18 Kasım 2024 Pazartesi
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Türk Edebiyatı’nın ‘İrfan’lı kalemi

Türk Edebiyatı’nın usta isimlerinden İrfan Yalçın toprağa verilmesinin ardından Edebiyat dünyasından pek çok isim Yalçın’ı anlattı

Türk Edebiyatı’nın ‘İrfan’lı kalemi... İrfan Yalçın kimdir? Edebiyat dünyası İrfan Yalçın'ı anlattı... İrfan Yalçın'ın edebi kişiliği nasıldı?
A+ A-
KÜLTÜR SANAT SERVİSİ

Türk Edebiyatı’nın usta isimlerinden İrfan Yalçın toprağa verildi. Edebiyat dünyasından pek çok isim “Ölümün Ağzı”, “Fareyi Öldürmek”, “Pansiyon Huzur”, “Genelevde Yas” gibi romanlarla tanınan Yalçın’ı anlattı.

Şair Hüseyin Haydar, Yalçın’ın kömür kuyularında çalışır gibi Türk Edebiyatı için çalıştığını söyledi. Haydar, “İrfan Yalçın ağabey, Zonguldak’ın derin kömür kuyularında çalışır gibi Türk edebiyatı için çalıştı. Türk toplumu için gerekli duyguları, dile gelmemiş düşünceleri günışığına çıkarmaya çabaladı. Karanlıkta kalmış alanları aydınlatırken, yazıyla dile getirmenin ötesine geçip insan vicdanının kapılarını şiirli sözlerle açardı. Hep böyle yaptı. İkna edici oldu.” dedi.

‘GERÇEKLİĞİN DESTANINI YAZANLAR ÖLÜMSÜZDÜR’

Yalçın’ı “Türk Edebiyatı’nın “İrfanlı Kalemi” olarak nitelendiren Haydar, “Maddenin içinden türküyü bulup süzen, dile getiren, onun güngörmüş bir düşçüsüydü… kurduğu edebiyat kalesi vatanseverlik, adanma, özveri, yaşama sevinciyle kayalaşan, yalçın gerçeğin kendisiydi. Gerçekler nasıl ölümsüzse, gerçekliğin destanını yazanlar da ölümsüzdür.” İfadelerini kullandı.

İrfan Yalçın’ın siyasi meselelerden kendisini soyutlamadığını tam aksine tutum aldığını vurgulayan Haydar, “Türk edebiyatçıları çoğu zaman ne şekilde olursa olsun yazarlıklarını “kutsayıp” siyasete bulaşmak, siyasi akımlara yakın görünmek istemezler. İrfan yalçın Ağabey, siyasi tutumuyla da hiçbir gerçekçi büyük sanatçıda olmayan bu bencil, bu kendini halkın bunalımından koparan yazarlara çıkış yolunu gösterdi.” dedi.

‘OMUZ OMUZA SAVAŞTIK’

Usta Yazar’ın Ergenekon tertibine karşı aldığı tutumu hatırlatan Haydar, şöyle konuştu;

“2012 yılında Ulusal Kanal’da sunduğum Edebiyat Cephesi programına konuk olduğunda, onunla “Yaşadığımız Günler ve Edebiyat”ı konuştuk. O dönem Ergenekon Tertibi’yle öncü aydınlarımız ve komutanlarımız esir edilmişti. Bu büyük mücadelede ön saflarda yerin aldı. Vatan Partisi’nde aynı mücadele duygularıyla birlikte yan yana savaştık. Onunla omuz omuza olmanın bana verdiği büyük mutluluğu, övüncü anlatamam.”

‘ULUSAL VE EVRENSEL SINIRLARI ZORLADI’

Türk Edebiyatı’nın ‘İrfan’lı kalemi - Resim : 1
Ahmet Yıldız

Yazar, Gerçek Edebiyat Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Yıldız ise Yalçın’ın kendine özgü bir isim olduğunu belirtti. Yalçın’ın emek mücadelesine kalemiyle büyük katkılar verdiğini belirten Yıldız, “İrfan Yalçın Zonguldak maden işçilerini yapıtlarında kahraman yapmakla bilinir. Cumhuriyet dönemi edebiyatımız, sanılanın aksine 'kuşak’ edebiyatı değil, tek tek yazar şair kişiliklerin özellikleriyle çeşitlenip zenginleşmiş bir edebiyattır.

İrfan Yalçın da işte kendine özgü yazar ‘kişi’lerden biridir. Emekçileri ve özellikle maden emekçilerini yalnızca emek sömürüsü üzerinden değil siyasal sistemin baskı aygıtlarıyla birlikte onlarla mücadele içinde vermiştir. İnatla taşrada gibi görünmesine karşın ulusal ve evrensel sınırları zorlamış bir yazarımızdır. İmzalı kitapları başucumda duruyor, çok üzgünüz.” İfadelerini kullandı.

‘EDEBİYATIN MAGAZİN ALANINDA YER ALMADI’

Yazar, Eğitimci Necati Güngör ise Yalçın’la tanışmasını anlattı. İlk kez hikayesinin yayımlandığı Yansıma dergisini Yalçın’ın kitapçı dükkanına götürdüğünü anlatan Güngör, İrfan Yalçın’ın “İlkeli, ciddi, tutarlı, sakin, az konuşan, kendine göre ironisi olan bir aydın kişi” olduğunu belirtti.

En son Kadıköy’de görüştüğünü anlatan Güngör, Yalçın’ın hiçbir zaman edebiyatın magazin alanında yer almadığını dile getirdi;

Kitapçı dükkânını kapatıp güneyde bir tatil yöresine yerleşen İrfan Hoca'nın gittiği yerde umduğunu bulamayıp mutsuz olduğunu duyuyorduk. Ona en son Kadıköy'de rastladığımda İstanbul'a geri döndüğünü ya da dönmek istediğini öğrenecektim. Yine yakın yıllarda onu sosyal medyada yakalayıp arkadaş olduk. Ama İrfan Hoca'yla bir türlü yakınlık kurmayı başaramadık.

Bizim için yetmişli yılların o başı dik, ciddi yüzlü ağabeyi olarak gönlümüzdeki varlığını sürdürdü. İrfan Hoca'nın bu dünyayı terk ettiğini, yine sosyal medyadan öğrendim. Hoca, doksan yaşında nokta koymuş yaşamaya. Hiçbir zaman edebiyatın magazin alanında boy göstermedi. Onu bir meyhane masasının çevresinde gören var mıdır, bilemiyorum. Bütün ciddiyetiyle yaşadı, yazdı ve dünyadan ayrıldı. Özlemini duyduğum ve duyacağım bir ağabeyimizdi!

İrfan Yalçın Hüseyin Haydar Türk Edebiyatı Yazar Şair