22 Aralık 2024 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Türk etkinliği tedirgin ediyor: Libya'ya tutunmak için Avrupa Lejyonu

Kuzey Afrika ülkesine altı ay evvel giren ABD'nin askeri taşeronundan sonra sıra Avrupa'da. Yeni koalisyona göçü durdurma kisvesi altında İtalya öncülük ediyor. Batı, iç çatışmayı körükleyerek kendini meşrulaştırıyor, ülkenin enerji kaynaklarını kendi şirketleri adına koruma altına alıyor.

Türk etkinliği tedirgin ediyor: Libya'ya tutunmak için Avrupa Lejyonu
A+ A-
DIŞ HABERLER SERVİSİ

Karanlık Amerikan askeri şirketi Amentum'un ardından Avrupalılar da organize bir güçle Libya'ya giriyor. Sahel ülkelerinden kovulan Batı, kuzey Afrika ülkesinde tutunmak için safları sıklaştırıyor, Türkiye ve Rusya'ya karşı önlem alıyor. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell cumartesi gecesi X'te şu açıklamada bulundu: "Brüksel'e geldiğimde Libya'da Fransızlar ve İtalyanlar vardı. Her zaman uyum içinde değillerdi, her zaman birlikte çalışmıyorlardı ama vardılar. Bugün Libya'da artık Avrupalılar yok, sadece Türkler ve Ruslar var." Dikkat çekici bir itirafta da bulunan Borrell, "Libya kıyılarında var olan üsler artık Avrupa üsleri değil, Türk ve Rus üsleri. Bu Akdeniz'de hayal ettiğimiz düzen değil." diye ekledi.

Brüksel temsilcisinin endişeleri eyleme dönüşmüş olacak ki Tunus gazetesi Al Chourouk başta olmak üzere birçok Arap ve Afrika basın kuruluşu çeşitli yerel kaynaklara atıfta bulunarak İtalya, Fransa ve İngiltere'nin oluşturduğu Avrupa Lejyonu adlı bir ittifakın kurulduğunu yazıyor. Haberlere göre Libya'nın batısındaki silahlı milisler arasından da koalisyona katılanlar oluyor. Batı, Amentum ve Avrupa Lejyonu gibi organizasyonlar üzerinden Libya'nın iç işlerine müdahale ediyor, petrol ve gaz üzerinde kontrol sağlamaya çalışıyor. Kaynaklar, Avrupa'nın Abdülhamid Dibeyde başkanlığındaki sözde geçici Ulusal Birlik Hükümeti'ne güç ve askeri teçhizat göndererek Libya'ya nüfuz etmeyi amaçladığını bildiriyor.

ŞİRKETLER İÇİN TESİSLERE KORUMA

Koalisyonun kurulmasına gerekçe olarak, Libya'nın Avrupa'ya ana geçiş kapısı olması nedeniyle yasa dışı göçle mücadele gösteriliyor. Göç dalgaları nedeniyle ciddi siyasi çalkantıların yaşandığı İtalya'nın bu ittifaka öncülük ettiği ve Trablus'la şartları oluşturduğu belirtiliyor. Ancak Roma için Avrupa Lejyonu'nun asıl amacının İtalyan şirketlerinin Libya gaz ve petrol sektörüne yatırım yapmasını güvence altına almak olduğu ifade ediliyor. Nitekim Lejyon'un dile getirilmeyen hedefi Avrupa'nın enerji menfaatleri için koalisyon güçlerini Libya'ya dağıtarak petrol ve gaz tesislerini korumak. Africa Gate News'un haberine göre İtalyanlar, isyancı grupların saldırılarından rafinerileri korumak ve greve giden işçilerle halkın protestolarını bastırmak için askeri gruplarını konuşlandırmaya kararlı.

PARANIN KAYNAĞI DONDURULMUŞ FONLAR

Fakat İtalya, bu tip bir organizasyonu finanse edecek güce sahip olmadığı için likiditeyi yurtdışında dondurulmuş Libya fonlarını kullanarak sağlıyor. Dibeyde, Temmuz ortalarında İtalya Başbakanı Giorgia Meloni'nin de katıldığı Trablus'ta düzenlenen Göç Forumu'nda fonların göçün kaynak ülkelerinde “yasa dışı göçle mücadele” ve orada “istikrar sağlamak” için harcanması gerektiğini söyledi. Bu “istikrarın” yabancı silahlı güçler tarafından sağlanacağınıysa saklamayı tercih etti. Yazar ve siyasi araştırmacı Ahmed Haldun'a göre Dibeyde'nin sözleri, sınırları ve ülkedeki güvenliği güvence altına alma kisvesi altında kamuoyunu Avrupa Lejyonu fikrine alıştırma hazırlığıydı.

