TÜRK-İŞ emeğin başkenti Zonguldak'tan uyardı: Sesimizi duymayan sandıkta hesabını verir

Türkiye'nin en büyük işçi sendikaları konfederasyonu TÜRK-İŞ, işçi sınıfının taleplerini görmezden gelen AK Parti hükümetini Zonguldak'tan uyardı. Madenci Anıtı'ndan seslenen Genel Başkan Ergün Atalay, işçinin geçinemediğini belirterek, "Adaletsiz vergi sistemi, işsizlik, kayıt dışı, güvencesiz çalışma sorunu altına ezilmeyeceğiz. Bozulan ekonominin bedelini biz ödemeyeceğiz. Biz iki kelimelik bir şey istiyoruz. Sesimizi duydular duydular, duymazlarsa sandıkta sesimizi duyurmasını biliriz. Kısa zamanda tarihini açıklayacağız, hep beraber Ankara'da buluşacağız" dedi.

TALEPLER KARŞILANMADI KONFEDERASYONLAR ALANA İNDİ

Türkiye'nin üç işçi konfederasyonu TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve DİSK, 9 Temmuz'da yaptıkları ortak açıklamayla "insan onuruna yaraşır bir yaşam talep ediyoruz" diyerek 10 maddelik taleplerini hükümete ve kamuoyuna açıklamıştı. AK Parti hükümetinden karşılık görmeyen talepler sonucu işçi konfederasyonları eylem süreci başlattı. Bu kapsamda “Zordayız Geçinemiyoruz” diyerek kitlesel eylemler düzenleyen TÜRK-İŞ; 20 Ağustos’ta 81 ilde kitlesel basın açıklaması, 26 Ağustos'ta sanayi merkezi Tekirdağ Çerkezköy’de bölge mitingi yaptı. Konfederasyonun hükümete uyarısı bu kez de emeğin başkenti Zonguldak'tan geldi. Şehir merkezinde Madenci Anıtı meydanında düzenlenen mitinge başta baretleriyle madenciler olmak üzere bölge illerinden birçok işçi katıldı.

‘VUR VUR İNLESİN HÜKÜMET DİNLESİN’

Türkiye’nin ilk madenci korosunun konseriyle başlayan mitingin devamında “Vur vur inlesin, Hükümet dinlesin. Ergün Başkanın yanındayız. TÜRK-İŞ nerede biz oradayız. Polonez işçisi yalnız değildir.” sloganları atıldı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Şehitleri için saygı duruşu ve İstiklal Marşı okundu. Türk bayrağı yanında Filistin bayrağı da mitingi süsledi. Ardından kürsüye çıkan TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, Türkiye'nin her yanında mitingler düzenleyerek nerede mağduriyet varsa çözülmesi için mücadele edeceklerini belirtti.

‘12 AY ÇALIŞIYOR 10 BUÇUK AY MAAŞ ALIYORUZ’

Örgütlenildiğinde işten çıkarmalar olduğunu, zam aldığında "İşçilerin maaşları, müdür maaşlarını geçti" denildiğini ifade eden Ergün Atalay, “Bu ülkede memur çok almıyor, işçi az alıyor, işçi yok alıyor. Emekli hiç almıyor. Asgari ücretli aldığı ücretle 1 hafta geçinemiyor. Ülkede 1 yıldır bir kriz yaşıyoruz. 12 ay çalışıyoruz, 10 buçuk ay maaş alıyoruz. Bu adil değil. Bu sürdürülebilir vergi sistemi değil. Ülkeyi yönetenlere sesleniyorum. Bu vergi meselesini bir an evvel gözden geçirin. Dayanma gücümüz kalmadı. Zordayız, geçinemiyoruz.” dedi.

