TTB’yi tahakkümden kurtarma zamanı
TTB Başkanı Fincancı ve mevcut yönetimi mahkeme kararıyla ‘Amaca aykırı faaliyetler’ nedeniyle görevden alındı. Vatan Partisi Meslek Örgütleri Bürosu Başkanı Yılmaz ise hekimleri, illerdeki odalarda da Türkiye karşıtı yapılardan temizlemeye çağırdı
Türk Silahlı Kuvvetler'ne 'kimyasal silah' iftirası atan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve TTB Merkez Konseyi üyelerinin görevden alınmaları talebiyle açılan davada TTB Merkez Konseyi yönetiminin düşürülmesine hükmedildi. Ankara 31. Asliye Hukuk Mahkemesi yeni merkez konseyi seçimlerini bir ay içinde tamamlamak üzere beş kişilik bir heyet görevlendirdi. Heyetin Erzurum, Malatya, Konya, Denizli ve Samsun tabipler odası başkanlarından oluştuğu öğrenildi.
TTB Başkanı Fincancı hakkında terör örgütü PKK ile bağlantılı bir televizyonda, Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) yönelik ifadeleri nedeniyle soruşturma başlatıldı, Fincancı 27 Ekim 2022'de tutuklandı. TSK'nın meşru müdafaa kapsamındaki yasal faaliyetleri ile terör örgütünün illegal faaliyetlerini bağdaştırma suretiyle "silahlı terör örgütü propagandası yapmak” suçundan 2 yıl 8 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı.
6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanununa göre yargı, Cumhuriyet Başsavcılığı veya Sağlık Bakanlığının talep etmesi halinde “amacı dışında faaliyet gösteren Türk Tabipleri Birliğinin merkez ve tabip odalarındaki sorumlu organlarının görevlerine son verilmesine ve yerlerine yenilerinin seçilmesine karar verebiliyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da geçen yıl ekim ayında Fincancı ve diğer yöneticilerin görevden alınması talebiyle dava açtı. Davanın sonucunda terör örgütü propagandası yapma suçundan hapis cezasına çarptırılan Fincancı ve yöneticiler görevden alındı. TTB kısa süre içinde yeniden seçimlere gidecek.
KARARI TANIMADILAR
TTB ise kayyum kararına karşılık “görevimizin başındayız” açıklaması yaptı. TTB’nin açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Siyasi iktidar eliyle egemen kılınmak istenen hukuksuzluk rejimi bir meyvesini daha vermiş; Türk Tabipleri Birliğini hedef alan davada, bir yıldan bu yana süregelen hukuksuzluklar silsilesi Merkez Konseyi üyelerinin görevden alınması ile sonuçlanmıştır. Altını kalın çizgilerle çiziyoruz: Türk Tabipleri Birliği için dünden bugüne değişen hiçbir şey yoktur. Merkez Konseyi karar temyizde kesinleşene kadar görevinin başındadır. Eşitlik yoksa, özgürlük yoksa, demokrasi yoksa, adalet yoksa, sağlık yoksa; mücadele haktır! Ve mücadele, Türk Tabipleri Birliği'nin adıdır!”
Vatan Partisi Meslek Örgütleri Bürosu Başkanı Osman Yılmaz, mahkemenin TTB Merkez Konseyi’ni görevden alarak, yerine kayyum atamasının isabetli bir karar olduğunu belirtti. TTB’nin ‘görevimizin başındayız’ açıklamasına değinen Yılmaz, kararın bağlayıcı olduğunu vurguladı. Tabip odalarında bu anlayışın temizlenmesi ve hekimden yana, Türkiye’den yana yönetimler oluşması için hekimleri göreve davet eden Yılmaz’ın konuyla ilgili açıklamaları şöyle:
GÖREVDEN ALINMANIN NEDENİ AMACA AYKIRI FAALİYETLER
“TTB Merkez Konseyi Türk Tabipleri Birliği’nin kuruluş amaçlarına aykırı faaliyetleri nedeniyle görevden alınmıştır. Şebnem Korur Fincancı, Türk Ordusu’na ‘kimyasal silah kullanıyor’ iftirasını atan, her kritik meselede Türkiye’nin karşısında, Türk milletinin karşısında konumlanmaktadır. Mahkemenin verdiği karar milletin yüreğine su serpmiştir.
“Türk Tabipleri Birliği yaptığı açıklamada, bu davanın Türk Tabipleri Birliğini hedef aldığını söylemektedir. Hedef alınan suç işleyen Şebnem Korur Fincancı ve Merkez Konseyi üyeleridir. Onlar da görevden alınmış, hukukun gereği işletilmiş ve yerlerine de 5 kişilik bir kayyum atanmıştır. Bu kayyum, Türk Tabipleri Birliği’ni 1 ay içerisinde seçime götürecektir. Bu karar uzun yıllardır bir vesayet oluşturan Türkiye karşıtı bölücü anlayışı mahkûm etmiştir.
