Toprak mücadelesinin şehidi
Bütün köyün gözünün önünde işlenen cinayetin üzerinden tam 42 yıl geçti. Kendini bildi bileli toprak ağalarına karşı mücadele etti. 1974 yılında devrimci düşünceleri benimsedi.
1947’de İslahiye’de doğdu, 25 Mayıs 1978’de jandarma kurşunuyla şehit düştü. İlkokulu bitirdi. Pazarcık’ın Demirciler köyünde sakalık yapıyordu. Evli ve yedi çocuk babasıydı.
Kendini bildi bileli toprak ağalarına karşı mücadele etti. 1974 yılında devrimci düşünceleri benimsedi. “Bağımsızlık ve Toprak” yürüyüşüne, “İskenderun-İncirlik” yürüyüşüne ve “Ödemiş-İzmir Akdeniz Akdenizlilerindir” yürüyüşüne katıldı.
Pazarcık ovasında verilen toprak mücadelesi içinde yiğit bir köylü olarak ortaya çıktı. Emiroğlu ve Selmanıpak köylerindeki toprak işgalleri sırasında, toprak ağalarına karşı mücadelelerinde köylülere önderlik etti. Pazarcık ovasında köylü dayanışmasını örgütledi. Köyleri tek tek dolaşarak köylülerin mücadele birliğini sağladı. 25 Mayıs 1978’de Demirciler köyüne gelen jandarma, toprak ağalarının boy hedefi haline gelen Mehmet Çetin’i başına üç kurşun sıkarak şehit etti.
TİKP, 1 Şubat 1978’de kuruldu, Tüzük ve Programı’nın yanında bir Toprak Devrimi Programı ilan etti. Kurucularından Mehmet Çetin 25 Mayıs 1978 günü kasten ve tasarlanarak vuruldu. Mehmet Çetin, TİKP kurucusu olmadan önce de örgütlü, ağalığa karşı mücadele eden bir köylü önderiydi. Aydınlık Hareketi, 1968 yılından itibaren köylü mücadelesine önderlik eden ve mücadele içinde örgütlenen bir mücadele birliği idi.
Aydınlık Hareketi önderleri TİİKP (Türkiye İhtilalci İşçi Köylü Partisi) davasında yargılanırken, TCK 141. ve 142. maddelerinin kaldırılması gündeme geldi. Barış gazetesinin Özgürlük Anketi’ne yurdun dört bir yanından binlerce mektup geldi ve bu mektuplar Barış gazetesinde yayınlandı. Bu mektuplar arasında özellikle Elazığ, Malatya, Maraş köylerinden toprak ağalığına karşı mücadele eden köylülerin mektupları dikkati çekiyordu. Bir örnek: “Elazığ’ın Karabörk köyünden topraksız köylü Düzgün Kömürcü: Bu maddeler, zalim toprak ağalarının bize zulmetmesine yarıyor. Kalkmalıdır. (Barış 7 Haziran 1974)” (TİİKP Davası Savunma sayfa:509)
Mehmet Çetin hakkında bulabildiğim tek yazılı metin, 27 Mayıs 2013 günü Aydınlık’ta yayınlanan anma yazısıdır. Bu yazıda Mehmet Çetin’in hayatı ve mücadelesi anlatılıyor.
AYDINLIK 27 MAYIS 2013
Tarih: 25 Mayıs 1978.
Yer: Kahramanmaraş/Pazarcık, Demirciler köyü.
Jandarma, kaçak arama bahanesiyle köye baskın düzenledi. Aradıkları kaçağı bulup köyün ortasına getirdiler. Herkesin gözü önünde işkence ettikten sonra, ellerine kelepçe vurdular. Mehmet Çetin, işte o sırada geldi olay yerine. Çetin’i gören jandarma, kaçağın elindeki kelepçenin çözülmesini emretti. Kilit açıldı, köylü kaçmaya başladı. Tam toplanan kalabalığın arasına karışmıştı ki, ikinci bir emir: Ateeeş!
Halkın üzerine mermi yağıyordu. Herkes yere yattı. Mehmet Çetin de... Asıl hedef oydu, kaçak bahane. Başçavuş Hüseyin Tosun bir an tereddüt etmedi. Yerde yüzükoyun yatan Çetin’in başucuna geldi. Otomatik piyade tüfeğini Çetin’in kulağının arkasına dayadı ve üç el ateş etti. Hemen araçlarına binen jandarmalar köyden kaçarcasına uzaklaştı.