"ÇOK ALANDAN ÇOK AZ ALANDAN AZ VERGİ ALINSIN"

Emeklilerin, asgari ücretlilerin aldığı maaşlarla geçinemediklerini söyleyen Atalay, “Asgari ücret öyle bir noktaya geldi ki, bunu kabul etmeniz, kabul etmemiz mümkün değil. Çok alandan çok, az alandan az vergi almak lazım. Aldığımız ücret ortada, 1 ay bu ülkedeki herkes zenginler başta olmak üzere 1 aylık kazançlarını devlete versinler. Biz de zaten yarı aç yarı tok yaşıyoruz bize de 1 ay maaş vermesinler. Madem ülke düzelecekse hadi bakalım, çok alandan çok, az alandan az haydi” diye konuştu.

"EKMEĞİMİZE NİYE KAN DOĞRUYORSUNUZ?"

İşten çıkarmalar ve çalışanlara asgari ücret dahi verilmemesini eleştiren Atalay, “Belediyelerde ya çöp topluyoruz ya şoförüz ya çaycıyız Allah aşkına bizden ne istiyorsunuz siz? 3 kuruş para alıyoruz. Bizim ekmeğimize niye kan doğruyorsunuz? Hiç fark etmiyor, ülkenin her bölgesinde değişik partilerdeki belediyeler değişiyor işçileri çıkartıyorlar. Bunu kabul etmek doğru değil. İşçilerin vebalini almamak lazım. Yetimin vebalini almamak lazım. Mazlumun vebalini almamak lazım. İki yakanız bir araya gelmez. Onun için biz bu ülkede, işçiler kol kola olacağız. Her meseleyi çözmek için gayret sarf edeceğiz" ifadelerini kullandı.

‘BİRBİRİMİZLE KONUŞMADAN OY VERDİĞİMİZ İÇİN’

Ek bir zamma her kesimin ihtiyaç duyduğunu söyleyen Atalay, şöyle konuştu:

"Yarın geç olur ama bir an önce halledilmeli. Biz bu ülkede bakan olmayacağız, milletvekili olmayacağız. Benden milletvekili de işveren de olmaz. İşçi başladım burayı bir işçiye devredip gideceğim. Sandığa giderken birbirimizle konuşmadan, temsilcinizle, şube başkanınızla, genel merkezle konuşmadan oy verdiğimiz için bugün kürsülerden sıkıntıları anlatmaya devam ediyoruz. Sendikanızdan bilgi almadan emekli olmayın. 40 puan ne demek, bu kabul edilebilir mi? Onun için bu ucube sistemi bir an evvel düzeltmek gerekiyor. Bu devasa ülke tasarruf genelgesiyle işçinin memurun servisine kaldıysa vay halimize.

‘BOZULAN EKONOMİNİN BEDELİNİ BİZ ÖDEMEYECEĞİZ’

“Sene başında ‘KİT Reformu’ diye bir genelge yayınladılar. Bu genelgenin Türkçesi şu; enerjiyi, ulaştırmayı, madenleri kısa adıyla diyorlar ki, yönetimi 7 yapacağız, 4’ü hazineden olacak, 3’ü kurumdan olacak. Yerin altına girmeyen, direğe çıkmayan, asfalt dökmeyen, kar temizlemeyi bilmeyen yönetime girse kime ne hayır gelir? Sokaktaki enflasyonu biz iyi biliyoruz. TÜİK’in rakamlarına inanmıyoruz. Hayat pahalılığını, Yüksek enflasyonu iliklerimize kadar biz yaşıyoruz. Adaletsiz vergi sistemi, işsizlik, kayıt dışı, güvencesiz çalışma sorunu altına ezilmeyeceğiz. Bozulan ekonominin bedelini biz ödemeyeceğiz. Biz iki kelimelik bir şey istiyoruz. İnsan onuruna yaraşır bir talep. Yaşam talep ediyoruz. Han hamam istemiyoruz. Nefes almak istiyoruz. Yaşamak istiyoruz. Ülkeyi yönetenlerin bu sesi duymasını istiyoruz, duydular duydular. Sesi duymayanlar, bu ülkede sandıkta hesabını vermeye devam ederler. Yanımda kapı gibi duran bütün arkadaşlarıma teşekkür ederim. Kısa zamanda tarihini açıklayacağız, hep beraber Ankara'da buluşacağız."