KARAR BAĞLAYICI
“Burada esas kanunsuzluk mahkemenin kararı değil. Kararın hemen sonrasında Türk Tabipleri Birliği’nin ‘görevimizin başındayız’ açıklamasıdır. Bu karar, Türk mahkemeleri tarafından verilmiş bir karardır ve bağlayıcıdır. Türk Tabipleri Birliği zaten bu Merkez Konseyi ile birlikte Türk tabibinin çıkarlarını savunmaktan uzak bir kurumdur. Bu sebeple Türk Tabipleri Birliği hekimler içerisinde etkinliğini uzunca bir süredir kaybetmiştir. Bu çöreklenen yapı, Türk Tabipler Birliği’ni kendi çıkarları doğrultusunda Amerika’nın ‘yaratıcı yıkıcılık’ faaliyetlerinin merkezine ve Türkiye’nin karşısına konumlandırmıştı. Mahkeme kararı buraya müdahale etmiştir.
‘TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ’
“Türkiye zor bir döneme giriyor. Bu kritik süreçte, bu kararın uygulanması çok önemlidir. Mahkemelerin kararının arkasında durması gerekmektedir. Hekimlerimizin de Türkiye çapında önümüzdeki oda seçimlerinde görevler alarak sadece Türk Tabipleri Birliği merkezinin değil, illerdeki tabip odalarında da bu anlayışı temizleyip hekimden yana, Türkiye’den yana yönetimler oluşması için çalışması gerekmektedir. Türk Tabipleri Birliği’nin ya da onunla paralel konum alan kuruluşların iddiaları tamamen yalana dayanmaktadır. Mahkeme kararı kaçınılmaz bir şekilde uygulanacaktır. Vatan Partisi bu kararın uygulanmasının takipçisi olacaktır.”
YETKİ KAYYIM YÖNETİME GEÇTİ
Hekim ve Hukukçu-Sağlık Hukuku Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Saltık, X hesabından TTB yönetiminin görevden alınmasıyla ilgili görüşlerini paylaştı. Saltık, özetle şu açıklamayı yaptı:
“Asliye Hukuk Mahkemesinin kararı kesin değildir, İstinaf edilebilir. İstinaf başvurusu, kararın infazını durdurmaz. Ancak, istinaf eden taraf, kararın infazının durdurulması için Bölgesel Adliye Mahkemesine (BAM) başvurabilir. Bu başvuru, kararın tebliğinden başlayarak 7 gün içinde yapılmalıdır. BAM, infazın durdurulması istemini, kararın istinaf edilebilirliği, istinaf dilekçesinin usule uygunluğu ve istinaf eden tarafın zarar görmesi durumu gibi noktaları dikkate alarak değerlendirir. BAM kararının temyiz edilebilirliği ayrıca değerlendirilmelidir.
“Mahkemenin görevlendirdiği 5 Tabip Odası Başkanının, bir ay içinde seçim yapmaları yönündeki kararı, 6023 sayılı yasanın ek 2. maddesinin 2. fıkrasına dayanmaktadır. Bu karar, görevden alınan Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyinin yerine geçici olarak atanan bir kayyım heyeti niteliğindedir. Bu nedenle, görevden alınan Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi’nin, “karar temyizde kesinleşene dek görevlerinin başında oldukları” savı (iddiası), mevzuatımız bakımından geçerli değildir. Çünkü, 6023 sayılı yasanın ek 2. md./f. 3 uyarınca, görevden alınan Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyinin, Türk Tabipleri Birliğini temsil etme yetkisi ve görevi, mahkeme kararıyla sona ermiştir. TTB Merkez Konseyinin yetkileri, 1 ay içinde yeni Merkez Konseyi seçim yaptırmaları koşulu 5 kişilik Oda başkanlarındadır.”
TÜRKİYE’YE TERTİP
Duruşmada savunma yapan Şebnem Korur Fincancı Türk Silahlı Kuvvetlerine iftiraya devam etti. Fincancı, “Kimyasal silah kullanımı halk sağlığını etkiler. Çıkan duman, yaralanmalar, giysilerin yıpranması gibi belirtiler var ama bu detaylı incelenmeli. Bu ifadeler bilimsel bir görüştür. Bu incelemeyi bağımsız organlar yapar.” dedi. Fincancı’nın çağrısı, Irak’ta kimyasal silah incelemesi yapan uluslararası kuruluşları hatırlattı. ABD bu bahane ile Irak’a girmişti.
