05 Kasım 2024 Salı
İstanbul 11°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Toksik yayılımı konusunda halka bilgi verilsin

Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER), İliç’teki maden kazasının ardından bölgeye yayılan siyanür ve diğer toksik maddelerin yarattığı kirlenmenin boyutunun saptanması, halka bilgi verilmesi ve yayılımın önlenmesi çağrısında bulundu.

Toksik yayılımı konusunda halka bilgi verilsin
A+ A-
TOPLUM SERVİSİ

Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER), meydana gelen felaketin, ülkemizdeki tüm altın madenciliği faaliyetlerine dair acil ve önemli kararlar alınması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdiğine dikkat çekti. Açıklamada, şu satırlara yer verildi:

“Ortama yayılan siyanür ve diğer toksik kimyasallar havayı, suyu, toprağı kirletecek, besin zincirine dahil olacaktır. Bu durum halk sağlığı açısından önemli riskler barındırmaktadır. Halk sağlığı açısından oluşabilecek daha büyük tehlike ise bu toksik kimyasalların Fırat Nehrine ulaşması ve taşınmasıyla etkinin daha da yaygınlaşmasıdır.” Altın madenlerinde depolanan toksik atıkların, insan sağlığı ve doğadaki diğer canlıların açısından çok tehlikeli olduğunun vurgulandığı HASUDER açıklamasında şu öneriler dile getirildi:

GERÇEK BOYUTU SAPTANSIN

  • Yetkililer tarafından olayın gerçek boyutu saptanmalı ve bir an önce toplumla paylaşılmalıdır.

  • Sızıntı durumunun doğru şekilde tespiti için ilgili uzmanlardan destek alınarak çevredeki toprak, su ve bitkilerden örnek alınmalı, siyanür ve diğer toksik ağır metallerle kirlenme durumu tespit edilmelidir.

  • Çevrede yaşayanlar siyanür zehirlenmesi bulguları açısından uyarılmalı ve belirtileri olanların hızla hastaneye başvurması sağlanmalıdır.

  • Sağlık kurumları olası zehirlenme vakalarına yönelik hazır hale getirilmelidir.

  • Bölgedeki sağlık kurumlarına yapılan başvurular bu açıdan izlenmelidir.

Maden Siyanür HASUDER