Türk iş dünyası ikinci yarıya odaklandı
Yılın ilk yarısında sıkılaşma politikaları ve seçim gündemi nedeniyle büyüme beklentileri ikinci yarıya kaldı. Enflasyonun düşmesini umut eden Türk iş dünyası temsilcileri, üretmekten başka çare olmadığını ifade etti.
Türkiye ekonomisi için yılın ilk yarısı kayıplarla geçti. Depremin büyük etkisi, seçim ekonomisi ve sonrasında faiz artışları ile gelen finansal kıtlık ekonomik aktörleri yılın son çeyreğinde zorlamaya başladı. Türk iş dünyası yeni yıla ilişkin yayınladıkları mesajlarda 2024 için genelde hazirandan sonrasına işaret ediyorlar. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, 2024 yılında ilk yarıda mevcut yavaşlama eğilimi devam etse de yılın ikinci yarısında toparlanmanın başlayabileceğini söyledi. Erdal Bahçıvan, “Yılın ilk yarısında zorlu koşulların bizi bekleyeceği açık olsa da 2024’ün ikinci yarısından itibaren daha sağlıklı bir tablonun ortaya çıkabileceğini görüyoruz.” dedi. ‘Rasyonele dönüş’ sloganıyla göreve başlayan yeni ekonomi yönetiminin büyümede nicelik kadar niteliği de ön plana çıkaran ve enflasyon başta olmak üzere temel kırılganlıkları en aza indirmeyi gözeten bir yol haritası ortaya koyduğunu kaydeden Erdal Bahçıvan, “Yeni ekonomi yönetiminin ortaya koyduğu hedefleri bir nihai nokta değil, bilakis ara hedefler olarak görüyoruz. Programda ortaya konan makro hedefleri yapısal reformların izlemesi gerektiğini düşünüyoruz. Orta Vadeli Program’da ortaya konulan hukuk başta olmak üzere yapısal dönüşüm vizyonunun kağıt üstünde kalmaması çok önemli. Ülkemizde sadece makro ekonomik dengeleri değil, yatırım iklimini de onarmamız gerekiyor.” diye konuştu.
'DÖVİZE BASKI YAPILMAMALI'
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi de, “2024 yılının ilk yarısı durgunluk söz konusu olmakla birlikte ihracatçıların finansmana erişimindeki sorunlar giderildiği, yüksek enflasyon kontrol altına alındığı, döviz kurları üzerine baskı yapılmadığı ve enerji fiyatlarının ihracat maliyetleri içerisindeki payı eski seviyelere düşürüldüğü takdirde 2024 yılında Türkiye’nin 267 milyar dolar ihracat hedefine 20 milyar dolar katkı sağlayabilecek güçteyiz. Ekonomi yönetimi gerekli adımları atarsa ihracatçılar olarak Türk ekonomisinin büyümesine daha fazla katkı verebilecek konumda olmak istiyoruz. Sürdürülebilirlik, inovasyon, tasarım, mesleki eğitim 2024 yılında yoğunlaşacağımız başlıklar olacak. Ana pazarlarımızda yaşanan ekonomik daralma ve resesyon en çok isteğe dayalı sektörleri etkilemiş ve bunların başında gelen ev tekstili ürünleri ve hazır giyim sektörü kapsamındaki ürünler önemli ölçüde olumsuz etkilenmiştir.” mesajları verdi.
BÜYÜME HER KESİME...
Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Tarım Konseyi (ATAK) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, “Üretmekten başka çaremiz yok.” diyerek, 2024’ün yürütülecek politikalarla da üretime odaklanılan bir yıl olmasını diledi. Çandır, “Yeni yıla umutlarla girmek istiyoruz. 2024, üretime, istihdama odaklandığımız, ekonomik büyümeye odaklandığımız ve büyümenin toplumun her kesimine yansıdığı, hukukun üstünlüğü ve demokrasiden ödün vermediğimiz bir yıl olsun.” ifadelerini kullandı.
