‘TRT Genel Müdürü derhal görevden alınmalı’
Doğu Perinçek, Zahid Sobacı’nın İran’ı hedef alan sözleri nedeniyle görevden alınması gerektiğini belirtti. Sobacı’ya çok sayıda uluslararası ilişkiler uzmanı ve siyaset bilimci de tepki gösterdi. Uzmanlar ‘Bu ifadeler ABD ve İsrail’i memnun eder’ dedi.
TRT Genel Müdürü Prof. Dr. Mehmet Zahid Sobacı’nın İran’la ilgili sözleri büyük tepki topladı. Uludağ Üniversitesi’nin akademik yıl açılışında konuşan Sobacı, TRT’nin İran’ı rahatsız edecek yayınlara hazırlandığını bildirmişti. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Sobacı’nın görevden alınması için çağrı yaptı. Aynı zamanda Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) mensubu olan Sobacı’ya çok sayıda uluslararası ilişkiler uzmanı ve siyaset bilimci karşı çıktı.
Sobacı’yı uyaranlar arasında Prof. Dr. Hasan Ünal, Prof. Dr. Hilmi Demir, Dr. Naim Babüroğlu, Dr. Seyfullah Türksoy, Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, Emekli Emniyet Müdürü Fatih Eryılmaz ve Gazeteci Alptekin Dursunoğlu gibi isimler de yer aldı.
Perinçek, “Böyle bir açıklamayı ancak ABD-İsrail yandaşları yapabilir. İran’ı rahatsız eden, ABD ve İsrail’i sevindirir.” dedi. İsmail Hakkı Pekin’in, “İran'ı hedef almak, emperyalist devletlerin bölgedeki amaçlarına hizmet eder. Bölgemizde barış istiyorsak İran, Irak, Suriye, Mısır, Lübnan ve Güney Kafkasya ülkeleri ile birlikte çalışmamız onlarla birlikte bir barış çemberi oluşturmamız gerekir.” sözleri dikkat çekti.
‘İRAN’I RAHATSIZ ETMEK ZORUNDAYIZ’
TRT Genel Müdürü Prof. Dr. Mehmet Zahid Sobacı, 9 Ekim Perşembe günü Uludağ Üniversitesi’nin akademik yıl açılışında Türkiye’nin TRT’nin farklı dillerdeki yayınlarıyla küresel iddiasını yaydığını öne sürdü. Sobacı bu yılın sonun TRT Farsça’yı açacaklarını ve üzerine basa basa bununla İran’ı rahatsız edeceklerini söyledi ve şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye, uluslararası sistemin krizlerine neredeyse tek başına meydan okuyan devlettir. Bu krizleri uluslararası kamuoyuna duyurmaya gayret eden tek devlettir. O yüzden de daha fazla hedefe konmaktadır. Uluslararası kamuoyuna ise mesajlarımızı uluslararası kanallarımız ulaştırıyor. TRT World ve TRT Arabi başta olmak üzere. Bunların yanına TRT Almanca, TRT Rusça, TRT Balkan, TRT Afrika, TRT Fransızca, TRT İspanyolca dijital haber platformlarını ekledik. Bu yılın sonunda TRT Farsça geliyor; İran'ı rahatsız etmek durumundayız. İran’ı rahatsız etmek zorundayız. 41 dil ve lehçede yaptığımız web ve radyo yayınlarını dış yayınları, daha kaliteli bir noktaya getirmek durumundayız.”
'TRT GENEL MÜDÜRÜ DERHAL GÖREVİNDEN ALINMALIDIR'
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, "TRT Genel Müdürü Prof. Dr. Zahid Sobacı, kurulacak olan TRT Farsça kanalı ile 'İran’ı rahatsız etmek zorundayız' diyerek önüne konulan görevi ilan ediyor." dedi.
Perinçek şunları kaydetti:
"TRT Genel Müdürünün yaptığı açıklamalar her şeyden önce devlet adabına sığmaz, devlet adamlığına yakışmaz. Böyle bir açıklamayı ancak ABD-İsrail yandaşları yapabilir. İran’ı rahatsız eden, ABD ve İsrail’i sevindirir. TRT Genel Müdürlüğü makamı, Türkiye’nin gerçek dostlarıyla arasını açma, ilişkilerini dinamitleme, komşulara rahatsızlık verme makamı değildir.
'KÜRDİSTAN PLANINA GİREN İRAN DÜŞMANI OLUR'
"İran’ı 'rahatsız etme zorunluluğu' ve görevi, Türkiyemizin hedef alındığı İkinci İsrail-Bağımsız Kürdistan planına hizmet eder. Bu açıklamalar, girilen yeni çizginin ifadesidir ve bir haftadır gündemde olan Türkiye himayesinde Kürdistan planının bir devamıdır. Kürdistan planına giren, İran düşmanı olur. İran dostluğu Türkiye için zaruridir ve bölgede ABD planlarına karşı İran’sız bir çözüm yoktur.
"TRT Genel Müdürlüğü makamı, Türkiye’nin gerçek dostlarıyla arasını açma, ilişkilerini dinamitleme, komşulara rahatsızlık verme makamı değildir. TRT Genel Müdürü derhal görevden alınmalıdır.
