Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları Konseyi başladı
Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Konseyi 10'uncu Zirvesi, Kazakistan'ın başkenti Astana'da başladı. 'Türk Devri' temasıyla düzenlenen zirve öncesinde liderler, aile fotoğrafı için bir araya geldi.
Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev'in ev sahipliğinde "Türk Devri" temasıyla düzenlenen zirve öncesinde liderler, aile fotoğrafı için bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Akorda Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na gelişinde Tokayev tarafından karşılandı.
ASTANA'DA KRİTİK ZİRVE
Burada çekilen aile fotoğrafında Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ve Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov ile gözlemci ülkeler Türkmenistan Ulusal Konseyi Halk Maslahatı Başkanı, eski Türkmenistan Cumhurbaşkanı Gurbangulı Berdimuhamedov ile Macaristan Başbakanı Viktor Orban yer aldı.
Fotoğraf çekiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sağında Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev, solunda ise Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev bulundu.
AZERBAYCAN'A DESTEK SÜRDÜRÜLMELİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Akorda Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda "Türk Devri" temasıyla düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Konseyi 10. Zirvesi'nde konuştu.
Erdoğan, konuşmasına, Kazakistan'ın Karaganda bölgesindeki kömür madeninde meydana gelen kazada hayatını kaybedenlere rahmet, yakınlarına ve Kazak halkına başsağlığı dileyerek başladı.
Dönem başkanlığını devreden Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev'e teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, dönem başkanlığını devralan Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev'e başarılar diledi, Mirziyoyev'in "Türk Dünyası Ali Nişanı"yla taltif edileceğini söyledi.
Küresel sınamalarla mücadelelerde en önemli gücün, Türk dünyasının birlik, beraberlik ve dayanışması olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu hakikati, son dönemde karşılaştığımız pek çok hadisede gördük, görüyoruz. Can Azerbaycan vatan muharebesinin ardından Karabağ'da 30 yıldır süregelen işgale son verdi. Bu tarihi başarıdan büyük bir gurur ve sevinç duyuyoruz. Böylece bölgemizde kalıcı barışa bir adım daha yaklaşmış olduk. Açılan fırsat penceresinin değerlendirilmesi en büyük arzumuzdur. Ermenistan'ın Azerbaycan'a yönelik yükümlülüklerini yerine getirmesi mühimdir. Azerbaycan'ın batı bölgeleriyle Nahçıvan'ı birbirine bağlayacak ulaştırma hattının hayata geçirilmesi de büyük önem taşıyor. Hattın açılması, tüm bölge ülkelerinin refahına ciddi katkı sağlayacağı gibi Türkiye'yi de ata yurdumuz olan Orta Asya'ya bağlayacaktır. Bu sürecin başarıyla tamamlanması için Türk dünyası olarak Azerbaycan'a olan desteğimizi sürdürmeliyiz."
FİLİSTİN'DE İNSANLIK DRAMI YAŞANIYOR
Türk kültür ve medeniyetinin adaleti gözetmeyi, mazlumun elinden tutmayı, haksızlıklar karşısında susmamayı tavsiye ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Filistin'de tüm dünyanın gözleri önünde benzeri görülmemiş bir insanlık dramı yaşanıyor. Hastaneler, okullar, camiler, kiliseler, mülteci kampları bombalanıyor. Masum çocuklar acımasızca katlediliyor. 7 Ekim'den beri şahit olduklarımızı mazur gösterecek, bu vahşeti anlatacak hiçbir kavram yoktur. Açık ve net söylemek gerekirse Gazze'de tam 28 gündür insanlığa karşı suç işlenmektedir. Bu kriz ilk patlak verdiği andan itibaren Türkiye olarak ilkeli ve insani bir duruş benimsedik. Sivillere karşı eylemleri tasvip etmediğimizi her fırsatta söyledik, söylüyoruz. Önceliğimiz insani ateşkesin süratle tesis edilmesidir. Müslüman, Hristiyan veya Yahudi fark etmeksizin herkesin güvenliğini garanti altına alacak yeni mekanizmalar üzerinde de çalışıyoruz.
