08 Ekim 2024 Salı
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Türk-Rus dostluğu konferansta anlatıldı: İki ülkenin kaderleri birbirine sıkı sıkıya bağlı

Teori Dergisi’nin düzenlediği "Türk-Rus Dostluğunun Tarihsel Gelişimi" başlıklı konferansta, Türk-Rus dostluğu ve ilişkilerin tarihsel gelişimi, Ankara’daki Rus Evi'nde anlatıldı

Türk-Rus dostluğu konferansta anlatıldı: İki ülkenin kaderleri birbirine sıkı sıkıya bağlı
Teori Dergisi tarafından düzenlenen geniş katılımlı konferans ilgiyle izlendi.

Türk-Rus dostluğu ve ilişkilerin tarihsel gelişimi, Ankara’daki Rus Evi'nde anlatıldı. Teori Dergisi’nin düzenlediği "Türk-Rus Dostluğunun Tarihsel Gelişimi" başlıklı konferansta; Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erdem İlker Mutlu, Teori Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Kuntay Gücüm ve Rus Evi Ankara Başkanı Doç. Dr. Aleksandr Sotniçenko sunum yaptı. Teori Dergisi İdari Müdürü Emrah Zorba yönettiği konferansa çok sayıda gencin katılımı ve ilgisi dikkat çekti.

BÖLGESEL GÜVENLİK İÇİN İŞBİRLİĞİ ŞARTTürk-Rus dostluğu konferansta anlatıldı: İki ülkenin kaderleri birbirine sıkı sıkıya bağlı - Resim : 1

Konferansın ilk sunumu yapan Doç. Dr. Erdem İlker Mutlu, 1921’de Moskova’da imzalanan ‘Türk-Sovyet Dostluk ve Kardeşlik Antlaşması’ iki ülke için uluslararası ilişkilerin temel ilkelerini belirledi.’ dedi. Mutlu şöyle devam etti: “Anadolu Türklüğünün varlık savaşı olan Kurtuluş Savaşımızda Sovyetler Birliği, emperyalizme karşı verdiğimiz mücadelenin en önemli uluslararası destekçisidir.” İkinci Dünya Savaşı’nda ve bugün Rusya'nın Ukrayna özel askeri operasyonu sürecinde Türkiye’nin Montrö Sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini sıkı sıkıya yerine getirerek görevini yerine getirdiğini ifade eden Mutlu, güvenlik için işbirliğinin önemine değinen konuşmasında şu vurguları yaptı:

“Türkiye Cumhuriyeti günümüzde emperyalizmin tıpkı Türkiye’ye uyguladığı haksız ambargoların benzerlerini komşu Rusya'ya da uygulanmasına katılmamakta, Rusya da bu konuda üzerine düşeni “Türkiye için çok kritik öneme sahip hava savunma sistemlerini temin etmekle yapmıştır. Bu gelişmeler göstermektedir ki Soğuk Savaş döneminin gerçeklikten kopuk yargıları ile komşumuz Rusya ile gergin ilişkilerin her iki tarafa da yararı olmadığı ortaya çıkmıştır. Zira geçmişte emperyalist provokasyonlar ile ortaya çıkan ve uçak düşürmeye varan gerginlikler yaşanmıştır. Tersine, Karadeniz- Doğu Akdeniz ve Kafkasya'da güvenliğin sağlanması için bölgenin iki büyük gücü olan Türkiye ve Rusya'nın işbirliği yapması gerekmektedir.”

Türk-Rus dostluğu konferansta anlatıldı: İki ülkenin kaderleri birbirine sıkı sıkıya bağlı - Resim : 2

İKİ ÜLKE BİRBİRİNİN ÖNÜNÜ AÇTI

Teori Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Kuntay Gücüm yaptığı konuşmada, iki ülkenin kaderinin birbirine ne kadar bağlı olduğuna ilişkin örnekler vererek, “Türkiye’nin 1915’de Çanakkale’de emperyalist devletlere karşı gösterdiği askeri direniş, Çarlık rejimine yardım gitmesini engelleyerek Rus Devriminin önünü açtı. Birinci Dünya Savaşı sonrasında Türk Devrimi de en büyük desteği devrimci Rus hükümetinden aldı. 20. yüzyılın girişinde Türk-Rus dostluğu her iki ülkenin devrim sürecinde kuruldu.” sözlerini kullandı.