İMTİYAZLI MUTABAKAT

Tüm bunlar olurken Türkiye, 12 Ağustos tarihinde ülkemize Libya'da önemli stratejik avantajlar getiren mutabakat muhtırasının onaylandığını duyurdu. Anlaşmaya göre Dibeyde'nin Ulusal Mutabakat Hükümeti, Libya’daki Türk Silahlı Kuvvetleri varlığına “Geniş ayrıcalıklar ve yasal dokunulmazlık” tanıyor, ülkenin hava sahasına ve karasularına engelsiz erişim sağlama ve her yerde iletişim sistemleri kurma yetkisi veriyor. Ayrıca Libya makamları, Türk kuvvetlerine yakıt sağlamak ve Türk birliklerinin engelsiz hareketini sağlama işini de üstleniyor.

GERİLİM ARTACAK

Bağlamın diğer ucunda da Moskova var. Rusya, Libya'nın doğusundaki General Halife Hafter'i destekliyor ve Temsilciler Meclisi'nin çağrısıyla çatışmalara giriyor. NATO ülkeleri Rusya'nın varlığını büyük bir tehlike olarak görüyor. Libya meseleleri uzmanlarına göre Avrupa Lejyonu'nun Libya'nın batısındaki varlığı, ülkedeki rekabet eden güçler arasındaki bölünmeleri artıracak. Bu bakış açısı, Batılı ülkelerin Trablus'taki varlığının, Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu güçlerine askeri destek sağlayan ve Rus Afrika Kolordusu'nu da kışkırtabilir.

Doğudaki Temsilciler Meclisi Ulusal Güvenlik Komitesi Başkanı Talal el-Meyhub, Libya halkının Batılı ülkelerin Libya'da bulunması ve Avrupa Lejyonu'nun kurulması fikrini tamamen reddettiğini söyledi. Bu koalisyonun varlığının ülke toprakları içinde bir vekalet savaşının patlak vermesine ve NATO'nun 2011'de Libya'yı bombaladığı günlere geri dönüşe yol açacağına inandığını belirtti.

HAFTER'DEN HAMLELER

Nitekim yerel kaynaklara göre Avrupa Lejyonu'nun kurulması, ülkedeki nüfuz alanlarını kaybetmekten korkan milisler arasında şiddetli silahlı çatışmaların şimdiden canlanmasına yol açtı. Buna örnek olarak ağustos ayında Rahbat el-Duru Taburu ile Trablus'un on kilometre doğusuna konuşlanmış Sabria Taburu arasındaki çatışmalar gösteriliyor.

Afrika haber kanalları aynı şekilde Avrupa Lejyonu'nun ülkenin batısındaki varlığının, özellikle Cezayir olmak üzere Libya'nın komşu ülkeleri için doğrudan bir tehdit oluşturduğu öne sürüyor. Bu tehdidin General Hafter liderliğindeki güçleri Cezayir sınırına yakın Ghadames bölgesine doğru hareketleriyle vurgulandığını aktarılıyor. Birçokları Hafter'in bu hamlelerini, batıdaki yabancı varlığına, güvenlik kaosuna ve sivil kayıplara yol açan şiddetli silahlı çatışmalara yanıt olduğunu belirtiyor.

Libya'da genel seçimler yapılması ve ülkenin batısı ile doğusunun birleşmesi umutları günden güne azalırken Batı, ülkeyi bölünmenin eşiğinde tutup, krizi önleme kisvesiyle petrol ve doğalgaz kaynaklarına erişimi garanti altına almaya çalışıyor. Dibeyde'yi iktidarda tutan güçler sahaya yeni bir koalisyon daha sürerken, gelişmeler Türkiye'yi Trablus'ta yeni bir rekabet itecek gibi görünüyor.

Amentum'u Aydınlık ifşa etmişti

Aydınlık 3 Mart'ta ABD'nin taşeronu Amentum'un Libya'ya ulaştığını duyurmuştu. 7 Nisan'da askeri şirketin faaliyete geçtiğini, petrol rafinerileri yakınlarında silahlı çatışmaya girdiğini, Dibeyde hükümetine bağlı güçleri eğittiğini, ülkenin batısındaki milisleri düzenli ordu bünyesinde toplamaya çalıştığını aktarmıştık. Bu haber dünya basınının da büyük ilgisini çekmişti. İtalyan haber ajansı Nova haberimizin ardından ABD Dışişleriyle temasa geçmişti. Amerika'nın Trablus Büyükelçiliği açıklama yapmak zorunda kalmıştı. ABD'li yetkililer bu açıklamalarda Amentum'un varlığını kabullenmiş fakat söz konusu eğitimlerin “büyük çoğunluğunun” Trablus dışında yapıldığını iddia etmişti.

Amerika Avrupa Libya Avrupa Birliği Brüksel