TÜRK-İŞ heyeti Polonez direnişinde

TÜRK-İŞ Genel Merkezi ve TÜRK-İŞ üyesi sendikalar, direnişin 147’nci gününde Çatalca Adalet Sarayı önünde sendikal hakları için açlık grevinde olan Polonez işçilerine destek ziyareti yaptı. TÜRK-İŞ Birinci Bölge Temsilciliği Başkan Yardımcısı Halil Faki Erdal başta olmak üzere çok sayıda konfederasyon ve sendika yöneticisi, üyeleriyle “TÜRK-İŞ burada, Polonez işçilerinin yanında!” mesajı verdi.

VALİLİK İLE RANDEVU

TÜRK-İŞ adına konuşan Erdal, başta TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay olmak üzere konfederasyonun Polonez işçileri için devrede olduğunu hatırlattı. Önceki gün Ankara’da Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan ve Çalışma Genel Müdürlüğü ile görüşmeler yapıldığını açıklayan Erdal, İstanbul Valiliği ile de randevuları olduğunu belirtti. Erdal, şunları söyledi:

“Ankara’ya gidelim dedik yolumuzu kesiyorlar. Orada yürüme burada yürüme ne yapacağız? O zaman açlık grevine gidelim, ölelim! Bırakın bu işçileri, yürüyelim. Gözü görmeyen, kulağı duymayanlar görsün. Bugün burada kazanılanlar tüm emekçi sınıfının kazancı olacak. Tüm Türkiye’deki emek dostlarını, Tekgıda-İş Sendikamızın bu mücadelesine desteğe çağırıyorum.”

ATALAY’IN GÖRÜŞMELERİ SÜRDÜ

147 gündür emeği için mücadele eden Polonez işçilerini TÜRK-İŞ adına kutlayarak sözlerini sürdüren Erdal, şunları kaydetti:

“Polonez işçileri geleceği için, çocukları için mücadelelerini veriyor. TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ve yönetim kurulunun ilk günden beri gerekeni yaptığını biliyorsunuz. TÜRK-İŞ devletin her kademesiyle görüşüyor ancak biz şunu anlamış değiliz: Emeğe saygısızlık ancak bu Polonez işverenin yaptığı kadar olur! Hukuk tanımayan, emeği tanımayan, yıllarca emek veren bu insanları kapıya bırakan Polonez işverenini buradan bir kez daha TÜRK-İŞ adına kınıyorum.

"Size lanet olsun! Biz sendikalar olarak çalıştığınız fabrikalarınızda, bürolarda, örgütlü olduğumuz her yerde sadece şunu düşündük: Alın terimizle çalıştığımız bu yerleri, ekmeğimizi kazandığımız yerleri namus bildik. Başka da hiçbir şey yapmadık. Bu ülkenin en zor gününde emek sınıfı Türkiye’nin her yerinde çalıştı.”

‘ADALET YOK’

Türkiye’de sendikalaşma oranının dünya ile karşılaştırıldığında düşük olduğunu vurgulayan Erdal, bunun kabul edilemez olduğuna işaret etti. Erdal, “Adalet hiçbir yerde yok! Kimsenin gözü görmüyor, kardeşlerimiz burada. Onları görene kadar biz TÜRK-İŞ olarak buradayız.” dedi. Erdal, şöyle devam etti:

‘EMEĞİMİZDEN KÂR ETMEYE ALIŞTILAR’

“Burada tek bir mücadelemiz var. Biz maaşımız dışında bir şey istemedik. Hakkımız olmayan bir şey de istemiyoruz. Ne istedik? E-Devlet’ten üye olduk, hakkımız olan toplu iş sözleşmesini istedik. İş yerini mi satın istedik? Sizin olsun! Verseniz de bu onurlu işçi sınıfı dönüp bakmaz. Türkiye’nin neresine giderseniz gidin aynı sorun var. Kim sendikalı olsa kapı dışarı ediliyor. Neden? Çünkü alıştılar çalmaya, emeğimizin üzerinden karlarına kar katmaya. Kimsenin fazla karında gözümüz yok. Diyoruz ki hakkımızı sendikalarla oturup pazarlık masasında alalım. İsanca yaşayacak ücretimiz olsun.”

TÜİK TEPKİSİ

Türkiye’nin büyük bir kriz içinde olduğunu vurgulayan Erdal, “20 bin lirayla neyi geçindireceksiniz? Hiç akıl almayan bir TÜİK’imiz var. Nereden hesap yapıyor! TÜİK Başkanı çıkıp bir pazar mı geziyor? Bizim enflasyonumuz yüzde 200 onların yüzde 20! Allah’tan korkun hiç mi çarşıya inmiyorsunuz?”

ÖRGÜTLENME ÇAĞRISI

İşçi sınıfının sorunlarının ancak örgütlü mücadeleyle çözülebileceğini vurgulayan Erdal, “TÜRK-İŞ adına sendikasız işçilere sesleniyorum. Bir tuşla kendi işkolunuzda sendikalı olun. Biz bu sorunları daha çok örgütlü olursak aşarız. Sonuna kadar bu mücadeleyi vereceğiz. Vermek zorundayız!” dedi.