22 Aralık 2024 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Türk Dışişleri'nden Yunanistan'a Adalar Denizi hatırlatması: Tutumumuzda değişiklik yok!

Türk Dışişleri, Yunanistan'ın İyon Denizi'nde karasularını 12 deniz miline çıkarmaya yönelik tasarrufunun, Mora Yarımadası'nın güneyinde sona erdiğini ve Adalar Denizi'ni hiçbir şekilde etkilemediğini bildirdi

Türk Dışişleri'nden Yunanistan'a Adalar Denizi hatırlatması: Tutumumuzda değişiklik yok!
A+ A-
HABER MERKEZİ

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in ülkenin karasularını Adalar Denizi'nde de 12 mile çıkarabileceklerine dair yaptığı açıklamaya Türk Dışişleri Bakanlığı'ndan yanıt geldi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, "Bu denizde karasularının hem ülkemizin, hem üçüncü ülkelerin seyrüsefer serbestisini ve açık denizlere erişimi kısıtlayacak şekilde tek taraflı olarak genişletilmemesi gerektiği konusundaki tutumumuz herkesin malumudur. Bu tutumumuzda bir değişiklik yoktur" ifadelerini kullandı.

GİRİT'İN DOĞUSUNDA 12 MİL HAZIRLIĞI

Yunanistan'ın İyon Denizi'nde karasularını genişletmesini öngören yasa tasarısı, önceki gün ülke meclisinde milletvekillerinin oyuna sunuldu. Ülkenin söz konusu deniz bölgesindeki karasularını 6 milden 12 mile çıkarmasını öngören tasarı, yapılan açık oylama sonucu kabul edildi. Başbakan Kiryakos Miçotakis, oylama öncesi Meclis'te yaptığı konuşmada, ülkesinin karasularını genişletme hakkı olduğunu savunarak, bu konuya ilişkin adımları uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletler (BM) Deniz Hukuku Sözleşmesi'ne uyumlu şekilde attıklarını ileri sürdü. Atina'nın, İyon Denizi'nin yanı sıra diğer deniz bölgelerinde de bu hakkını saklı tuttuğunu iddia eden Miçotakis, bundan sonraki aşamada Girit Adası'nın doğusunda da benzer şekilde karasularını genişletmeyi planladıklarını söyledi.

Yunanistan ve İtalya, 9 Ağustos 2020'de İyon Denizi’nde Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) sınırlandırma anlaşması imzalamıştı. Arnavutluk yakınlarındaki İyon Adaları'ndan Mora Yarımadası'nın güney ucunda yer alan Tenaro Burnu'na kadar olan deniz bölgesinde, körfezlerin kapatılması ve düz ana hatların çizilmesiyle ilgili kararname, Yunanistan Resmi Gazetesi'nde 27 Aralık 2020'de yayımlanarak yürürlüğe girmişti. Söz konusu deniz bölgesinde kara sularını 6 milden 12 mile çıkarılmasını öngören yasa tasarısı, 9 Ocak'ta milletvekillerinin tartışması için Yunanistan Parlamentosu'na sunulmuştu. Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, Meclis'te önceki gün yaptığı konuşmada, "Girit'in doğusunda da karasularımızı genişletmeyi planlıyoruz" ifadesini kullanmıştı.

'ÜLKEMİZİN HAYATİ ÇIKARLARI VARDIR'

Türk Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy ise Yunan iddialarına yaptığı yazılı açıklamayla yanıt verdi. Sözcü Aksoy, şu ifadeleri kullandı: "Yunanistan’ın İyon Denizi’nde karasularını 12 deniz miline çıkarmaya yönelik tasarrufu, Mora Yarımadası’nın güneyinde sona ermekte ve Ege Denizi’ni hiçbir şekilde etkilememektedir. Özel coğrafi koşulların hakim olduğu yarı-kapalı Ege Denizi’nde ülkemizin hayati hak ve çıkarları vardır. Bu denizde karasularının hem ülkemizin, hem üçüncü ülkelerin seyrüsefer serbestisini ve açık denizlere erişimi kısıtlayacak şekilde tek taraflı olarak genişletilmemesi gerektiği konusundaki tutumumuz herkesin malumudur. Bu tutumumuzda bir değişiklik yoktur."

TÜRKİYE'NİN TUTUMU

Yunanistan 31 Mayıs 1995'te Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi'ni kabul ederek karasularını 12 mile çıkardığını açıklamıştı. TBMM ise buna karşılık 8 Haziran 1995 tarihli kararı ile Adalar Denizi'nde karasularının genişletilmesinin 'savaş sebebi' olacağını ilan etmişti. O dönem tüm partilerin katılımıyla yayınlanan metin şöyleydi: "Yunanistan, Deniz Hukuku Sözleşmesi'nin, esas itibarıyla açık denizler ve okyanuslar için belirlenmiş bazı hükümlerinden yararlanarak, karasularını 12 mile çıkarmak isteğini ortaya atmıştır. Bu durum gerçekleştiği takdirde, Yunanistan, Ege Denizi'nin yaklaşık yüzde 72’sini egemenliği altına sokmuş olacaktır. Bir yarımada olan Türkiye’nin, dünya denizlerine ve okyanuslarına Yunan karasularından geçerek ulaşmasına yol açacak böyle bir durumu kabul etmesi asla düşünülemez. Türkiye’nin, Ege’de hayati menfaatleri vardır. TBMM, Yunanistan Hükümeti'nin Lozan'la kurulmuş dengeyi bozacak biçimde Ege’deki karasularını 6 milin ötesine çıkarma kararı almayacağını ümit etmekle birlikte, böyle bir olasılık durumunda, ülkemizin hayati menfaatlerini muhafaza ve müdafaa için, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ne, askeri bakımdan gerekli görülecek olanlar da dahil olmak üzere, tüm yetkilerin verilmesine ve bu durumun Yunan ve dünya kamuoyuna dostane duygularla duyurulmasına karar vermiştir."

Karasularının genişletilmesi konusu, Türkiye'nin dış politikasını belirleyen ve 'kırmızı kitap' olarak bilinen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nde de öncelikli tehdit olarak yer almıştı.

ARŞİV UNUTMAZ!

2005 yılında TBMM Başkanı Bülent Arınç, Yunanistan’ın karasularını 12 mile çıkarmasını savaş nedeni sayma (casus belli) kararının, 1995’te Meclis’te oylanmadan alındığını iddia etmiş, Atina ile ilişkilere engel olduğu gerekçesiyle bu kararın kaldırılması gerektiğini söylemişti. Arınç şu ifadeleri kullanmıştı:

"Benim anladığım casus belli kararı, Yunan Parlamentosu’nda rahatsızlık oluşturmuş görünüyor. Biliyorsunuz, 1995’te bir Meclis kararı vardı. Bu yüzden dostluk ortamı kurulamadı. Ben baktırdım, bu bir karar bile değil. Biri, 'Oylatalım' demiş, Kamer Genç oylatmamış bile. Buna bir bakmak lazım. İlişkilerin gelişmesinde engel olduğu anlaşılıyor. Türkiye ile Yunanistan arasında Ege sorunlarının çözümünü sağlamak için istikşafi görüşmeler devam ediyor ve iyi gidiyor. Artık bu devirde bu kararı da ortadan kaldırmak lazım."

Doğu Akdeniz Yunanistan Ege iyon denizi MİL kıta sahanlığı