ABD'de kılıçlar çekildi: Trump'çılar: FBI kapatılsın

Eski ABD Başkanı Trump’ın Florida’daki evine yapılan Federal Soruşturma Bürosu (FBI) baskını, ABD’de büyük bir siyasi kapışmanın fitilini ateşledi. ABD’nin “müesses nizam” diye anılan güçleri, baskını savunarak kartlarını açık etti. Donald Trump ise ‘hodri meydan’ yanıtı verdi. Kasım 2022’de zafer kazanması beklenen Cumhuriyetçiler, “FBI yok edilsin” kampanyası başlattı ve 2024 Başkanlık seçimleri için Trump’ın adaylığı etrafında birleşti.

ADALET BAKANI EMRİ ÜSTLENDİ

ABD Başkanı Joe Biden’ın Adalet Bakanı Merrick Garland, önceki gün konuyla ilgili ilk açıklamasını yaparak Trump’ın Florida’da yer alan Mar-A-Lago malikanesine yapılan baskının emrini kendisinin onayladığını söyledi. “Bu konuda arama emri çıkarılması kararını şahsen onayladım.” diyen Garland, arama emrinin olası bir nedenin gerekli görülmesi üzerine federal bir mahkeme tarafından yetkilendirildiğini belirtti.

Trump ve Cumhuriyetçi Parti liderleri, eski ABD Başkanına yapılan bir baskının ancak FBI Başkanı ve Adalet Bakanı’nın emriyle olacağını vurgulayarak “Biden hükümetinin yargıyı silah olarak kullandığını” söylemişti. Trump, adalet mercileriyle sürekli işbirliği yaptığını belirterek “Böyle bir baskın ancak Muz Cumhuriyeti’nde olur.” demişti. Hükümet kanadının sessizliğini bozan Adalet Bakanı Garland oldu. Garland ayrıca Trump'ın baskını yapan FBI ajanlarını “yurtsever kamu hizmetlileri” diye niteledi, kolluk kuvvetlerine yönelik şiddet tehdidi söylemleri olduğunu söyledi.

CUMHURİYETÇİLER: FBI'YI YOK EDİN, PELOSİ: HUKUK DEVLETİ

Trump’ın evine yapılan baskına tepki olarak Georgia Temsilcisi Marjorie Taylor Greene’in ve Arizona Temsilcisi Paul Gosar’ın sosyal medya hesaplarından “FBI’ın kaynaklarını kesin” ve “FBI’yı yok etmeliyiz.” mesajlarını paylaşması ABD’de büyük bir tartışma başlattı. Çok sayıda Cumhuriyetçi bu çağrılara destek vererek Kongre’yi Demokratlardan geri aldıklarında ve Trump’ı başkan yaptıklarında FBI ve Adalet Bakanlığı’nı yeniden inşa edeceklerini söyledi.

ABD müesses nizamının liderlerinden Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi ise baskınla ilgili soruya “İçeriği hakkında net bilgim yok ama yine de hukukun üstünlüğüne inanıyoruz ve ülkemizde hiç kimse yasaların üstünde değil. Bu ABD Başkanı bile olsa.” yanıtı verdi. Pelosi ayrıca Trump’ın evinde yapılan aramadan sonra Cumhuriyetçilerin söylemlerinin kamu görevlilerine yönelik şiddet tehdidini arttırdığını ileri sürdü. Temsilciler Meclisi Başkanı, “Kongre üyeleri de dahil olmak üzere kamu görevlilerine yönelik tehdit Trump’ın açıklamalarıyla daha da kötüleşti." şeklinde konuştu.

TRUMP, FBI’YI KUMPASLA SUÇLADI

Washington Post’un, soruşturmadan bilgisi olan kaynaklara dayandırdığı haberinde, yetkililerin yanlış kesimlerin eline geçme konusunda derin endişe duyduğu nükleer silahlarla ilgili gizli bilgi içeren belgelerin Trump’ın malikanesinde olduğuna inandıkları belirtildi.

Haberde, ilgili kaynakların, FBI ajanlarının özellikle ne tür bilgi içeren belgeler aradığı, bilgileri bulunan söz konusu nükleer silahların ABD’ye veya başka uluslara ait olup olmadığı ya da Trump’ın evinde yapılan aramada bu konuda herhangi bir belge bulunup bulunmadığı hususunda detay vermediği aktarıldı. Trump'ın ise çıkan haberlere yönelik bu sabah yaptığı açıklamasında, nükleer silah meselesini bir “aldatmaca” olarak nitelendirdiği ve FBI'yı böyle bir şeyin olduğunu gösterecek herhangi bir bilgi sunmadan “kanıt yerleştirmekle” suçladığı kaydedildi.