PKK PROPAGANDASINDAN HAPİS CEZASI ALDI
Şebnem Korur Fincancı’nın hapis cezası almasına neden olan yayınla ilgili savcılık şu saptamaları yapmıştı:
-
(Açıklamayı yaptığı mecra olan) Medya Haber TV olarak geçen basın yayın kuruluşu PKK silahlı terör örgütü ile irtibatlı. PKK silahlı terör örgütü üyelerinin haberlerinin yapılıyor. Örgütsel propaganda ve miting, eylem, motivasyon ve ölen PKK üyelerine yönelik çok sayıda haberi var.
-
Söz konusu canlı yayın uluslararası ölçekte geniş kitlelere yönelik yapıldı.
-
Fincancı yayında Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi başkanı unvanını da kullanmak suretiyle Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kendisine yasal olarak vermiş olduğu resmi bir unvanı PKK silahlı terör örgütünün basın yayın araçlarından biri olan Medya Haber TV'de kullanmak suretiyle terör örgütü propagandası yaptı.
-
Yayın sırasında ekranda PKK silahlı terör örgütü üyelerinin çok sayıda resmi yer aldı.
-
Fincancı, adli tıp uzmanı sıfatıyla uyumsuz şekilde sadece kaynağı belirsiz ve yayında gösterilmeyen bir video üzerinden tıbbi teşhis ve tanı koydu. İnsan hakları, IPPNW, Minesota Protokolü şeklinde uluslararası kurum, kuruluş ve belgelere atıf yaparak olay yerinde inceleme yapılmasını istedi.
CHP’DEN DAYANIŞMA MESAJI
FİNCANCI mahkeme kararı ile görevden alınmadan önce 29 Kasım günü CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i ziyaret etmişti. Görevden alma kararının hemen ardından da CHP’den Fincancı’ya destek geldi. Genel Başkan Özel, sosyal medyada paylaşımında “TTB Merkez Konseyi üyelerinin görevden alınması kararı, hukuka aykırıdır. Belediyelerde de kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütlerinde de kayyımlara karşıyız. Hukuku savunmaya ve TTB'nin seçilmiş organlarının yanında olmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
CHP adına basın açıklaması yayımlayan Genel Başkan Yardımcısı Op. Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz ise şu vurguları yaptı: “Verilen karar ülke demokrasimize kara bir leke, meslek örgütlerine, demokratik kitle örgütlerine, anayasaya, demokratik siyasete bir darbedir. CHP olarak demokratik örgütlere, belediyelerde kayyum atanması ve yönetimine karşı olduğumuz gibi Türk Tabipleri Birliği’ne kayyum atanmasına karşı da tavrımız nettir. Türk Tabipleri Birliği’nin yanındayız, dayanışmaya devam edeceğiz.”
HEKİMLERDEN KARARA DESTEK
Mahkeme kararının ardından, hekimler sosyal medya hesaplarından yaptığı karara destek paylaşımları dikkat çekti. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet İlhan Şahin, şu paylaşımı yaptı:
“TTB Merkez Konseyi üyeleri mahkeme kararıyla görevden alındı. Terör örgütü propagandası yapıp da tutuklanan başkan Fincancı için ‘Yalnız değildir!’ diyorlardı. Hak ettiklerini buldular. Ama bu yetmez, Fincancı yalnız değildir diyen tüm Tabip Odası yönetimleri de azledilmelidir.” Göğüs Hastalıkları ve Yoğun Bakım Uzmanı Prof. Dr. Cenk Kıraklı ise “İyi olmuş. Umarım tüm gücüyle hekimlerin özlük haklarına ve toplumun sağlığına konsantre olan, sadece bunlar için mücadele eden bir yonetim gelir…” sözlerini kullandı.
‘DOKTORLARI TEMSİL ETMİYORLAR’
TİP Genel Başkanı Erkan Baş mahkeme kararını kınadığını dile getirerek şu mesajı yayımladı:
“Karşılaştıkları tüm zorluklara rağmen mesleğini onurla icra etmeye çalışan hekimlerimizin meslek örgütü TTB’ye güdümlü yargı eliyle yapılan müdahaleyi kınıyorum. Yeni Türkiye’nin alametifarikası haline gelen Yargı-Saray işbirliği, bir kez daha hukukun ve insan haklarının karşısında yenilecektir.” Erkan Baş’a yanıt veren gazeteci Mine Kırıkkanat ise “Çok yerinde bir yargı kararı! TTB, Adnan Oktar’ın yargı tezgahlarına çakma raporlarla alet olan Şebnem Korur Fincancı başta, bu birlik imza attığı saçmalıklarla doktorlarımızın ezici çoğunluğunu temsil etmiyor. Kendileri çalıp kendileri oynayan militanlar bunlar.” ifadelerini kullandı.