KARBON VERGİSİ ENDİŞESİ
Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Başkanı olan Baran Çelik, “2024 yılında da ihracat liderliğimizi sürdürerek ülke ekonomisinin katma değerli ihracatına katkı sunmak ve dünya otomotiv endüstrisinin güçlü parçası olmak için çalışmaya devam edeceğiz. Bilindiği üzere dünya otomotiv endüstrisinde ise 'yıkıcı teknolojiler' olarak da tanımlanan, araçları birer akıllı cihaza dönüştüren mobilite döneminde değişim son hızla devam ediyor. Elektrikli araçlar da bu dönüşümün belki de en güçlü parçası…” dedi. Sektörün sıfır karbon hedefleriyle uyumlu olarak elektrikli araçların yanında otonom ve paylaşımlı araç teknolojilerinin de giderek yaygınlaştığını belirten Çelik, şunları aktardı: “Türkiye otomotiv sektörünün rekabet gücünü sürdürmesi için dünya otomotiv endüstrisinde yaşanmakta olan dönüşümün güçlü bir parçası olması gerektiği ortada… Firmalarımız da AB tarafından giderek katılaşan emisyon standartlarını yakalamak zorundalar. Gerekli adımları atmadığımız taktirde AB ülkelerine ihracatta karbon vergisi ile karşı karşıya kalabiliriz. Kaldı ki yaklaşık yüzde 77 payı ile Türkiye otomotiv endüstrisinin en büyük pazarı olan Avrupa Ülkeleri, iklim değişikliğini gözeterek sürdürülebilir gelecek sağlayan bir mobilite çerçevesi geliştirmeye öncülük ediyor. Tüm bu gelişmelerle Türk otomotiv sektörümüzde üretim, tüketim ve lojistikte karbon salınımının azaltılması zorunlu hale geliyor.”
İTHALATA ÖNLEM BEKLİYORLAR
Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Aslan: “Yerli üreticimizin rekabet edebilme şansının elinden alınmaması için dampingli ithalatın engellenmesine yönelik önlemlerin alınmasını talep ediyoruz. Bunlarla birlikte üretimde enerjiyi yoğun kullanan bir sektör olarak enerji maliyetlerinin üretim maliyetlerimiz içerisindeki payı çok yüksek bir yer tutuyor. İngiltere’de ve Avrupa Birliği’nde olduğu gibi enerjide teşvik paketleriyle destek bekliyoruz. Ham maddede de farklı yatırımlar gerçekleştirilmesi adına devletimizin desteğiyle sağlanacak açılımların takipçisi olacağız.”
TEKSTİLİN UMUTLARI ERTELENDİ
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz: “Tekstil sektörümüzün güzide şehri Kahramanmaraş merkezli depremin yarattığı büyük yıkım sebebiyle 2023 yılını, kayıp yıl olarak değerlendiriyoruz. Tekstil sektörü ihracatımızdaki gerileme yüzde 10 seviyelerinde. Ancak, en büyük ihracat pazarımız olan AB ve ABD'nin dünya genelinden yaptıkları tekstil ithalatlarındaki düşüş oranı çok daha yüksek. Avrupa Birliği ülkeleri ve ABD, tekstil ithalatında yüzde 20’lik bir gerileme yaşamasına rağmen biz, bu pazarlarda paylarımızı koruyabildiğimiz için mutluyuz. 2024 yılında çok daha güçlü bir ihracat atağı gerçekleştirerek, özellikle yılın ikinci yarısından itibaren kayıplarımızı telafi edebileceğimizi öngörüyoruz.”
'İTHAL YAĞA VERGİ GETİRİLMELİ'
İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu: “Ticaretin kuralları hızla değişirken; sektörümüzün bilgi ve teknoloji çağına ayak uydurması için ihracatçı firmalarımızın ürünlerine 7/24 ulaşım imkanı veren Trade365 projemizi gittiğimiz her fuar ve etkinlikte tanıtmaya devam edeceğiz. Katma değerli ihracatı artırmak adına yüksek teknolojili ürünlerin önem kazandığı bu dönemde sektörümüzün bu ürünlere adaptasyonuna odaklanacağız.”
Madeni Yağ ve Petrol Ürünleri Sanayicileri Derneği (MAPESAD) Başkanı Tayfun Koçak: “2024 yılında, ülkemizin coğrafi ve jeopolitik konumundaki avantajlarını kullanarak Türkiye'yi madeni yağ üretimi konusunda dünyanın önemli bir üretim üssü haline getirmek amacıyla çalışmalarımızı hız kesmeden sürdüreceğiz. Piyasamızın desteklenmesi amacıyla madeni yağ ithalatına yüzde 15-20 vergi getirilmesinin peşinde olacağız. Savunma sanayiinde, İHA ve SİHA'larda da yerli madeni yağın kullanımının arttığını söyleyebiliriz.”
YATIRIMLAR DEVAM EDECEK
Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir: “Türkiye ekonomisinin de yakalanan istikrarın devamı için kararlı bir şekilde adımlarını sürdüreceğini ve orta vadede de beklentilerin karşılanacağını düşünüyoruz. Ambalaj sektörümüz istihdam odaklı çalışan bir sektör olduğundan 2024 yılında da çalışmalarına bu şekilde devam edecek. Tüketici bilinci artıkça ambalajlı ürünlere yönelim arttığından sektörün hep yükselen bir trend içerisinde olacağını düşünüyoruz. Özellikle pandemi ile hızlanan e-ticarette de satılan ürünlerin gönderimi sırasında çok iyi ambalajlanması gerekliliği sektörümüzü daha çok yatırım yapmaya itiyor. O sebeple biz 2024 yılında da sektör için yatırımların devam edeceğine inanıyoruz.”