Uluslararası Barış Konferansı için zemin oluşturma çabalarımız sürüyor. Şimdiye kadar 10 uçak dolusu insani yardım malzemesini bölgeye sevk ettik. Sahada şartlar el verdikçe yenilerini göndermeye devam edeceğiz. Türk dünyası olarak birlik ve beraberlik içinde hareket etmemiz, önce ateşkese, sonrasında da kalıcı barışa giden yolu kolaylaştıracaktır. Türk Devletleri Teşkilatı olarak sergileyeceğimiz duruş da diğer kuruluşlara örnek teşkil edecektir."
BARIŞ İÇİN ÇALIŞACAĞIZ
Rusya-Ukrayna Savaşı'nın enerji, gıda ve ulaştırma gibi alanlardaki yansımalarının tüm dünyayı olumsuz etkilediğine işaret eden Erdoğan, "Türkiye olarak adil barışın tesisi yönündeki gayretlerimizi sürdüreceğiz. Afganistan'da sürdürülebilir barışın ve istikrarın tesisi, Orta Asya'nın ötesinde tüm kıtada kalıcı güvenlik ve refaha hizmet edecektir." dedi.
Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı üyeleri olarak Afganistan'daki mevcut yönetime eş güdüm içinde verilecek mesajların önemli olduğunu söyledi.
'HAYATA GEÇİRİLMESİNDE FAYDA GÖRÜYORUZ'
Türk Devletleri Teşkilatının 6 Şubat depremlerinin akabinde sergilediği dayanışmayı Türkiye'nin unutmasının mümkün olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "16 Mart'ta Ankara'da düzenlediğimiz olağanüstü zirvede tüm dünya bu dayanışmaya şahit olmuştur. Ankara'da aldığımız kararla Türk Devletleri Teşkilatı Sivil Koruma Mekanizması'nın kurulması için önemli bir adım atmıştık. Gerekli süreçleri bir an önce tamamlayarak mekanizmanın hayata geçirilmesinde fayda görüyoruz." dedi.
Türkiye'nin, teşkilatın bugüne kadar elde ettiği başarıların devamı için gayretlerini sürdürdüğünü belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Nahçıvan Anlaşması'nda değişiklik yapılmasına ilişkin protokol, Meclisimiz tarafından Türk İş Birliği Günü olan 3 Ekim'de kabul edildi. 1 Kasım itibarıyla protokolün iç onay sürecini tamamladık. Tüm üye ülkeleri, protokolün bir an evvel hayata geçirilmesi için gerekli adımları atmaya davet ediyorum. Başta ticaret ve ekonomi, enerji ve ulaştırma olmak üzere muhtelif işbirliği alanlarında mevcut potansiyelimiz, bize çok daha fazlasını vadediyor."
ULAŞTIRMA AĞLARINI GELİŞTİRMELİYİZ
Ankara'daki Olağanüstü Zirve'de kuruluş anlaşması imzalanan İstanbul merkezli Türk Yatırım Fonunun faaliyetlerine bir an evvel başlamasını istediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bununla ilgili anlaşma da önceki gün Parlamentomuzda kabul edildi. Mega enerji ve ulaşım altyapısı projeleri, Türk devletleri arasında her zaman temel ve önemli bir işbirliği alanı oldu. Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı, Bakü-Tiflis-Erzurum Doğalgaz Boru Hattı ve Trans Anadolu Boru Hattı bunun somut örnekleridir." diye konuştu.
Erdoğan, Hazar doğal gazının Türkiye'ye ve Avrupa'ya taşınmasının hem Türk devletlerinin refahı hem de Avrupa'nın enerji güvenliğine katkı yapacağını belirterek, "Ülkelerimiz arasındaki ulaştırma ağlarını geliştirme hedefine de özellikle eğilmeliyiz. Bu anlayışla Hazar Geçişli Doğu-Batı Orta Koridoru'nu etkinleştirme gayretlerimizi sürdürüyoruz. Ulaşım ve ticaretin önündeki engellerin kaldırılması, ulaşım ağlarının zenginleştirilmesi, sınır geçişlerinin ve vize işlemlerinin kolaylaştırılması noktasında işbirliğimizi güçlendirmeliyiz." dedi.