Mehmet Çetin köylülerin yardımıyla Kahramanmaraş Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Başında üç kurşun vardı ve orada çıkarılması mümkün değildi. “Adana’ya gidin” dediler. Ambulans vermediler. Mehmet Çetin, yaralandıktan tam 5 saat sonra, özel bir araçla götürüldüğü Adana Numune Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Henüz 31 yaşındaydı, 7 çocuk babasıydı...
Bütün köyün gözü önünde işlenen cinayetin üzerinden tam 35 yıl geçti. Katili ise değil yakalanmak, hakkında yakalama emri bile çıkarılmadı...
NEDEN HEDEF OLMUŞTU?
Mehmet Çetin, TİKP kurucusu ve Parti Meclisi üyesiydi. TİKP’nin mirasını bugün Vatan Partisi devam ettiriyor. Pazarcık Ovası’nda ağalıkla mücadele eden köylülerin önderiydi. Ağaların zulmettiği topraksız köylüleri birleştiriyor, örgütlüyor ve yürüyüşlere, toprak işgallerine önderlik ediyordu.
Öldürülmeden daha 10 gün önce, evinde köylü meclisi toplamış, “Birlik olursak ağalar karşımızda titrer, ağalık düzeni yıkılır” diyerek kurtuluş yolunu göstermişti. Emiroğlu ve Selmanıpak toprak işgalleri sırasında Pazarcık Ovası’nda köylülerin dayanışmasını örgütlemede önemli rol oynadı. Selmanıpak köylülerinin “Bağımsızlık ve Toprak Yürüyüşü’ne, “İskenderun-İncirlik Yürüyüşü’ne katıldı.
TİKP, 16 Temmuz 1978’de Demirciler’de Çetin’i anma toplantısı düzenledi. TİKP Genel Başkanı Doğu Perinçek’in de katıldığı toplantı, çevre köylerden gelen 7 bin yurttaşla, adeta mitinge dönüştü.
HERKESE AYDINLIK SATARDI
Kardeşi Hüseyin Çetin, Aydınlık’a gönderdiği mektupta, “Bu ağalar tarafından düzenlenmiş bir tertiptir. Onlar için bir firariyi yakalayıp götürmekten daha büyük başarıdır, köylü önderi TİKP kurucusu Mehmet Çetin’i öldürmek” diye yazmıştı.
Kızı Makbule Çetin de 11 yaşında kaleme aldığı mektubunda şöyle diyordu:
“Babam köyde herkesin en ufak derdiyle ilgilenirdi. Herkese Aydınlık satardı. Sizlere bir sözüm var. Dinleyin babalar, kardeşler, amcalar, dedeler, nineler, anneler, abiler! Babam bir can kurtarmaya gitti, canını verdi. Artık yerini bizler dolduracağız. Her zaman, her yerde mücadele ve birlik.”
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek Mehmet Çetin’in ismini yaşatmak için oğluna Mehmet ismini verdi.
‘NEREDE GARİBAN VAR ONUN YANINDA’
Mehmet Çetin’in taşıdığı bayrağı, kardeşi Hüseyin Çetin devraldı. İşçi (Vatan) Partisi Türkoğlu İlçe Başkanı Hüseyin Çetin, ağabeyini şöyle anlattı:
“Pazarcık Ovası’nda sevilen biriydi. Ağaların korkulu rüyasıydı. Nerede bir gariban var, hep onun yanında oldu. Dilenci, çerçi, kim olursa olsun... Gariban mıdır, yemez ona yedirirdi. Ağa garibana baskı mı yapıyor, aslanlar gibi o ağanın karşısına dikilirdi.
“Yaşlı bir kadının 20 dönüm tarlası var köyde. Bir zorba almış elinden, vermiyor. Kadın abime geldi. Abim ‘Ortaklık verirsen alırım’ dedi. Traktörü aldı götürdü, tarlayı sürdü. Zorba, zorbalığa kalkışır. Abim, ‘Gel de seni bir göreyim’ der. Adam köyde birilerine atılır. Nasıl biri derler. ‘Uzun boylu, dik saçlı, esmer biri’. ‘Vallah biz gitsek bizi de vurur, bir şey yapamak’ derler. Abim tarlayı sürdü, pamuk ekildi. Kadın geliyor. Abim, ‘Anne, bunca ağalar tarla sürerken sen mi kaldın ki 20 dönümüne ortak olayım? Hepsi senin. Ben öyle dedim ki tarlayı onların ellerinden alayım. Bir şey diyen olursa bana gel’ diyor.
“Bir gün çocuklar tam sofraya oturacak, devrimci arkadaşları gelir. İkinci kez yapacak yemek yok, fakiriz. Çocukları götürüp yatağa yatırır. ‘Sesinizi çıkarmayın, yemeği misafirlerimiz yesin’ der.
“İşte budur Mehmet Çetin.”