"Kurulacak olan TRT Farsça, ancak İran-Türkiye dostluğuna hizmet edebilir, Batı Asya’da ABD-İsrail merkezli tehditlere karşı kardeş İran’la ortak bir yayın organımız olabilir."
‘ABD VE İSRAİL MEMNUN OLUR’
Sobacı’nın “İran’ı rahatsız etmek zorundayız.” söylemi sosyal medyada da eleştiri yağmuruna tutuldu. Eski Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı Emekli Korgeneral İsmail Pekin, “TRT Genel Müdürü’nün açıklamalarını hayretle takip ettim. İran'ı hedef almak, emperyalist devletlerin bölgedeki amaçlarına hizmet eder. Bölgemizde barış istiyorsak İran, Irak, Suriye, Mısır, Lübnan ve Güney Kafkasya ülkeleri ile birlikte çalışmamız onlarla birlikte bir barış çemberi oluşturmamız gerekir. Bunun yapılabilmesi için mutlaka barıştan yana olmak, ülkelerimizin bekaası noktasında ortak menfaatleri gözetmeli ve gereksiz rekabetleri bırakmalıyız.” dedi.
Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Ünal şu yorumda bulundu: “İran’ı rahatsız etmenin Türkiye’nin ulusal çıkarlarıyla uyumlu hiçbir tarafı olamaz. Biz İran’ı rahatsız edersek İran da bizi rahatsız eder. Sadece ABD ve İsrail çok memnun olur. Normal şartlarda camdan evde oturanlar komşularına taş atmazlar. Ama tabiiki normal şartlarda.”
‘SURİYE’DEKİ HATA TEKRARLANIYOR’
Uluslararası Radikalizm Gözlemevi Başkanı Prof. Dr. Hilmi Demir, “Büyük tahlihsiz bir açıklama. Özellikle bölgede daha uzlaşmacı ve uyumlu çalışmaya ihtiyaç varken. Her şey kamuoyunda konuşulmak zorunda değildir ayrıca.” cümlelerini kurdu.
Emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu şöyle değerlendirdi: “Türkiye 2003’te Irak. 2013’te Suriye’de uyguladığı stratejik hatayı tekrarlıyor. İran’da ABD ile işbirliği Türkiye’ye çok daha pahalıya patlar. Türkiye bütünlüğünü koruyamaz.”
Emekli Emniyet Müdürü Fatih Eryılmaz şunları kaydetti: “Şimdi Türk’e faydasız Büyük İsrail’e faydalı bir İran politikası uygulamak Suriye’de uğradığımız zararın kat be kat fazlası olacaktır. Zamanında BOP projesi gereği İran’a karşı halktan rıza üretme görevi FETÖ’ye verilmişti. İlgili ilgisiz her platformda bu konuda yönlendirme yaparlardı. Anlaşılan şimdi bu görevi başkaları devralmış.”
‘DEVLET MEMURU BÖYLE KONUŞABİLİR Mİ’
İpekyolu Kamu Diplomasisi Başkanı Dr. Seyfullah Türksoy şu soruları sordu:
“Biri de demiyor ki, ‘İran’ı neden rahatsız etmek zorundasın? Amacın ne?’ Bir devlet memuru, komşu bir ülkeye karşı böyle pervasız ve tehditvari bir üslup kullanabilir mi? İran füzelerinin İsrail’i vurduğu bir süreçte bu tarz bir üslubu nasıl yorumlamalıyız? Ortadoğu’nun ateş çemberinden geçtiği bir dönemde İran’a düşman olmak veya İran’ı karıştırmak kime ne kazanç sağlar? Kaldı ki yeni Türk Cumhurbaşkanı Dr. Mesud Pezeşkiyan Türkiye ile ilgili çok olumlu mesajlar veriyor. Diğer Türk devletleriyle yakın dostluk münasebetleri kuruyor. Geçmişte Suriye konusunda yapılan büyük hatalardan da dersler çıkarılmayacak mı? Küresel emperyalizmin ve siyonizmin taşeronlarına karşı İran’la dostluk ve işbirliğini geliştirmek gerekmiyor mu?”
‘AMERİKANCILAR ALKIŞLAR’
Yakın Doğu Haber Genel Yayın Yönetmeni Alptekin Dursunoğlu da şöyle tepki gösterdi:
“Filistin için yaktıkları ağıtlar Hamas'a veya Filistin direnişine olan mesafelerini gizlemek için. Sadece Netanyahu ile sınırladıkları sert söylem ise İsrail'e yakınlıklarını gizlemek için. Netanyahuları yaratan rejimi çok özenle ayrı tutup sorunu Netanyahu sorunu gibi sunuyorlar. Bununla kimlere mesaj verdikleri açık. Amerikan rejimi, hatta İsrail kamuoyu bile Netanyahu'ya çok daha ağır şeyler söylüyor. Bu ülkede resmi yetkililerin en kolay sövebileceği ve bu sayede prim yapabileceği tek ülke İran'dır çünkü toplumun sağcısı, solcusu, dincisi, dinsizi farklı gerekçelerle ama aslında Amerikancı olduğu için bunu alkışlar.”