DİL BİRLİĞİ ÇAĞRISI
Semerkant Zirvesi'nde imzalanan Uluslararası Kombine Yük Taşımacılığı Anlaşması ve Ulaştırma Bağlantısallık Programı'nın önemli katkılar sağladığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları dile getirdi:
"Bugün de 2023-2027 yıllarına ait Ulaştırma Ortak Eylem Planı'nı imzalayarak yeni dönem yol haritamızı belirlemiş olacağız. Tüm bu alanların yanında ortak dil, kültür ve tarihe dayalı beşeri ilişkilerimizi geliştirmek amacıyla yükseköğretim alanındaki işbirliğimizi kuvvetlendirmeye yönelik çabalarımız da sürüyor. Özellikle birlik ve beraberliğimizin güçlenmesi için dil birliğinin önemi aşikardır. Bunun ilk adımı, alfabe birliğinin sağlanmasıdır. Bu konuda başkanların desteği çok çok önemlidir. Yükseköğretim Kurulumuzun sekreteryamıza ilettiği önerilerin siz kıymetli kardeşlerim tarafından en iyi şekilde değerlendirileceğine inanıyorum. Aile Meclisimiz, geçtiğimiz yılki Semerkant Zirvemizde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne oy birliğiyle gözlemci üye statüsü vererek tarihi bir karara imza atmıştı. Sizlere bu kararın alınmasında sağladığınız destek nedeniyle bir kez daha teşekkür ediyorum.
Bu kararla Türk dünyası, tecrit edildikleri halde öz vatanından vazgeçmeyen Kıbrıs Türkleri'nin yalnız olmadıklarını herkese göstermişti. Büyük Türk ailesinin ayrılmaz bir parçası olan Kıbrıs Türkleriyle dayanışma içinde hareket etmek hepimizin yükümlülüğüdür. Müteakip zirvemizde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni karar verdiğimiz şekilde gözlemci üye statüsüyle aramızda göreceğimize inanıyorum. Bu konuda sizlerin dirayetli liderliğinize güveniyorum. Bu vesileyle gözlemci üyemiz Türkmenistan'ı da Aile Meclisimizde tam üye olarak görmek istediğimizi bir kez daha vurgulamak istiyorum."
'OMUZ OMUZA ÇALIŞACAĞIZ'
"Birliğimiz gücümüzdür." şiarıyla Türk dünyasını her alanda kuvvetli kılmayı, farklı meydan okumaları karşısında daha dirençli ve dayanıklı hale getirmeyi hedeflediklerini söyleyen Erdoğan, "Liderler olarak birlik ve beraberlik içinde güçlü bir Türk dünyası tasavvuruyla Türk dünyası bayrağını taşıyan gönüllere yol göstermeliyiz. Bu sene 100. yılını kutlayan Türkiye Cumhuriyeti olarak tüm Türk dünyasının barışı, refahı ve güvenliği yönünde adımlar atmayı sürdüreceğiz. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu teşkilatımıza da teşmil ederek önümüzdeki dönemi inşallah Türk devri yapmak için omuz omuza çalışacağız." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda ev sahibi Kazakistan ve Cumhurbaşkanı Tokayev olmak üzere zirvenin düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ederek, istişarelerin ve alınacak kararların başta ülkeler ve Türk dünyası olmak üzere tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diledi.
TOKAYEV'DEN TÜRK DEVRİ VURGUSU
Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, dünyadaki çeşitli tehditlere karşı Türk devletlerinin birleşmesinin önemli olduğunu vurguladı.
Tokayev, başkent Astana’da ev sahipliği yaptığı Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları Konseyi 10. Zirvesi’nde konuştu.
“Türk halklarının ata yurdu Kazakistan’a hoş geldiniz” diyerek konuk devlet başkanlarını selamlayan Tokayev, “Öncelikle kardeşim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ve tüm kardeş Türk halkını Türkiye’nin 100. Yılı dolayısıyla tebrik etmek istiyorum. Anadolu’nun asırlık tarihi büyük başarılarla dolu.” dedi.
Tokayev, toprak bütünlüğünü sağlayan Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve halkını da tebrik ederek, “Ülkeniz gelişmenin yeni tarihi devrine adım attı. Bu tarihi adım Birleşmiş Milletler Şartı ve Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde hayata geçirildi.” diye konuştu.
