Tüketiciler vergi paketine önerilerini açıkladı: Dolaylı vergilerle gelirler kısılıyor
TBF, Meclis’e sunulması beklenen vergi paketine ilişkin taleplerini paylaştı. Hazırlık sürecinde sadece iş dünyası ile görüşülmesi eleştirilirken, OECD ülkeleri arasında en yüksek dolaylı vergi oranının Türkiye’de olduğu ve vatandaşların gelirlerinin kısılmasına yol açtığı belirtildi
Gelecek hafta Meclis’e sunulması beklenen vergi paketi; asgari kurumlar vergisi, borsa kazancı vergisi, yurt dışına çıkış harcının artırılması gibi maddeleri içerdiği iddialarıyla kamuoyunda bolca tartışıldı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise gündemde yer alan paketin kendi süzgeçlerinden geçmediğini dile getirdi.
Bakan Şimşek, geçen hafta paketin ayrıntılarını aktarmak ve görüş alışverişi yapmak için iş dünyası temsilcileriyle bir araya geldi. Tüketici Birliği Federasyonu (TBF) da Vergi Reformu Politika Belgesi hazırlayarak pakete ilişkin önerilerini sıraladı. Adil Vergi-Adil Yaşam Çalışma Grubu tarafından hazırlanan raporda, paketle ilgili sadece iş dünyasının görüşlerinin alınması eleştirildi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen TBF Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz; “Toplumun büyük kesiminin görüşlerini yansıtan belgedeki görüş ve önerilerin takipçisi olacağız.” dedi. Raporda; ülke ekonomisindeki olumsuzlukların temelinde adil, etkin ve yaygın olmayan vergi anlayışının yer aldığı, bu unsurları taşıyan yeni bir vergi mimarisinin ekonomideki büyük sorunlara çözüm getireceği vurgulandı.
OECD’DE BİRİNCİ SIRADA
Türkiye Cumhuriyeti 2020 yılı Genel Bütçe İstatistikleri’ne yüzde 64,6 olan dolaylı vergi oranının, OECD ülkelerinde en yüksek oran olduğu anımsatıldı. Hazine ve Maliye Bakanlığı’na da sunulduğu aktarılan Vergi Reformu Politika Belgesi’nde toplam vergi gelirleri içindeki dolaylı vergilerin payının azaltılması, doğrudan gelirden alınacak vergilerin payının artırılmasının öncelikli hedef olması gerektiği kaydedildi.
Açıklamada, “Aylık geliri 20 bin lira olan kişi ile 200 bin lira olan kişinin ödediği Katma Değer Vergisi miktarı aynıdır. Toplanan vergilerin içindeki tüketimden alınan dolaylı vergi oranlarının ve yükünün büyüklüğü; vergi yükünün ağırlıklı olarak daha düşük gelirli toplum katmanları tarafından üstlenilmesi anlamına gelmekte, yurttaşların reel gelirlerini kısmakta, refahını düşürmekte, ülkedeki gelir dağılımı adaletsizliğini giderek derinleştirmektedir.” ifadeleri kullanıldı.
‘KAYIT DIŞILIK ENGELLENMELİ’
Vergi Reformu Politika Belgesi’nde şu talepler öne çıktı:
- Gelir İdaresi Başkanlığı’na günlük olarak aktarılmakta olan büyük verinin yapay zekâ desteği ile işlenerek kayıt dışı ekonomi engellenmeli, böylelikle doğrudan vergi gelirlerinin artması ile dolaylı vergilerin payının azalması sağlanmalı.
- Vergi tüm kesimlere yayılımının sağlanmalı, kayıt dışılık ve dolayısıyla vergi kaybının engellenmesi ile kara paranın önünün kesilmesi için servet ve gider bildirimini içeren 1960 tarihli eski yasanın düzenlemelerine geri dönülmeli.
- Doğrudan yurt dışı yatırım akışının artması ve ihracat/istihdamın artırılabilmesi ve vergi ödemeye teşvik etmek için kurumlar vergisinin oranı düşürülmeli.
- Gıda, temizlik, hijyen, sağlık, kültür, eğitim ve benzeri yaşamsal ve temel tüketimden alınan dolaylı vergilerin oranları yüzde 8’den fazla olmamalı.
- Gelir vergisine ilişkin mevcut istisna, muafiyet, teşvik ve benzeri uygulamalar, stratejik yatırımlar dışında tamamen kaldırılmalı.
- Her türlü giderin vergi matrahından indirimine ilişkin uygulama alanı genişletilmeli.
- Mesken elektrik tüketimi örneğinde olduğu gibi sübvansiyon içeren her türlü uygulamanın toplumun her kesimi için değil, ihtiyacı olana yönelik olması sağlanmalı.