ÖNCELİK YİNE FİNANSMAN
ARMATÜR Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Turhan: “Türkiye’deki iç pazar büyüklüğü 50 milyar TL’yi aşan armatür sektörümüz için 2024 yılı da kolay geçmeyecek. Firmaların, rekabet kabiliyetlerini korumak için ilave desteklere, üretim, istihdam ve ihracat performanslarını yükseltecek unsurlara daha çok ihtiyaç duyacaklarını düşünüyoruz. Özellikle bu dönemde finansmana erişim çok zorlaşmış ve pahalılaşmış durumda. Bunun için finansmana ulaşım konusunun 2024 yılında en öncelikli madde olarak gündeme alınması gerekiyor. Mutlaka yeni yatırımları teşvik edecek ve finansman maliyetlerini düşürecek acil tedbirler sağlanmalı. Bizler, ekonomi yönetimi ve kararlarda öngörülebilirlik ve istikrar ile rekabetçi bir iş ortamı bekliyoruz. Yeni bir teşvik sistemi ile başta sanayi sektörü olmak üzere tüm sektörlerde ciddi bir sorun haline gelen istihdam edilecek işgücünün giderek azalması gibi konularda da yeni ciddi önlemler alınması gerektiğini düşünüyoruz.”
DURGUNLUK ETKİSİ SÜRECEK
Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği (TDKD) Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Sarıgül: “2024 yılının ikinci yarısına kadar Avrupa’daki resesyon etkilerinin devam edeceğini düşünüyoruz. Ama ikinci yarıdan sonra yavaş yavaş toparlanacağına ve sene sonu itibariyle yine 2023 performansını yakalayabileceğimize inanıyoruz. İhracatçının ana problemi olan finansmana erişim konusunda her zamankinden daha çok desteğe ihtiyaç duyuyoruz. Fiyatlarımızın yüksek kalmasının ana sebebi maliyet artışları. Bunun önüne geçilecek önlemler alınmaya başlandı ama konunun istikrarlı bir şekilde takip edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.”
Uluslararası Deri Sanayicileri Konyesi (ICT) Başkanı ve Türkiye Deri Sanayicileri Derneği (TDSD) Yönetim Kurulu Başkanı Burak Uyguner: “İhracatımızın ve üretimimizin artması için organize sanayi bölgesi kurulumu en önemli koşul. Kurulacak iki farklı organize sanayi bölgesi, mevcut ihtiyaca cevap verecektir. Deri ürünleri üreticilerimizle hem yeni pazarlar geliştirme hem de mevcut pazarlardaki payımızı artırmak üzere önemli çalışmalar yürütüyoruz.”
Saraciye Sanayicileri Derneği (SSD) Başkanı Hasan Süren: “2023 yılında karşılaşılan zorlukları dikkate alarak, 2024 yılı için gerçekçi ve sürdürülebilir hedefler belirlemek önceliğimiz. Bu yıl, maliyet yönetimi ve verimliliği artırma konusuna özel bir önem vereceğiz. Üretim süreçlerimizi daha verimli hale getirmeyi ve maliyetlerimizi etkin bir şekilde kontrol etmeyi hedefliyoruz. Ayrıca, piyasa koşullarına hızlı bir şekilde adapte olabilmek için esnek fiyatlandırma stratejilerini geliştirmeyi planlıyoruz.”
MADENCİLER ÇALIŞMAK İSTİYOR
Türkiye Krom Üreticileri Derneği (KROMDER) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa Selçuk Çevik: “Krom madeni özelinde 2023 yılı ihracatımızda artışlarımız mevcut, fakat beklediğimizin altında kaldı. 2024 yılı içerisinde de yine fiyatların artacağını, piyasadaki talebin de artışıyla beraber ihracatımızın yükseleceğini düşünüyoruz. Bunu, bütün maden sektörü için aynı şekilde düşünmek mümkün değil. Çünkü, enerji maliyetlerimiz ve izin süreçlerimizin çok uzun olması nedeniyle ülkemizde bulunan birçok maden çalıştırılamamaktadır. 2024 yılı için genel maden ihracatında bir düşüş olacağını düşünüyoruz.”
Yat ve Tekne Endüstrisi Derneği (YATED) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Bekiroğlu: “Türk yat ve tekne endüstrisinin yan sanayi ile birlikte ekonomik büyüklüğü 5-5.5 milyar doları aşıyor. Pazarın yıllık büyüme oranı ise ortalama yüzde 20’lerde. 2024 yılında da bu büyümenin, biraz hız kaybetse de süreceği anlaşılıyor. 2024 yılında YATED olarak ülkemizin ve sektörümüzün en önemli serveti olan denizlerimizi korumak, sürdürülebilirlik anlayışının bir parçası olmak ve üyelerimizi teşvik etmek amacıyla Atık Toplama Teknesi projesini hayata geçiriyoruz.”