Kazakistan’ın girişimleriyle kurulan Türk Dili Konuşan Ülkelerin İşbirliği Konseyi’nin artık tam teşekküllü uluslararası teşkilata dönüştüğünü anımsatan Tokayev, bundan sonraki hedeflerinin kendi aralarındaki güvene ve kardeşliğe dayalı birliği korumak ve gelecek nesillere aktarmak olduğunu ifade etti.
Tokayev, TDT’nin Baykal’dan Balkanlara kadar yayılan Türk halklarının ortak değerlerinin mirasçısı olduğuna vurgu yaparak “Kazakistan, Türk Devletleri Teşkilatı’nı daha da geliştirmede kararlı. Biz yeni 'Türk dünyası' markasını tanıtmalıyız.” ifadesini kullandı.
Bugün TDT dönem başkanlığının Özbekistan’dan Kazakistan’a geçtiğini belirten Tokayev, söz konusu dönem sürecince TDT’nin uluslararası alandaki etkisini artırmaya odaklanacaklarına işaret etti.
Türk birliğini tanıtmak için Kazakistan’ın dönem başkanlığının 'Türk Devri' sloganıyla gerçekleşeceğini dile getiren Tokayev, "Bu bağlamda gelenek, birleşme, reformlar, bilim, güven, yatırım, arabuluculuk ve enerji gibi 8 alana öncelik vereceğiz. Bizim tarihimiz, kültürümüz, dilimiz ve dinimiz ortak. Bu doğrultuda Türk Devletleri Teşkilatı’nın ve kuruluşlarının bayrakları ve amblemleri aynı tasarıma sahip olmalı. Bu konuda alınacak karar tarihi olacak.” şeklinde konuştu.
Tokayev, ortak tarihe ilişkin araştırmaları birlikte gerçekleştirme ve ülkelerin dizilerini birbirlerinde yaygınlaştırmanın önemini vurguladı.
Türk devletlerinin paralel gelişiminin çok önemli olduğuna işaret eden Tokayev, özellikle karşılıklı ticareti artırmak adına ülkelerin ortak standartlarının sistemleştirilmesini önerdi.
TDT’ye uluslararası ve bölgesel örgütlerden ilginin arttığını, seçim alanındaki işbirliğinin pekiştirilmesi gerektiğini aktaran Tokayev, bu zirvede Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’na gözlemci statüsü verileceğini belirterek, İslam Gıda Güvenliği Teşkilatı ile de işbirliğini geliştirme önerisinde bulundu.
Tokayev, şu anda uluslararası durumun istikrarsız olduğuna dikkati çekerek, “Böyle bir (istikrarsız) dünyada Türk halklarının birliği çok önemli. Bu ortak güvenliğimizin güvencesidir.” ifadesini kullandı.
Güvenlik alanındaki işbirliğini pekiştirmeyi vurgulayan Tokayev, gelecek sene TDT Güvenlik Konseyi Sekreterlerinin 3. toplantısının Astana’da yapılmasını önerdi.
Tokayev, İsrail-Filistin çatışmasına da değinerek, Gazze’deki sivil halkın güvenliğini sağlamanın ortak görevleri olduğunu vurgulayarak "Kazakistan’dan Filistin halkına 1 milyon dolar insani yardım sağlama kararı aldım.” dedi.
Kazakistan’ın her ülkenin toprak bütünlüğüne saygı duymayı ve iç meselelerine karışmamayı öncelik olarak gördüğünü kaydeden Tokayev, “Türk devletlerinin çeşitli tehditlere karşı birleşmesi, birbirlerine yardımcı olması çok önemli.” değerlendirmesinde bulundu.
DIŞİŞLERİ BAKANLARI BULUŞTU
TDT Devlet Başkanları Konseyi 10. Zirvesi öncesi Astana’da TDT Dışişleri Bakanları Konseyi toplandı.
Kazakistan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Murat Nurtileu’nın ev sahipliğinde bakanlık binasında yapılan toplantıya Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, Kırgızistan Dışişleri Bakanı Ceenbek Kulubayev, Özbekistan Dışişleri Bakanı Bahtiyar Saidov ile TDT Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev katıldı.
TDT’ye gözlemci olan Türkmenistan Dışişleri Bakanı Yardımcısı Berdi Matiyev ile Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto da toplantıda yer aldı.
