En büyük emekçi mitingi 20 Ekim’de Ankara’da

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Başkanlar Kurulu, Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde 'Zordayız, geçinemiyoruz' kitlesel basın açıklaması yaptı. Bakanlık önünde sendika üyeleri yöneticileri ve işçiler katıldı. İşçiler "Hükümet istifa, Mehmet Şimşek istifa" sloganları attı.

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, kamu işyerlerinde ücret dengesizliği, vergi adaletsizliği, taşeron işçiliği ve çalışma hayatının gündeminde yer alan bütün konulara tek tek değindi. Atalay, vergideki adaletsizlik nedeniyle çalışanların her ay aldıkları maaşın eridiğini dile getirerek, dünyanın hiçbir ülkesinde böyle adil olmayan bir vergi sistemi bulunmadığını vurguladı.

TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK MİTİNGİ YAPILACAK

TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay, Enflasyonu düşüreceğinize bizi düşürüyorsunuz. İşçinin, emeklinin, asgari ücretlinin dayanma gücü kalmadı." diyerek Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ı uyararak Türkiye'nin en büyük mitinginin yapılacağını açıkladı.

TÜRK-İŞ’in 20 Ekim 2024 tarihinde Ankara’da büyük Emek Mitingi yapacağını açıklayan Ergün Atalay sıkıntısı olduğunu söyleyen tüm kesimleri Ankara’da Büyük Emek Buluşması olacak Mitinge davet etti.

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay'ın açıklamalarından satır başları;

"Bugüne kadar işçi, emekli, taşeron, asgari ücretli... kimin ne problemi varsa alanlarda, meydanlarda anlatıyoruz. Maalesef duyması gerekenler duymakta zorluk çekiyor. Bugün, işçilerin enflasyondan dolayı ücretlerinin eridiğini, asgari ücretlinin geçinemediğini, emeklinin zor durumda olduğunu konuşacağız. Geçen salı günü işi 2 saat durdurduk. Bugün Maliye Bakanlığı'nın önündeyiz.

'12 AY ÇALIŞIP, 1,5 AYINI VERGİYE VERİYORUZ'

Öyle bir vergi sistemi var ki bizim ülkemizde, ocak ayında aldığını nisan ayında almıyor, nisanda aldığını temmuzda almıyor. 12 ay çalışıyor, 1,5 ayını vergiye veriyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde böyle kötü, adil olmayan bir vergi sistemi yok... Sayın Mehmet Şimşek, bunları ne kadar biliyor, ne kadar anlıyor, ne kadar görüyor bilmiyorum. Bu yüzden bugün 'Zordayız, geçinemiyoruz' sloganı ile buradayız. Bizi görsünler anlasınlar diye buradayız.

DEVLET BUNU DÜZELTMEK ZORUNDA

TÜİK'in rakamlarına kamuoyu da, işçiler de inanmıyor. TÜİK'in açıkladığı rakamlar pazara, markete uyum sağlamıyor. Onların açıkladığı rakamlarla pazardaki, marketteki fiyatlar arasında dağlar kadar fark var. Bu yüzden uzun yıllardır görmediğimiz bir ekonomik sıkıntıyla karşı karşıyayız. İşçilerin büyük bölümü akşamları işten sonra ek iş yapmaya başladılar. İşçilerin dikkatleri dağılmaya başladı. Uzun yıllardır böyle bir tablo görmedik. Devlet, bu çarpık tabloyu düzeltmek mecburiyetinde.

Ayın 20'sinde Ankara'da TÜRK-İŞ'in Büyük Ankara Mitingi'ni yapacağız. Buradan tüm kamuoyuna sesleniyorum; emekçiler, asgari ücretliler, kamu işçileri, taşeronlar, özel sektör emekçileri, staj mağdurları orada olacak. Türkiye'ye, ülkeyi yönetenlere diyeceğiz ki; bu taleplerimize kulak verin, bizi dikkatle dinleyin.

'AKLINIZDAN GEÇİRMEYİN'

Dün Meclis açıldı. Vergi ile ilgili acil düzenlemeye ihtiyacımız var. Maliye Bakanlığı çalışma hayatı ile ilgili çalışma yapıyor. Özellikle Hazine ve Maliye Bakanlığı, çalışma hayatıyla ilgili bir çalışma yapıyor. Kıdemle ilgili sakın aklınızdan geçirmeyin. Kısa çalışma, esnek çalışmayla ilgili sakın ha sakın aklınızdan geçirmeyin.

'YÜZDE 35'LİK FARK OLMASIN'

Bir emeklilik sistemi var ki, dünyanın hiçbir yerinde yok. Deniyor ki, Ocak ayında emekli olursan yüzde 35 daha fazla alacaksın, ocaktan sonra olursan yüzde 35 kaybın olacak. Böyle ucube bir sistem kabul edilemez. Bir an evvel bu yasama döneminde bu yasayı değiştirin. Yüzde 35'lik fark iki işçi arasında olmasın. Bunun kabul edilebilir bir tarafı yok.

'YANGIN HER YERDE'

Hazine ve Maliye Bakanı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'na sesleniyoruz; bu meseleleri bir an evvel çözün. Enflasyonu düşüreceğinize bizi düşürüyorsunuz. İşçinin, emeklinin, asgari ücretlinin, kimsenin dayanma gücü kalmadı. Bu ücret dengesizliğini çözün. Evde, iş yerinde huzurumuz yok. Duyması gereken hükümet, duyması gereken Hazine ve Maliye Bakanı. Şimdi Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın duvarına bir yazı asacağız. Diyeceğiz ki, 'zordayız, geçinemiyoruz'. Onun için Sayın Bakan evde, mutfakta, iş yerinde ne oluyor duysun. Mutfakta da yangın var, iş yerlerinde de yangın var. Yangın her yerde..." ifadelerini kullandı.