‘ZONGULDAK'TAN ANKARA'YA GEREKİRSE YİNE YÜRÜRÜZ'

Mitinge katılan TÜRK-İŞ’e bağlı farklı sendikalardan işçiler Aydınlık’a konuştu. İşçiler, kararlılık mesajı verdi.

İstanbul’da işten çıkarılan Polonez işçisi Saniye:

“Öncelikle Aydınlık Gazetesi ve Ulusal Kanal televizyonuna ilk günden bu yana yanımızda olduğunuz için teşekkür ederiz. Çerkezköy mitingine de katıldık, kalkıp Zonguldak mitingine de geldik. 145 işçi sendikaya üye olduğumuz için işten atıldık. 47 gündür direnişteyiz. Sendika haktır, anayasal hakkımızı kullandık. Hakkımızı alana işimizin başına dönene kadar direnmeye devam edeceğiz.”

Tes-İş Zonguldak Şube Başkanı Murat Saraçbaşı:

“Burası son nokta. Bundan sonrası Ankara Tandoğan meydanı olacak. Hükümet Zonguldak’tan da sesimizi duymazsa Türkiye’nin en büyük mitingini Ankara’da kulağının dibinde yapacağız.”

GMİS Merkez Servisleri Şube Sorumlusu Soner Harmankaya:

"Biz TTK’nın harici servislerinde yıllardır düşük ücretlere çalışıyoruz. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik krizin sebebi biz değiliz. Nefes alabileceğimiz ücret, vergide adalet istiyoruz."

TTK Armutçuk’tan kazmacı Yasin Canseven:

“Maden işçisi her koşulda ülkesinin yanındadır. Geçtiğimiz dönemlerde babalarımız, dedelerimiz Ankara’ya yürümüş. Gerekirse biz yine buradan Ankara’ya kadar yürürüz. Enflasyon rakamlarıyla oynamanın faydası yok. Evde 20 aylık çocuğum var. Dişimle tırnağımla madende çalışıyorum. Hakkımızı istiyoruz. Hakkımız olmayanda gözümüz yok.”

‘İŞÇİNİN AYAK SESİNİ HİSSETSİNLER’

Yol İş Sendikası Kastamonu 2 Nolu Şube Başkanı Sadık Düzgün: 3 işçi konfederasyonumuzun ortak aldığı karar kapsamında, çalışma hayatındaki olumsuzlukları gidermek, alın teriyle geçinen tüm emekçilerin sorununu gidermek için alanlardayız. Bundan gurur duyuyoruz. İşçinin ayak sesini hissetmeleri için adım atıyoruz. Emekli, işsiz, taşeron, asgari ücretli.. Türkiye’de herkesin sesi olmak için alanlardayız. İnşallah başarılı olur, birilerinin dikkatini çekeriz. Ülkemize sahip çıkmak için bu mücadeleyi veriyoruz. TÜRK-İŞ doğrultusunda eylemlerimize devam edeceğiz.

Yol İş Sendikası Zonguldak İl Özel İdaresi Baştemsilcisi Özlem Bahadır: Birçok alanda kadın emekçiler olarak varız. Emek mücadelesinde de en önde yerimizi aldık. Farklı sözleşme tarihleri olan arkadaşlarımız arasında çok büyük farklar var. Amacımız eşit işe eşit ücret. Aynı zamanda ben şu anda yüzde 27’lik vergi dilimindeyim. Bunu başka meslek grupları vermiyor. En yüksek vergi dilimi şu anda işçilerin üzerinde. TÜRK-İŞ’e çok teşekkür ediyoruz.