Aile fotoğrafının çekimiyle başlayan toplantıda bakanlar, TDT Devlet Başkanları Konseyi 10. Zirvesi gündeminin yanı sıra alınacak kararları değerlendirdi.
Nurtileu, burada yaptığı konuşmada, bugün liderlerin Astana Senedi ve Astana Bildirisi’ni kabul ederek TDT’de yeni bir sayfa açmak için bir araya geleceklerini söyledi.
Nurtileu, "Bu dönüm noktası niteliğindeki belgeler, liderlerimizin Türk halklarının ortak tarihine, diline, kültürüne, geleneklerine ve değerlerine dayanan daha parlak bir gelecek için ortak vizyonunu yeniden teyit etme anlamına geliyor." diye konuştu.
Astana Zirvesi’nde Ekonomik İşbirliği Teşkilatına TDT’ye gözlemci statüsü verileceğini de kaydeden Nurtileu, böylece teşkilatın kurumsal olarak daha da güçleneceğini bildirdi.
Astana Zirvesi’nin "Türk Devri" sloganıyla gerçekleştiğine dikkati çeken Nurtileu, bu zirve ile TDT dönem başkanlığını devralacaklarını da sözlerine ekledi.
ALİYEV: İŞBİRLİKLERİ ARTTIRILMALI
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türk Devletleri Teşkilatına (TDT) üye ülkelerin güvenlik, savunma ve savunma sanayisi gibi alanlarda işbirliklerini daha da artırması gerektiğini söyledi.
Türk devletleri ile ilişkilerin pekiştirilmesinin, Azerbaycan dış politikasının önceliklerinden biri olduğunu belirten Aliyev, etnik ve kültürel köklerin ve ortak geçmişin, ilişkilerinin temelini oluşturduğunu kaydetti.
Aliyev, 2009'da Nahçıvan'da düzenlenen zirveden geçen sürede Türk devletlerinin farklı alanlardaki ilişkilerinin kurumsallaştığını ifade ederek TDT'nin başarılı gelişme yolu geçtiğini vurguladı.
TDT'nin uluslararası düzeyde büyük nüfuza sahip olduğunu belirten Aliyev, son 2 yılda TDT üyesi ülkelere 20 ziyaret yapıldığını bildirdi.
Aliyev, Karabağ'ın sembol şehri Şuşa'nın 2023 Türk Dünyasının Kültür Başkenti ilan edilmesine destekleri nedeniyle TDT liderlerine teşekkür etti.
TDT üyesi ülkelerle ekonomik ilişkilere de değinen Aliyev, "Azerbaycan, Türk devletlerinin ekonomisine 20 milyardan fazla yatırım yaptı. Bunun önemli miktarı Türkiye'ye yapılan yatırımlardır. Ortak yatırım fonlarının kurulması süreci başladı. Azerbaycan-Özbekistan Yatırım Fonu ve Azerbaycan-Kırgızistan Kalkınma Fonu kuruldu. 2023'ün ocak-eylül aylarında 2022'nin aynı dönemine kıyasla Azerbaycan'ın TDT ülkeleriyle ticaret hacmi yüzde 40 arttı." bilgisini paylaştı.
Aliyev, ilişkilerin gelişmesinde ulaştırma ve lojistik alanlarının önemli yere sahip olduğunu belirterek "Azerbaycan, Orta Asya ülkeleriyle Türkiye ve Avrupa piyasaları arasında güvenilir transit ülke gibi kendisini kanıtladı. Azerbaycan Doğu-Batı Ulaştırma Koridoru'nun sürdürülebilir faaliyetine katkı sunuyor." dedi.
Dünyanın farklı bölgelerinde uluslararası hukuk kurallarının kabaca ihlal edildiğini hatırlatan Aliyev, "Savaşlar ve çatışmalar alevleniyor. Bu durumda ülkelerin savunma potansiyeli güvenliğin başlıca garantörüne dönüşüyor. Üye ülkeler arasında güvenlik, savunma ve savunma sanayisi gibi alanlarda iş birliği daha da artırılmalıdır." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Aliyev, Azerbaycan topraklarının 30 yıl Ermenistan işgali altında kalmasından, Ermenistan'ın Azerbaycan şehirlerinde yaptığı yıkımlardan, yıllarca hiçbir sonuç vermeden süren müzakere sürecinden ve 2. Karabağ Savaşı'ndan bahsederek "Azerbaycan, kendini savunma hakkını kullanarak Ermenistan'ı mağlup etti ve toprak bütünlüğünü temin etti ve tarihi adaleti sağladı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin Ermenistan ordusunun Azerbaycan topraklarından derhal ve kayıtsız şartsız çıkmasını öngören 4 kararını Azerbaycan kendisi sağladı. 44 gün süre savaş, Ermenistan'ın yenilgisini kabul eden belgeyi imzalamasıyla sona erdi." değerlendirmesini yaptı.
