yüzde 10-15 aralığında. Mühendis odaları için erkek egemen değil ama erkek ağırlıklı meslek örgütleri demek yanlış olmaz. Ancak son yıllarda kadın üyelerin sayısında ciddi artış var.

NEOLİBERAL ETKİ

  • TMMOB’da kadın sorunlarına yönelik ilgi kadın üye sayısı arttığı için mi yükseliyor?

Tek sebep bu değil. TMMOB’a bağlı odaların üyeleriyle yönetimleri, 1970’lerden beri daha çok sol, sosyal demokrat eğilimli oldu. 12 Eylül’ün Türkiye’ye ve Türkiye soluna indirdiği darbeden TMMOB’un nasibine, içine düştüğü boşlukta neyi, nasıl savunacağını belirleyememe problemleri düşmüştür. Denize düşenin yılana sarılması gibi, 1980 ve 90’larda yükselen neoliberal ideoloji ve güdümündeki “feminizm”, “çevrecilik” gibi akımlar tüm solla birlikte TMMOB’u da etkisi altına aldı. 1980’lerden beri Türkiye’de, Cumhuriyet Devrimimizin temel ilkeleriyle gereksiz inatlaşan sağ iktidarların kadına yönelik yanlış ve tutarsız tutumları kadınlarımızı daha duyarlı hale getirdi.

TMMOB’da kadın mücadelesi mi, LGBT propagandası mı? - Resim : 2
Genel kurulda kürsüye çıkan Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi eski başkanı Selin Top ağzındaki gökkuşağı renkli maskeyle dikkat çekti. Selin Top, LGBT göndermesinden başka “eş başkanlık” propagandası ve “erkek düşmanlığı” vurgusunu Twitter’da da paylaştı.

TMMOB’DA EŞ BAŞKANLIK ÖNERGESİ

  • LGBT maskeli hatip, kadına şiddeti “erkek devlet” şiddetiymiş gibi göstermeler, emperyalizmin İstanbul Sözleşmesi’ne güzellemeler… Neoliberal ideolojinin enstrümanları olarak mı TMMOB’da yer bulmaktadır?

Bunu duymak ve söylemek çok acayip geliyor ama maalesef öyle. Mevcut TMMOB yönetimindeki delege dengelerine baktığımızda HDP ve etki alanındaki “sol” hareketlerin ağırlıkta olduğunu görürüz. TMMOB’a delege gönderdiğimiz arkadaşlarımızdan öğrendiğimiz kadarıyla son genel kurulda 130 kadar delegenin imzasıyla ilginç bir önerge ortaya konmuş. Bütün yönetim kademelerinde, başkanlık, başkan yardımcılığı, genel sekreterlik, yazmanlık, yönetim, onur, denetleme kurulu üyelikleri dâhil bütün mevkilerde “eş başkanlık”, “eş kurul üyeliği”, “eş sekreterlik” sistemi getirilmek istenmiş. Yani TMMOB ve bağlı odalarda her organ biri kadın diğeri erkek iki kişiyle temsil edilecek, buna da “eşit temsiliyet” denilerek kadınların hakkı savunulmuş olacak!.. Salt cinsiyete dayalı sayısal “eşitlik” neyi çözer ki? İhtiyacımız olan, sorun çözecek insanlar, sorumluluk sahibi yöneticiler; kaçı kadın kaçı erkek ne fark eder. Mücadeleyi zaten birlikte yürütüyoruz, kadın erkek el ele, omuz omuzayız.

  • Önerge kabul edilmiş mi?

Tartışılmış ve kadınlı erkekli delegelerin oy çokluğuyla reddedilmiş. 150 kabule 250 ret gibi bir şey çıkmış. İşin iç yüzü anlaşılınca bazı imzacılar imzalarını geri çekmişler. Kadın erkek eşitliği falan denince okumadan imzalayanlar olmuş.

  • Kabulle ret arasındaki fark çok değil, biraz daha uğraşılsa başka bir sefere kabul edilir belki?

Sanmıyorum. Şöyle ki, TMMOB Genel Kurulu’na kayıtlı delege sayısı 2075… Konuştuğumuz genel kurula yoklama listeleri ve seçimde kullanılan oylardan bakarak 900’a yakın delegenin katıldığını görüyoruz. Önergeyi kabul edenlerin sayısı 150 ve bence artması kolay değil. Bununla birlikte 150 kişilik bu süper neoliberal grubun özelliği örgütlü, disiplinli adeta asker gibi olması. Karşılarındaki büyük ve sessiz çoğunluğu bu sayede yönlendirebiliyorlar. Yoksa makul olan, mantıklı olan belli. Bir kazaya uğrama, işin saçma yerlere gitmesi ihtimali yok mu, olabilir tabii. İnsan altına imza attığı şeyi okumazsa neler olur. Ne olup bittiğinin farkında olmayan, olsa bile önemsemeyen, gelir geçer zanneden, ideolojik donanımı yetersiz, iş işten geçtikten sonra ah vah etmeyi marifet sayanlarımız az değil maalesef.

  • Ne yapılmalı peki? Daha Türkiye’den yana, daha meslekle ilgili, gerçek sorunlarla uğraşan bir örgüt haline mühendis ve mimar odaları nasıl getirilebilir?

TMMOB yasasında köklü değişiklikler yapılmalı. Kamuda çalışan mühendisler 1983’ten beri isteğe bağlı olarak odalara üye olabiliyorlar. İstemezlerse üye olmuyorlar. Katılımı artıracak, hatta zorunlu kılacak, meslektaşların meslek örgütüne aidiyetlerini kuvvetlendirecek tedbirler yasal olarak alınmalı. TMMOB’un üye sayısının ikiye katlanabileceği potansiyel Türkiye’de var. Odaların yetki ve sorumlulukları gözden geçirilmeli. Türkiye’nin çok ciddi mühendislik, mimarlık, plancılık işlerine ihtiyacı var. Mühendis, mimar ve plancıların da çok ciddi meslek sorunları var. İşlerin planlanıp yürütülmesinde, sorunların çözülmesinde TMMOB daha etkin hale getirilmeli. Kadın mücadelesi önemli, önemli olduğu kadar da istismara açık bir alan, buralarda yanlışa sapılmamalı. Meslektaşlarımız önce mesleğine, sonra meslek örgütüne ve elbette ülkesine sahip çıkmalı.

TMMOB LGBT Elektrik Mühendisleri Odası Neoliberalizm