ORTAKLIĞIN MODELLERİ OLUŞTU

Bugün Türkiye ve Rusya’nın Atlantik merkezli sistemin ortak tehditleriyle karşı karşıya olduğunu belirten Gücüm, şunları söyledi:

“Fransız Edumond Todd Le Figaro’ya verdiği bir röportajda, günümüzdeki temel çatışmayı, ‘liberal Batının dünyanın geri kalanıyla mücadelesi’ olarak tarif etti. Türkiye ve Rusya dünyanın geri kalanının ya da AB metinlerindeki ifadeyle “illeberal” dünyanın en öndeki cephesini oluşturuyorlar. O yüzden Türk-Rus ilişkileri sadece iki ulusun değil insanlığın geleceğinde sonuçlar yaratabilecek potansiyele sahip. Kafkasya’da, Karadeniz’de, Akdeniz’de, Suriye’de, tüm Batı Asya’da Türk-Rus ittifakına ve daha ileri düzeyde diplomatik, siyasal ve stratejik hatta askeri ortaklığa ihtiyaç var. Zaten bunun modelleri de oluştu.

Türk-Rus dostluğu konferansta anlatıldı: İki ülkenin kaderleri birbirine sıkı sıkıya bağlı - Resim : 3

SOTNİÇENKO: TEORİ DERGİSİ’NDEN ÇOK FAYDALANIYORUM

Daha önce Saint Petersburg Devlet Üniversitesi’nde akademik araştırmacı olduğu bilgisini veren Rus Evi Ankara Başkanı Doç. Dr. Aleksandr Sotniçenko da, Teori Dergisi’nin bugün 40’ıncı yılı olduğunu hatırlatarak kutladı ve her zaman takip edip faydalandığını söyledi. Teori Dergisinde, bugün dünyadaki bir numaralı antiliberal Aleksandr Dugin’den Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’e, Doğu Perinçek’ten Amiral Cihat Yaycı’ya kadar çok önemli insanların makalelerinin yayımlandığını belirten Sotniçenko, Türk-Rus ilişkilerine dair şu bilgileri verdi:

İKİ HALK KADAR BİRBİRİNE YAKIN HALK YOKTUR

“Rusya ve Osmanlı çok savaşmış, evet doğru ama bu iki halk kadar birbirine yakın halk yoktur. 16. yüzyılda Rusya'nın yüzde 40'ı Tatar ve Müslümandı. Dinimiz Hanefi İslam ve Ortodoks Hristiyanlığı. Osmanlıya çok benziyor. “Atatürk ve Lenin’in mektuplaşmaları ve Rusya'nın Kurtuluş Savaşına desteği var. Lenin’in Ankara’ya gönderdiği diplomat Aralov, 1 buçuk yıl Türkiye'de kaldı. Atatürk’le cephede ve her yerde yüzlerce fotoğrafı var. Taksim meydanındaki heykelde Aralov da bulunuyor. Türkiye ve Rusya birbirine yakın iki ülke. Batı da bunu çok iyi biliyor ve bu onlar için çok tehlikeli. Çar ve Sultan kitabı ya da John Hobson’un gibi yazarlar bunu çok iyi anlatıyor.” Konferans sonrası katılımcıların soruları konuşmacılar tarafından yanıtlandı. 1922’de Ankara’ya gelen ünlü Rus ressam Yevgeni Lanseray’ın, Anadolu’da kaldığı süre boyunca tuvale aktardığı birçok resim de konferans sırasında Rus Evi’nde sergilendi.

Rusya Türkiye Ankara