140 BİNDEN FAZLA İNSAN GERİ DÖNECEK
Eylül'de Karabağ'da gerçekleştirdikleri antiterör operasyonuyla bölgede Azerbaycan'ın egemenliğinin tam sağlandığını bildiren Aliyev, "Antiterör operasyonunda sivillere ve sivil altyapıya hiçbir zarar verilmedi. Azerbaycan, uluslararası hukuka tam uydu. Bölgeyi iki kez ziyaret eden BM Misyonu da bunu onayladı." ifadelerini kullandı.
Aliyev, işgalden kurtarılan bölgelerde geniş kapsamlı imar ve ihya çalışmaları başlattıklarını anlatarak "Bu amaçla Azerbaycan bütçesinden 7 milyar dolar harcandı. 2024'de de en az 2.4 milyar dolar harcanacak. Toprakların gerçek sahipleri Laçın ve Fuzuli şehirlerine ve 3 köye döndü. 2026 sonuna kadar Karabağ ve Doğu Zengezur'a 140 binden fazla insan geri dönecek." dedi.
Fuzuli'de okul ve kültür merkezi inşa eden Özbekistan ve Kazakistan liderlerine teşekkür eden Aliyev, konuşmasını "Büyük Türk dünyasının parçasıyız. Dostluk ve kardeşliğimizin ebedi olacağına, TDT'nin uluslararası nüfuzunun daha da artacağına eminim." sözleriyle tamamladı.
FİDAN'DAN KKTC ÇAĞRISI
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türk dünyası işbirliğinin giderek kurumsallaştığını ve derinleştiğini belirterek, "Kıbrıs Türk halkına uygulanan haksız ve insanlık dışı izolasyona hep birlikte karşı durmalıyız." dedi.
Fidan, Kazakistan'ın başkenti Astana'da Türk Devletleri Teşkilatının (TDT) 10. Zirvesi öncesinde düzenlenen Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı'nda konuştu.
Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre Fidan, Teşkilata, "Kıbrıs Türk halkına uygulanan haksız ve insanlık dışı izolasyona hep birlikte karşı durmalıyız." diyerek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne (KKTC) destek çağırısında bulundu.
Karabağ'daki son gelişmelere ilişkin "Türkiye, Azerbaycan'ın yanında durmaya devam edecek" ifadesini kullanan Fidan, Gazze'de yaşanan insanlık trajedisine de dikkati çekti.
Fidan, üye ülkelerin özellikle ticaret, ekonomi, enerji ve ulaştırma alanlarında büyük bir potansiyele sahip olduğuna işaret etti.
"Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkeler arasındaki işbirliğinin hızla kurumsallaşmasından ve derinleşmesinden büyük memnuniyet duyuyoruz." şeklinde konuşan Bakan Fidan, Orta Koridor'un yatırım açısından daha da cazip hale getirilmesi için çaba gösterilmesinin ve başta Türkmen doğal gazı olmak üzere, Hazar ötesi kaynakların Türkiye ve Avrupa'ya taşınmasının önemini vurguladı.
İsrail'in Gazze’ye yönelik saldırısına ilişkin, sivillere uygulanan acımasız katliamın kabul edilemez olduğunu dile getiren Fidan, bir an önce koşulsuz ateşkes ilan edilmesi ve Gazze'ye yardımların kesintisiz biçimde ulaşması gerektiğini kaydetti.
ERDOĞAN, YEMEĞE KATILDI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev'in, Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları Konseyi 10'uncu Zirvesi'nde yer alan liderler onuruna verdiği yemeğe katıldı.
Akorda Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki yemek, basına kapalı gerçekleştirildi.