‘Tüm yoğun bakımlarda hakimiyet kamuda olmalı’
Özel sigorta şirketlerinin 'artık koronavirüs tedavisini karşılayacaklarını' duyurması, yoğun bakım ünitelerinin yüzde 45'ini elinde tutan özel hastanelerin durumunu bir kez daha gündeme getirdi.
Sağlık Bakanlığı iki hafta önce yayınladığı genelge ile tüm vakıf ve özel hastaneleri pandemi hastanesi ilan etti. Buna göre bakanlığın ‘pandemi hastanesi' ilan ettiği tüm hastaneler test, acil servis ve yoğun bakım hizmetlerini ücretsiz yapmak zorunda. Ancak özel hastaneler bunların dışında kalan Kovid-19 tedavileri ücretlendirmeye başladı. Salgın hastalıklar poliçe dışında tutulduğu için de özel sağlık sigortaları bugüne kadar devreye girmiyordu. Ancak önde gelen özel sigorta şirketleri koronavirüs tedavi ücretlerini karşılayacaklarını duyurdular.
Türkiye'deki yoğun bakım ünitelerinin yüzde 45'i özel hastanelerde. Özel sağlık sigortalarının devreye girmesi, Türkiye'deki yoğun bakım ünitelerinin kullanımı ve özel hastanelerin, özel sağlık sigortasına sahip vatandaşlara öncelik tanıyıp tanımayacağını ve bu durumun yaratacağı eşitsizliği gündeme getirdi.
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Hikmet Çevik, bu yeni durumun sonuçlarının ne olacağını Aydınlık'a değerlendirdi.
Uzman Dr. Çevik, özel sigortaların koronavirüs tedavisini karşılamasının ilk bakışta olumlu bir karar gibi görünse de milli dayanışmayı zedeleyebileceğini söyledi. Zira 82 milyon nüfusa sahip Türkiye'de sadece 5 milyon kişi özel sağlık sigortasına sahip. Türkiye'deki toplam yoğun bakım yataklarının ise yaklaşık yarısı özel hastanelerde. Dr. Çevik, “Özel sektördeki yoğun bakım yatakları kullanıma açılmalı. Bu hastanelerin kullanımında kamunun tam hakimiyeti sağlanarak eşitsizliğe izin vermemeli” dedi.
'YOĞUN BAKIM ÇOK ÖNEMLİ'
Çevik konuyu şöyle değerlendirdi: “Yoğun bakım yatakları bu salgınla mücadelede çok önemli. Salgında esas tedavi, ilaçlar ve solunum desteği ile yapılıyor. Bu nedenle Kovid 19'la mücadelenin temeli yoğun bakım yatakları. Kovid 19'da yüzde 5'lik risk grubunda olanların yoğun bakıma ihtiyacı var.
"Türkiye yoğun bakım yatakları konusunda Avrupa'nın ve AB'nin önünde. İtalya'da 100 bin kişiye düşen yoğun bakım yatağı sayısı 12.5, AB'de 11,5. Türkiye'de ise bu rakam 2018 Sağlık Bakanlığı İstatistiklerine göre 21.5.
"Türkiye'de şu an 38 bin yoğun bakım yatağı var. Bunların 16 bini Sağlık Bakanlığında, 6 bini üniversitelerde ve 16 bini ise özel sektörde. Bu da toplam yatak sayısının neredeyse yarısının özel sektörün elinde olduğunu gösteriyor. Bu yataklar üç seviyede değerlendiriliyor. İki ve üçüncü seviyeler koronavirüs tedavisinde kullanılabiliyor.”
'AĞIR SONUÇLARI OLUR'
“Kovid 19'la mücadelede özel sigorta şirketlerinin rolüne gelinecek olursa: özel sigortalar salgın ve afetlerde ödeme yapmıyorlar. Ama alınan bir kararla Kovid'de masrafların karşılanacağını söylediler. Türkiye'de 5 milyon özel sigortası bulunan kişi var. Durum böyle olunca özel sektörün elinde bulunan yataklar, küçük bir kitlenin kullanımına açılmış olacak. Yani özel sigortası olan 5 milyon kişi ve masrafları cebinden karşılayabilecek olan kişiler, mücadelede imkanlara çok kolay ulaşacaklar. Bunun ağır sonuçları olacağı kanaatindeyim.”
'İŞ KAMUYA DEVREDİLMELİ'
“Burada özel sektörün de sıkıntıya gireceğini ve hasta tercihine mecbur kalacağını düşünüyorum. Alınan bu karar, özel sektörü de zarara sokacak ve eşitsizliğe de yol açacaktır. Burada özel sağlık sigortalarının Kovid'in masraflarını ödemesi olumlu gibi görünse de mücadelede olumsuz sonuçlara yol açacağı belli oluyor. Bu yatakların adaletli kullanımı sorun olarak önümüzde duruyor. Bu nedenle bu hamle değerlendirilmeli ve buna uygun bir hamle yapılmalı. Pratik olan ise özel sektörün bu işten çekilmesi, işin kamuya devredilmesi. Hem özel sektör tercih yapmaktan kurtulacak hem de vatandaşlar eşit haklarla yataklara ulaşacak.”