Merter, hazır giyimdeki krizi teknoloji ile aşmaya çalışıyor: Bavuldan podyuma çıktı müşteriye DM'den yürüyor

Türk giyim sektörü zor günlerden geçiyor. TL bazında maliyet artışlarının yanında döviz fiyatlarının enflasyon paralelinde artmaması yüzünden fiyat rekabetçiliğini kaybeden sektör arayış içerisinde. Tekstil ve hazır giyimdeki istihdam kaybının 200 bini aştığı verilerden izleniyor. Bunun yanında üretimlerini Mısır gibi işgücü maliyetlerinin ucuz olduğu ülkelere kaydıran firmalar da var.

Bütün bu olumsuz gelişmelere karşın hazır giyimin geleneksel üretim merkezlerinden Merter, teknolojinin de getirdiği avantajlarla yeniden yükseliş dönemine geçmek istiyor. Merter Sanayici ve İşadamları Derneği (MESİAD) Başkanı Gürbüz Oruç ve Genç MESİAD Başkanı Fatih Gündüzalp yönetim kurulu üyelerinin katılımı ile bir basın toplantısı düzenledi.

NİŞANTAŞI MERTER'DEN GİYİNİYOR

Geleneksel ticaret durgunlaşırken e-ticaret hızlandığını belirten MESİAD Başkanı Oruç, “Nişantaşı'ndaki kadınlar Merter'den giyiniyor. Tasarımla bunu sağladık genç tasarımcılarla çalışıyoruz. Merter'de ciddi markalar var. Moda Haftası ile ucuz mal satan değil nitelikli ürün satan bir sektör olduğumuzu kamuoyuna anlatacağız.” dedi.

Merter'in ana kültürünün bavul ticareti olduğunu fakat bunun değişmeye başladığını kaydeden Başkan Oruç, sektörün artık e-ticaret ve e-ihracat bunun yanında Telegram, Instagram ve WhatsApp satışları ile büyüğününü vurguladı.

Oruç, “Önceden müşteriler fiziki olarak Merter’e geliyordu. Şimdi sattığımız ürünlerin yüzde 50’sini Telegram ve WhatsApp üzerinden yapıyoruz. Müşteri buraya gelmeden direkt sipariş veriyor. Bunu hala e-ihracata sokamadık ancak bakanlıklarla görüşmelerimiz sürüyor. Günde 2.5 milyon adet mal üretiyoruz. Bunun 2 milyon tanesini bavul ticareti yoluyla 70 ülkeye yolluyoruz. E-ticarette Trendyol ile çalışıyoruz.” bilgilerini verdi.

FİLİSTİN DÜŞTÜ, İSRAİL İSE BİTTİ

Savaşların ticaretlerini olumsuz etkilediğini ifade eden Başkan Oruç, “Rusya-Ukrayna, Ortadoğu, Filistin ve İsrail savaşı dahi bizi etkiledi. İsrail ile ticaretimizi tamamen kestik ama Filistin’e hala mal gönderiyoruz. Genel anlamda tekstilde bir sorun var ancak biz Merter olarak bu sorunu çözmek için en çok çabalayan merkezlerden biriyiz. Mısır bizim yerimizi alacak kadar iyi değil. Ancak tehlike büyüyor diyebiliriz.

"Örneğin 200 dolar işçilik maliyeti ve orada gümrüksüz mal satma şansı var. Ancak marka olmak farklı. Biz Türkiye olarak fason üretim yapan değil marka ülke pozisyonuna gelmeliyiz. Biz artık İtalya ve İspanya ile yarışır hale geliyoruz. Mısır, Bangladeş bizim klasmanımızda değil. Ucuz mal satayım diye uğraştığınızda başarılı olamıyorsunuz.” mesajı verdi.

KONSOLİDASYON OLACAK

Oruç, bugün giyimde zorlanan firmaların daha çok ihracata çalışan fasoncu firmalar olduğunu vurguladı. Merter’de bin civarında ayakları yere basan, kayda değer marka olduğunu belirten Oruç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Toplam işletme sayısı ise 10 bini geçiyor. En az 50 bin kişiye de istihdam sağlıyoruz. Ekonomik krizden çok ciddi şekilde etkilenmedik. Belli bir kesim etkilendi doğru, ancak markasına yatırım yapan, reklamını yapan işini yürütüyor. Online ticaret ile Merter’in potansiyeli arttı. Mikro ihracat ile beraber 300 kilo ve 15 bin avro limitine kadar geleneksel beyanname yapmadan, online beyanname ile ihracat yapabiliyoruz. Rusya'daki sıkıntı daha çok Laleli'yi etkiliyor bizi de etkiliyor ama onları daha fazla. Biz de nitelikli eleman bulamıyoruz.

"Biz belki İtalya kadar olamayız ama orta seviyede daha kaliteli ürünler satabiliriz. Marka değerine dönüşürse Mısır, Çin bizi etkilemez. Şu anda Merter'de konkordato yok bazı firmalar iyi bazıları da sıkıntılı. Mevcut dönemdekinden biraz daha fazla elenme olacak. Marka olarak ihraç etmek için daha çok iş birliğine ihtiyaç var. Türkiye'nin marka değerleri var; THY gibi Merter de bir değer. Bizim kaderimizi değiştiren LCW oldu. Osmanbey ise çok güç kaybetti. Belki ilerde otellerden ibaret olacak. Laleli de oraya gidecek ama Merter kalacak. Tabi kafa yapısı değişmeli.”