‘ÇOK GİZLİ’ BELGELER

Dün ise ilgili makamlar tarafından baskında “çok gizli” (Top Secret) damgalı 11 set belge aldığı açıklandı. Bir haftadır ülke gündemine damga vuran olayla ilgili federal yargıç, Adalet Bakanlığının başvurusu üzerine bugün arama emri dahil diğer mahkeme kayıtlarını kamuya açıkladı. Mahkeme kayıtlarında, FBI ajanlarının Trump’ın evindeki aramadan sonra 11 set “çok gizli” mühürlü belgeye el koydukları görüldü. Yayımlanan “arama emri”nin detaylarında ise federal ajanların, Casusluk Yasası kapsamında savunma bilgilerinin toplanması, iletilmesi veya kaybedilmesini içeren üç farklı federal yasanın olası ihlallerini araştırdıklarına yer verildi. Toplam 3 sayfalık “El konulan malzemeler” listesinin altında, Mar-a-Lago’daki arama sırasında hazır bulunan Trump’ın avukatı Christina Bobb’un imzasının yer aldığı belirtildi.

TRUMP’TAN ‘HODRİ MEYDAN’

Bakanlığın belgeleri açıklamasına karşı olmadığını belirten Trump, “Florida, Palm Beach, Mar-a-Lago’daki evime Amerika’ya yakışmayan, yersiz ve gereksiz yere düzenlenen baskınla ilgili belgelerin yayınlanmasına karşı çıkmayacağım.” dedi. “Hatta bir adım daha ileri gidiyorum. Belgelerin yayınlanmasını teşvik edeceğim. Belgeleri yayımlayın!” ifadelerini kullandı. Yapılan baskınla ilgili FBI ajanlarını hedef alan Trump, “Her şey çok iyi gidiyordu, önceki başkanların birçoğundan daha iyiydi ama sonra birdenbire, hiçbir uyarı yapılmadan Mar-A-Lago’daki mülküme sabah 6.30’da çok sayıda ajan ve ‘kasa hırsızları’ tarafından baskın yapıldı. Hadlerini çok aştılar.” ifadelerini kullandı. Aramayı yapan ajanların kendisinin ve karısının yatak odalarına girerek mahremiyetine de saldırdıklarını belirten Trump, “Az önce ajanların First Lady’nin dolaplarını aradıklarını ve kıyafetleriyle kişisel eşyalarını karıştırdığını öğrendim. Şaşırtıcı bir şekilde, darmadağınık bırakılmış.” şeklinde konuştu.

‘OBAMA’YA BASKIN DÜZENLEYECEK MİSİNİZ?’

Biden yönetiminin çifte standart uyguladığını vurgulayan Trump, kendinden önceki ABD başkanı Barack Obama’nın Beyaz Saray’dan kaçırdığı 33 milyon sayfalık belgelerin peşine neden düşülmediğini sordu. “Obama tarafından Beyaz Saray’dan Chicago’ya götürülen 33 milyon sayfalık belgelere ne oldu” diyen Trump, “Onları geri vermeyi reddetti. Obama’nın Martha’s Vineyard’daki konağına da baskın düzenleyecekler mi?” sorusunu yöneltti. Daha önce CNN’nin konudan bilgisi olan kaynaklara dayandırdığı haberinde, Trump’ın haziran ayında da mahkeme celbi aldığı ve işbirliği yaparak istenen belgeleri iade ettiği kaydedilmişti.

Hazirandaki celp ve taraflar arasındaki buluşma hakkında detaylı bilgi veren “Just the News” sitesi de o tarihlerde gizli tutulan büyük jüri celbinin ulaşmasından sonra malikanesine gelen yetkilileri Trump'ın avukatlarıyla birlikte gönüllü olarak gezdirdiğini ve istenilen belgeleri teslim ettiğini yazdı. Haberde, görgü tanıklarından hareketle Trump’ın evine gelen yetkililere "Bakın, neye ihtiyacınız varsa bilelim." dediği aktarıldı.