Türk-İş, L20 Bildirisi'ni Bakanlığa sundu
Suudi Arabistan'daki G20 Çalışma ve İstihdam Bakanları Toplantısı'nda paylaşılacak L20 Bildirisi’nde, Kovid-19'un çalışanlar üzerindeki olumsuz etkilerini giderecek çözüm önerilerine yer verildi
Türk-İş, Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) ve Sendikal İstişare Komitesince (TUAC) 9-10 Eylül'deki G20 Çalışma ve İstihdam Bakanları Toplantısı'nda paylaşılacak L20 Bildirisi'ni, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına sundu.
Suudi Arabistan'da 9-10 Eylül'de video konferans yöntemiyle yapılacak G20 Çalışma ve İstihdam Bakanları Toplantısı'na dair hazırlıklar devam ediyor. ITUC ve TUAC, toplantıda paylaşılacak L20 Bildirisi'ni tamamlayıp Türk-İş'in de aralarında olduğu üyelerine gönderdi. Türk-İş de L20 Bildirisi'ni, Genel Başkan Ergün Atalay imzasıyla Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına sundu.
KÜRESEL SENDİKAL HAREKET ÇALIŞANLARIN YANINDA
Küresel bir sorun olan yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) çalışanlar üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekilen bildiride, küresel sendikal hareketin Kovid-19'u tedavi etmek için ön saflarda bulunanlar ile zaruri mal ve hizmet temininde görev alanlar başta olmak üzere, tüm işçilerin yanında olduğu vurgulandı. Testleri artırmak ve aşıyı, aşının üretimini ve tedavi araştırmasını finanse etmek için hükümet eylemine acil ihtiyaç olduğunun belirtildiği bildiride, şu ifadeler kullanıldı:
"Araştırma bulgularının paylaşılmasında çok taraflı koordinasyon ve ücretsiz olarak temin edilebilen aşıların ve tedavilerin hızlı üretimi ve yaygınlaştırılması, Kovid-19 salgınının hem mevcut sağlık hem de sosyo-ekonomik etkilerini ortadan kaldırmak ve herkes için direnç oluşturmak için hayati öneme sahiptir."
YENİ DALGALAR İŞSİZLİĞİ YÜKSELTİR
Bildiride, küresel işgücünün yüzde 93'ünün yaşadığı ülkelerde işyeri kapanmaları dikkate alındığında Kovid-19 krizinin sona ermekten oldukça uzak olduğu tespitine yer verilerek şunlar kaydedildi:
"ILO Monitor, 2020'nin ilk çeyreğinde küresel çalışma saatlerinin yüzde 5.4'ünün (155 milyon tam zamanlı işe eş değer) kaybedildiğini hesaplıyor. Bu rakam, 2. çeyrekte şu anda yaklaşık 400 milyona eş değer. ILO, imalat tedarik zincirlerindeki 292 milyon işin etkilendiğini tahmin ediyor. Kayıtdışı ekonomideki 1.6 milyar işçi, sosyal korumaya erişimi olmayan yoksullukla karşı karşıya. İkinci bir dalganın yokluğunda bile, mevcut OECD tahminleri, OECD bölgesinde 2020 sonu itibarıyla yüzde 9.4 ile rekor düzeyde işsizliğin, 2021 yılına kadar yalnızca yüzde 7.7'ye düşeceğini tahmin ediyor. Yılsonundan önce büyük yeni enfeksiyon dalgaları olması durumunda işsizliğin sırasıyla yüzde 12.6 ve yüzde 8.9'a yükselmesi bekleniyor. Düşük gelirli işçiler, azınlık grupları, kadınlar ve gençler en çok etkilenenler. Veriler, standart olmayan işçilerin, Avrupa OECD ülkelerinde sınırlama önlemlerinden en çok etkilenen sektörlerde toplam istihdamın yüzde 40'ını temsil ettiğini göstermektedir. Bu gerçek, gelişmekte olan ülkelerde yüzde 60'a çıkmaktadır."
BM TAVSİYELERİYLE ÖNLEMLER ALINMALI
En çok etkilenen sektörlerin turizm, havacılık, otelcilik, yemek, sanat, eğlence, imalat ve perakende olduğunun belirtildiği bildiride, şu değerlendirmeye yer verildi: "İşgücü piyasasının etkileri, işsizlik, eksik istihdam, kaybedilen çalışma saatleri ve artan kayıtdışılıktaki muazzam artışlarda belirgindir. Sonuç, daha düşük gelir, daha düşük iş ve gelir güvenliği, artan eşitsizlikler ve tüm ekonomileri etkileyen artan yoksulluktur. G20 liderliğinin, ekonomik katılıma, kapsayıcılığa dayalı bir iyileşme sağlayan ve güven ve dayanıklılık oluşturan tutarlı ekonomik ve sosyal politikalar sağlaması gerekmektedir."
"Gelir ve istihdamı sürdürmek için mali yardım sağlayan hükümetler, en çok ihtiyaç duyan sektörler için özel hedefler oluşturarak, kriz sona erene kadar destekleri sürdürmeye devam etmelidir" ifadelerinin kullanıldığı bildiride, şu önerilerde bulunuldu:
"Uluslararası finans kuruluşları ve merkez bankaları, mali alanı olmayan ülkelerin işçilere ve üretken sektörlere yardımcı olmalarını sağlamak için BM tavsiyeleri doğrultusunda gerekli tüm önlemleri almalıdır. Ulusal ve sektörel düzeyde güçlü sosyal diyalog, ekonomik kurtarma planlarının ve işi koruma programlarının sürdürülebilir ve etkili olmasının sağlamasında hükümetlere yardımcı olur."