TOKİ mağdurları her gün eylemde: Aylardır derdimizi anlatamıyoruz

Köprübaşı semtinden Ulus Anıtı önünde kadar sloganlar atarak yürüyen TOKİ’de hak sahibi olan bin kişiye yakın Eskişehirli, basın açıklaması yaptı. Mağdurlar adına açıklamayı Neslihan Aras okudu.

‘BİZİ YOK SAYDILAR’

Aras, Eskişehir’de her kapıyı çaldıklarını ama elleri boş döndüğünü söyleyerek şöyle konuştu:

“Biz isimlerimizin ardına eklenen TOKİ mağdurları sıfatı ile aylardır derdimizi anlatmaya, haklarımızı savunmaya çalıştık. Gayet insani bir hak olan barınma hakkımızı kaybetmemek için çözümler aradık. Çünkü biliyoruz ki şartlar değişmediği sürece, elimizden alınan haklar bize geri verilmediği sürece yüzlerce hak sahibi bu evleri alamayacak ve 5 yıldır hayalini kurduğu evlerinden vazgeçmek zorunda kalacak. Tam da bu sebepten Eskişehir'de elimizden geldiğince her kapıyı çaldık, herkesten çözüm için adımlar bekledik. Ama gördük ki ne bu şehrin mevcut yöneticileri ne de yönetimine aday olan bazı isimler bizi yok saydı. Araf suresinde dediği gibi gözleri var ama görmediler, kulakları var ama duymadılar.”

‘ÇÖZÜM YOKSA OY YOK’

Mağduriyetlerinin giderilmesi için Ankara’da mücadeleye devam edeceklerini kaydeden Aras, şunları söyledi:

“Biz en başından beri sadece bize verilen sözlerin tutulmasını istiyoruz, hibe istemiyoruz diye anlattıkça beni seçin işinizi çözeyim sözlerine maruz kaldık, hakkımız olanı almak için oy vermek zorundaymışız gibi. Sesinizi çıkarmayın elinizdekileri de kaybedersiniz tehditlerine maruz kaldık, sanki suç işliyor ya da hakkımız olmayan bir şeyi istiyormuşuz gibi. Almazsanız almayın evleri sırada alacak binlerce bekleyen var diye azarlandık, sanki ceplerinden bize ev hibe ediyorlarmış gibi. Dolayısıyla bizim artık burada söyleyecek sözlerimiz tükendi. Bu saatten sonra tüm iller ve mağdurlarla birlikte çözümü Ankara'da aramaya, bu işin asıl muhatapları ile çözüm aramaya karar verdik. Bundan sonra sesimizi tüm mağdurlar olarak tek bir yerden daha güçlü olarak duyuracağız. Çözüm yoksa oy yok dedik, gördük ki ne çözmeye ne gönlümüzü almaya ne de oyumuzu almaya niyetiniz yok.”